Zaman zaman insanın birkaç seviye aşağı düşüp, kendini akıllı zanneden şahsiyetlere hayat dersi vermesi kadar doğal bir şey olamaz! Görüldüğü gibi bazı darbe almış kişiler bir yandan kendilerini haklı gösterme çabaları içindeyken, diğer yandan kendilerine destek versin diye, sessiz kalan bir topluluğa nasıl hitap edeceklerini, onları nasıl etkileyip senteye getireceklerini düşünmekten kendiişlerini yapamaz olurlar. Beklenilen cilalı sözler gelmeyince, kişilerin PC başında beklemekten zona olma ihtimalleri ve kulvar değiştirmeleri olağandır. Zona olan kişiler, kendilerine koşulsuz şartsız abone olan, birkaç beyin travması geçirmiş insan müsveddeleri dışındaki kişileri etkilemek için adres adres dolaşmaktadırlar! Üzüm yemekten vaz geçmiş bağcı peşinde dolaşan, haysiyetini kaybetmiş bu insanların “yüzleşme” arzuları… Zaman zaman sanal âlemin sonsuz boşluğuna terk ettikleri, arızalı beyinlerinin ürettikleri mahsulleriyle birlikte yok olmuştur! (Burası bir ilkokul değildir ki, yazdıklarımız zil çalındığında kara tahtadan silinsin. “Söz uçar yazı kalır” kalmalıdır da. Atasözlerimiz güncelliğini hiç kaybetmez; çünkü onlar bir söylemeden önce bin düşünmüşler! Nitekim her ne kadar izleri silinse de, zamanında söylenilen tüm iddiaların tek tek gerçekleşmesi, <b>iddia edenler tarafından büyük bir keyif ile izlenmektedir!) Düşünme yetisini kaybetmiş, dün yaptıklarını bugün inkâr eden ve hatta kendilerine atfedildiğinden şikâyet eden kişilerin, bugün o konuları sahiplenmeleri ve en ateşli savunucuları olmaları en yakın cilalı taş devri mahsullerini bile hayretler içinde bırakmaktadır! “Sen şimdi ne demek istedin” diyenlere, verecek mantıklı bir cevap bulamayan, anti parantez, arızalı tiplerin biran önce kendi seviyesine çekilmesi, insanlık tarihinin gelişimi açısından için çok önemlidir. Bazı konuların uzmanı olmadığı halde en ince noktasına kadar anlatan kişilerin o anlatılan senaryoda başrol oynamış olabileceği göz ardı edilmemelidir! Kişilerin profili her ne kadar kendileri tarafından ‘Ana sayfa’ da yazılmış olsa da, bunun teyidi, diğer insanların analizinden geçer; karakteri beş para yapmaz bir adam; “ben Cumhurbaşkanıyım” dese ne yazar? Yazsa yazsa birkaç eksik etek için veya “Padişahım çok yaşa diyen” beyin özürlü insan müsveddelerine yazar… onlar da cila çeker! İnsan, kendinin veya kariyerinin, etrafındaki birçok insandan çok daha üstün olduğunu düşünüyor ve bunu ikide bir hatırlatma gereği duyuyorsa ve bunun için beklediği cilalı sözleri alamıyorsa (Birkaç istisna hariç) bir anormallik var demektir. İnsanların çoğu hastalıklı kişilere karşı çok acımasız ve hoşgörüsüz oluyor demektir ki, bende bunların içindeyim! Yok, bu doğru değilse, bu kadar yüksek seviyeli kariyer sahiplerini, çoğunluğu seviyesiz (!) olan insanların kültürü kaldıramıyor demektir. Peki, bu yüksek seviyeli insanlar, seviyesiz insanlar arasında ne arıyor? Kariyer mi? Şöhret mi? Eş, İş, Arkadaş çevre mi? Bunlar o çok övündükleri o yüksek kariyer çıtası içinde yok mu? Yükseklerde seviye yok mu? Alçaklara kar yağıyor üşümedin mi? Sen bu işin sonunu düşünmedin mi? Efendim bendeniz: Ferforje Kapı, Pencere, Merdiven korkuluğu, Çelik çatı, İzolasyon, Ziraat, Tarım ve Hayvancılık, İçişleri bakanlığı Müsteşar emeklisi, “İhtiyar Balıkçının” tayfası, Titaniğin neden battığını araştıran komisyon başkanıyım. Ayrıca Savanora’nın yedek kaptanı, Badanacı, Boyacı, Simitçi, Kahveci Gazozcuların danışmanı, Olta balıkçılarının ağabeyi, kendini bi şi zanneden züppelerin korkulu rüyası, Haysiyetsiz, Şerefsiz, Sapık ruhlu insanların düşmanıyım. Ayrıca: bir kahvenin kırk yıl hatırını sayanlardanım. Tarih kitapları benim ihanetimi