Üstadlar Yaktın Beni Poseidon....

Sevgili dostlar, uzun süreden beri işlerimin yoğunluğundan dolayı fırsat bulup da balığa bir türlü kaçamamıştım...Eh gerçi benim imkanım müsait olduğu günlerde de ne yazık ki bir türlü hava müsait etmemişti...Nitekim de günlerce lodos lodos...Ahan da arkasından da buz gibi bir hava ve şiddetli poyraz ile kar-buz vs. vs

Neyse, 26.01.2009 günü mesaiye gelip de sabah hava tahmin sitelerini gezer iken bir anda ''Poseıdon'' adlı hava tahmin sitesini böyle görünce emin olun yüreğim yerinden hoplaladı....Aha dedim kendi kendime...

​

Tam bana göre lokum gibi bir hava...Ne yapıp yapıp ''Hafta içi'' dahi olsa kendime bir fırsat yaratmalıyım diye başladım plan yapmaya...

​

Sağolsun aklı selim tüm dostlarım, kardeşim otur oturduğun yerde diye her türlü telkinde bulundular...

Ama artık yapacak bir şey yok idi....Artık kafama koymuştum...Bu lokum gibi havayı kaçırmıyacak ve bembe / beyaz mercanlar ile Türkan Şoray gözlü Karagözler ile artık hasret gederecektim...

Sözün özü 26.01.2009 salı günü akşam saat: 21,30 gibi buluşup düştük yollara...Yolda yem telaşı-yemek/yiyecek temini filan der iken, tekne başına gelmemiz ve yerleşmemiz saat: 12.00' yi filan buldu....

Her şey güzel gidiyordu...6.30 luk içten motorlu teknemizde bir marş ile çalışmış ve başlamıştık rölentide motoru ısıtmaya... Ben ve misafirimiz Bülent bey arka kıç bölümünde oturuyor...Kaptan Ertaç hocam' da cprs' i yerine takmak ile meşgul iken, Sevgili Dostum Erdal' da kafa ipini çözüp ufak ufak tekneyi diğer teknelerin arasından ve kıyıdan ayırmaya çalışıyordu...

Aha ne oldu ise o an olmuş ve sağolsun Sevgili Erdal'ım, bir şekilde teknenin burnundan buz gibi zehir zemberek bir havada denize düşmeyi becermiş ve ve yarı beline kadar suya batmıştı..

​

Ondan sonra da Allah Allah ne feryat ne figan....hehe Yahu insan hiç mi duymaz mı...? Ben burada ölsem gitsem hiç haberinizi olmıyacak diye avazı çıktığı kadar bağırıyordu....kiki

Neyse...Allahtan yazlığı teknenin bağlı olduğu yere yakın da üstünden şakır şakır sular aka aka..Yalpalaya yapalaya evin yolunu yuttu...Ve, yaklaşık yarım saat sonra evde bulabildiği kuru kıyafetleri giyerek o da bize katıldı...

Başladık tekneye yol vererek koydan çıkmaya....İlk başta koy poyraz almadığından olacak ki, deniz pek çırpıntılı değil idi...

Fakat ilerledikçe ve açığa çıktıkça havanın aslında poseidounun verdiği gibi olmadığını anlamamız pek geç olmadı...Mubarek hava aynen 3-5 poyraz esiyordu..

​

Ah poseidon yaktın bizi demeden duramadım..Ama tabi yapacak bir şey yok..Zira hamlık had safhada ve bu hamlığın bir türlü giderilmesi gerekiyordu...Bu hususda da bayağı kararlı idik...

Açığa çıktıkça o mubarek kibar 3-5 maşallah oldu 4-6...Es babam es, yiğidin bağrına misali...hehe

Neyse vardık avlağa...İlle velakin çapa tutturmanın imkanı yok...Zira sert poyraz tekneyi adeta hop kaldırıyor-hop savuruyordu...Üstelik çapa tutmadığı için de tekne kafayı rüzgarın estiği yöne çevirememiş ve ha bre yandan yandan serpinti almaya başladık...Resmen teknenin tabanında ayaklarımız 10 cm lik su içinde duruyordu...

Allah için bir an kendi kendime dedimki..Al sana balık...Azdın..Azdın bu havada...Üstelik de insanları ayarttın getirdin koca gerence körfezinin tam ortasına...

Baktık olmuyor...Anında karar vererek...Bir o kadar daha yol yaparak, attık kendimiz poyrazı almayan bir adanın kuytusuna..Adanın kuytusuna girer girmez herkez derin bir nefes aldı....Çünkü buz gibi soğuğa maruz kalsak bile allaha şükür adeta yüzümüzü ve ellerimizi yırtarcasına can yakan poyrazın haşmetinden kurtulmuş olduk...

Eh başladık olta atmaya...Ara sıra olsa dahi başladık balık almaya...Ve Nikon makinem ile de fırsat buldukça bir çekim de yaptım...Amaç o ortamı daha sonra siz dostlara aktarmakdı...Neyse 2-3 çekimden sonra pillerin şarjı finiş ve makinamım vizörü kapandı...Ve kaldım bu defa cep telefonunun fotoğraf çekme özeliğine...

Av esnasında tüm gece boyunca karagöz ve gopez hep arar ara verdi...Az miktarda olsa dahi manda göz mercan da boy gösterdi...Sözün özü kişi başı tavalıklar çıktı diyebilirim..

​

Sabahın ilk ışıkları ile birlikte tekrar dönüş yolumuzda olan esas avlağa gitmeye karar verdik...Ve başladık bizi tüm gece boyunca koruyan adanın kuytusundan çıkmaya...Sabahın ilk ışıkları tek kelime ile bir harika....Doyumsuz bir manzara...

​

İlle velakin adanın kuytusundan çıkmaya başladığımız anda hemen rotayı çevirdik tam dönüş yoluna...Havanın esme kuvvetinde ve yönünde hiç bir şey değişmemişti..Zira üstünde 4 kişinin yer aldığı bu teknenin bu tür havada denizde kalması hiç de akıl işi değildi..

Bol mktarda serpinti ala ala...Başladık kıyıya doğru yol almaya....Eh be kardeşim...Normal şartlarda 40-50 dakikada da alınacak yol, maşallah adeta uzamış ta uzamıştı...Git alllah git...Bitmiyor ve ha bre yol uzuyordu...Arkadaşlar kamaraya kaçmış ve arka havuzlukta ben ve kaptan Ertaç abi kalmıştı...Tabiki teknein dengesi açısında da bir gönüllünün mutlaka arkada oturması gerekiyordu haliyle.....hehe

​

​

Sözün özü, her arkadaşın elinin balık gördüğü kesinlikle anılarda kalacak oldukça değişik bir av anısı yaşamış olduk..Bunlarda benim nasibime düşenler...

Çok çok güzel havalarda daha iyilerinin siz dostlara denk gelmesi dileği ile rastgele...

​

 

Ishak abim,yaşanan olumsuzluklara rağmen tavalıklar ve ileride anlatılacak güzel bir anı çıkmış,deniz'in ne zaman nasıl olacağı o an orada daha belli oluyor.Biz bazen 6-8 de gidiyoruz ama karşımıza 1-3 gibi mükemmel bir deniz çıkıyor,sizdede tam tersi olmuş üzüldüm.
Paylaşım için çok teşekkür ederim.

 

İshak abi her şeye rağmen tavalıklar çıkmış İnşallah bir daha ki sefere daha güzel bir hava ve bereketli av olur

 

Sevgili Aşkın, aha bu sözün altına tüm kalıbım ile çekinmeden imza atarım...Kesinlikle doğru bir teşhis...

Sevgili Serdar'ım inşallah daha güzel havalarda, daha berektlisinin cümlemize denk gelmesi dileği ile rastgele..

 

ishak abi olumsuz şartlara rahmen sen ve ekibin görevinizi yapmışsınız inşallah daha güzel havalara saygılarla üstadım

 

Sevgili Emin kardeşim, senin de belirttğin gibi tam adrenaniln yüklü bir av anısı oldu...heheHele hele gelirken ve dönerken...Uyyy......Yok biladerim ne bana ne de başka bir arkadaşıma tavsiye etmem...

Ahşap, oturaklı bir tekne olsa neyse...

Sevgili Nedim, inşallah daha pozitif bir ortam bir dahaki sefere denk gelecektir hepimize eminim...Sağlıcak ile kal...