veya vefasızlığımı asla yazmaz! Ben dostlarımı ve dost bildiklerimi asla unutmam ve onları kolay kolay gözden çıkarmam. Yapılan haksızlıkları veya iyilikleri kalbime kazırım ve asla unutmam. Yarın, arkasında duramayacağım yazıları yazmam ve silmek zorunda kalmam (!) bu benim seviyemin göstergesidir! Genelde insanları severim, onları sevmeye çalışırım. Ama ben bir eğitimci değilim, kimsenin nazını çekemem, pire için yorgan yakarım, haddini bilmeyen insanlara karşı soğuk davranır, sonunda dayanamayacak duruma geldiğimde, içimdekini kusarım! Kişinin rengi belli olduğu zaman kendisini uyarırım. Ya herro ya merro… Ben evliya değilim arkadaş veya HZ Eyüp sabrı yok bende! İnsanım neticede…
Cevap: İnsanım neticede… Sevgili Talip ağabeyim, günümüzü görerek mi?, yoksa geçmişi örnek olarak mı? yazdın bu yazıyı bilmiyorum ama, geç gördüğüm için çok üzüldüm. Tam günümüz ve günümüzün Sanal Aktörleri için yazılmış mükemmel bir yazı.Yüreğine kalemine sağlık.Alkış
Cevap: İnsanım neticede… Talip Abi güzel sözleriniz için ellerinize ve emeğinize sağlıkAlkışAlkışAlkış. Ders alınması gereken o kadar çok özlü söz varki anlayanabilene. Duramayacağımız dala binmek ancak çaresizlerin işidir. Bu tür insanlar ancak kafalarındaki örümcek ağlarınından nasıl temizlemenin yollarını arayarak vakitlerini öldürürler. NETİCEDE hepimiz birer insanınız.Hatalarımız olur fakat düzeltme yoluna gidip hatalarımızı affettire bilmeliyiz. Eğer affettirebilirsek İnsanlığımızdan gurur duymalıyız. Talip Abi paylaşımınız için teşekkür ederim.
Cevap: İnsanım neticede… Çok özlü sözler ,ders alınacak davranışları olan bu yazınızı bende göremediğim için çok üzgünüm Talip bey. Yazınızda da belirttiğiniz zihniyette ki kişiler ne yazıkki günümüzde mantar gibi çoğalıyor ve yerimiz gittikçe daralıyor benim gözümde padişahda olsa cumhur başkanıda olsa insan ,insan olmadıktan sonra kaç yazar.... (Yazılarınızı sayfa ,sayfa çoğaltıp heryerlere dağıtmak lazım...! Bu kendi düşüncem..)
Cevap: İnsanım neticede… Talip bey, Bir kaç gün bu türküyü dilimden düşürmeyeceğime emin olun. Elinize sağlık. AlkışAlkışAlkış Umarım anlar, anladığını uygular da bir baş ağrısından daha kurtulmuş oluruz. Hekim buna ne desin? Halimem yangınımız yürekten. Algın mısın halimem baygın mısın gel. Hiç haberin gelmiyor dargın mısın gel. Alçaklara kar yağıyor üşümedin mi? Sen bu işin sonunu düşünmedin mi?
Cevap: İnsanım neticede… AlkışAlkışAlkışAlkışAlkış Teşekkürler Talip abim nede güzel özetlemişsin bu günün yaşantılarını yaşanmışlarını....
Cevap: İnsanım neticede… Sevgili Talip Bey,öncelikle çok özür dilerim,bu kadar güzel yazıyı gözden kaçırdığım için.. Ayrıca,ders niteliğindeki özlü sözler,geçmiş veya günümüz hiç farketmez. Bu güzel yazınızı bizlerle paylaştığınız için çok teşekkür ederim...
Cevap: İnsanım neticede… Sevgili Talip kardeşim uzun lafa ne hacet pek güzel anlatmışsın,ağzına sağlık.Ben de şuna inanırım,insan geçmiş hatalarından ders almazsa,gelecekte aynı hataları yapmaya müktedirdir.Sevgilerimle.
Cevap: İnsanım neticede… Talip hocam, döktürmüsün yine...Nereye, ne maksat ile yazmışsan; mutlaka yerine ulaşmıştır sanırım...
Cevap: İnsanım neticede… teşekkürler usta seninle biryerlerde tanıştık biliyorsun ilginç adamsın vesselam bütün sıcak dostluklar sana rastgelsin AlkışAlkışAlkış
Cevap: İnsanım neticede… Canım Kardeşim.. Ellerine sağlık.. Bence en önemlisi doğru düşüncede olduğunu bilmendir.Beraber konuştuğumuzda da sana söylediğim gibi ne sebepten ,ne yaparsan yap ama asla kendini yıpratma.. Çünkü kendinden gideni asla yerine koyamıyorsun.. Senin acil tatile ihtiyacın var gibi... Haftaya gel bana, beraber domuz avına çıkalım.. Sevgiler..