 

Sevgili İshak hocam, insanda bu balık hastalığı varken hava falan dinlemiyor, senin yaptığını geçen Pazar bizlerde yaptık ve biz yine sizden çok şanslıymışız, en azından bizim kareden suya düşen olmadı kiki

Paylaşım için teşekkürler İshak abi, bundan sonraki avlarının 1-3 şiddetinde rüzgar içerisinde bol ve bereketli geçmesini dilerim, herşey gönlünüzce olsun

 

İshak bey avcılık yönünden oldukça kısır geçen şu günlerde sorunluda olsa denize açılma fırsatı olmuş.Hoş istediğiniz gibi olmasada daha iyi günlere kadar yeter inşallah.Güzel avlarınızın devamını dilerim.

 

Sevgili Adminim İsmail hocam, sorma gitsin..Yav bazen kendi kendime düşünmeden edemiyorum...

Hey Allahım bu nasıl bir duygu..Bu nasıl bir hobi..Yok yok ..Bu nasıl bir aşk ve sevda diye...

 

Sedat hocam, bahse konu yöre bizler için çok bereketli bir yer..Hele hele bu aylarda çok güzel balık verir...

Ama gel ki, havanın sertliği bizi arzu edilen o güzellikleri bu defa yaşamamızı malesef engelledi....

Vallahi sağ salim gidip geldiğimiz sanırım yanımıza kar kaldı...

 

ah ishak abim şu içimizdeki kurtları bir ehlileştiremedik gitti,
bir kez kıpırdanmaya başladımı,ne rüzgar nede fırtına önüne engel olamıyor maalesef. erdal beyin denize düşmesi ve avlağa demirleyemeyip pembe güzellerle kucaklaşamamanızda ayrıca moral bozucu bir durum yaratmıştır. tüm bunlara rağmen yinede av mutlu sonla bitmiş, hepinizi tebrik ederim abicimAlkış. daha iyi havalarda en güzel avlara,saygılarımla...

 

Sevgili üstadadım önemli olan o heyecanı yaşamak ve tatmak balığa gitmenin bile heyecanı var biz 1 aydır bu heyecanı yaşamıyoruz her şey gönlünce olsun abim.]

 

İshak abi her şeye rağmen tavalıklar çıkmış.paylaşım için teşekkürler.

 

Üstad helal olsun poyraz süprüz yapmış ama bu soğuk günlerin gecelerinde balığa cıkmak yürek ister kutlarım sizleri her türlü zorluklar karşısında balığınızıda almışsınız afiyet olsun.

 

İshak hocam
Kutluyorum seni.
Her babayiğitin harcı değil o havada balığa çıkmak.
Helal ve afiyet olsun.
​

 

çok geçmiş olsun ishak abi.inşallah böyle bir macerayla daha karşılaşmazsınız.

 

Sevgili Erhan'ım, yorumun için teşekküler....Aynen senin dediğin gibi, daha güzel havalardai daha bereketli avların cümlemize denk gelmesi dileği ile rastgele kardeşim..

Sevgili Yusuf, aman deyim otur oturduğun yerde bu soğuklarda derim ben...

 

Sevgili Necati kardeşim, yorumun için teşekkürler...

Muzaffer hocam, üstadım yorumun için teşekkürler...Hakikaten gece avı zor be hocam...Hele teknede..Bırrrr.....Allaha şükür sağ salim geri döndük...

Ah gözünü seveyim kıyı avının... Yak ateşini...Geç karşısına...Kemiklerin ısınsın...

Zaten kıyıya çıkınca eşyalarımın daha teknede iken hemen kıyıda yer alan çer çöpden hemen bir ateş yaktık...Geçtik karşısına ve arkamızı döndük....Başladık kendimiz kurutmaya...Resmen sırtımıdan buğu tütüyordu...hehe

Hey Allahım sen bize akıl fikir ver demende duramadım kendime kendime...

 

Sevgili Erkan abiciğim ve Mustafa kardeşim, yorumlarınız için teşekkürler..

 

İhsak abi tüm olumsuzluklara rağmen tavalık balığınızı almışsınız , sizleri ve tüm ekip arkadaşları kutluyorum . Paylaşım için teşekkürler.