Cevap: İnsanım neticede… Sevgili dostum, değerli kardeşim... bazen sabrın sonuna geliniyor işte öyle bir günde yazdım bunu Selamlar... Ben teşekkür ederim Mustafa kardeşim beğendiğine sevindim. Sevgi ve selamlarımı gönderiyorum Antalya'ya ve Antalyalı arkadaşlarımıza... Övgü dolu sözleriniz için ben teşekkür ederim Ayşe Hanım. Bazen daraldığımız oluyor ve o an hissettiklerimizi yazma gereği duyuyoruz işte böyle. Beğendiğiniz için teşekkür ederim. Karasu ailesine sevgi ve selamlarımı gönderiyorum... Tarık Bey bazen benimde dilime takılır bu tür şarkı ve türküler kiki Selam ve saygılarımla... Bazen kendi yaşanmışlığımdan kopya çekiyorum Ferit kardeşim acı ama gerçek bu...sonra veriyorum ayarı kiki Sevgi ve Selamlarımla... Özür dilemeye gerek yok Ayşe Hanım gözden kaçmış olabilir. Önemli olan hatırlanması ve kayda değer bulunması. Beğendiğiniz için ben teşekkür ederim. Harupçu ailesine sevgi ve selamlarımı gönderiyorum. Saygılar... Katılıyorum sevgili dostum. İnsan yaşadığı her günden bir ders çıkarmalı sevgi ve selamlarımla... Sevgili İshak dostum saldım çayıra mevlam kayıra. Uysa da söyledim uymasa da kiki bazen hepimiz birşeyler söylemek zorunda kalırız! Böyle bir günde yazmıştım bu makaleyi... Sevgi ve selamlarımı gönderirken bir gün seninle mutlaka çipura veya levrek tutmak isterim. Sağlıcakla kal.... Evet Hüsnü ağabey, zaman yolculuğuna yeni çıkmıştım o sıralar... ayağımın tozu ile geçmişten dönmüştüm! Bazen benim pırpırın zaman saati takılıyor beraberimde Sibirya dan güçlü bir fırtına ve soğuk getirmiştim Sizi bilmem ama ben donmuştum. Dudaklarım çatlamış yüzüm soyulmuştu. Ama dostların arasında hiç acı çekmedim. Bilakis İzmir'den mutlu olarak Akdenize uçmuştum Selam ve saygılar... Sevgili ağabey Edirneden döndükten bir iki gün sonra İğneada'ya geçerken sana uğradık ve çayını çorbanı içtik Allah kabul etsin. İğneada da bir domuz vurduk. Dönüşümüz de geç kaldığımız için sana uğrayamadık kusurumuza bakma...dediğim gibi en azından gidiş gelişlerde sana bir kere merhaba demeden geçersem kendimde büyük bir eksiklik duyuyorum. Pazar günü İğneada dan döndükten sonra salı günü tekrar Lüleburgaza geçtim ve beş gündür oradaydım dün İstanbula döndüm. Ancak yorumlara cevap yazma fırsatım oldu. Bu vesile ile geç cevapladığım için arkadaşlardan özür diliyorum. Dediğin gibi tavsiyene uymaya kendimi üzmemeye çalışıyorum... Yakında İstanbulu terk edeceğim gibi görünüyor. Bundan böyle ziyaretine kuzeydoğudan değil kuzeybatıdan gelme ihtimalim yüksek. İvedi görüşmek dileği ile selam ve saygılar...
Cevap: İnsanım neticede… Sevgili ağabey Edirneden döndükten bir iki gün sonra İğneada'ya geçerken sana uğradık ve çayını çorbanı içtik Allah kabul etsin. İğneada da bir domuz vurduk. Dönüşümüz de geç kaldığımız için sana uğrayamadık kusurumuza bakma...dediğim gibi en azından gidiş gelişlerde sana bir kere merhaba demeden geçersem kendimde büyük bir eksiklik duyuyorum. Pazar günü İğneada dan döndükten sonra salı günü tekrar Lüleburgaza geçtim ve beş gündür oradaydım dün İstanbula döndüm. Ancak yorumlara cevap yazma fırsatım oldu. Bu vesile ile geç cevapladığım için arkadaşlardan özür diliyorum. Dediğin gibi tavsiyene uymaya kendimi üzmemeye çalışıyorum... Yakında İstanbulu terk edeceğim gibi görünüyor. Bundan böyle ziyaretine kuzeydoğudan değil kuzeybatıdan gelme ihtimalim yüksek. İvedi görüşmek dileği ile selam ve saygılar...[/QUOTE] Canım Kardeşim. Dönüşte bekledim.Neyse..Bu seferlik idare ettim.Bir daha olmasın. Biz de bu gün senin memleketinde avlandık.Oldukça verimli bir av oldu. İtanbulda kaldığın her günün, senin için zarar olduğunu biliyorsun. Lütfen acele et.. En kısa zamanda bekliyorum. Bana karnın tok gelme.. Sevgiler..
Cevap: İnsanım neticede… Talıp kardeşim geçen seferde söylemiştim,accık ısınmak için bana gel ,antalyada bekliyorum,bir sıcak çaımızı,bir gülen yüzümüzü,dost ellerimizin sıcaklığını bulacaksın.Sevgilerle.
Cevap: İnsanım neticede… Sevgili Oğuzhan Bey sıcak ve samimi davetinizi not aldım 2012 yılında akdeniz ile ilgili bir programımda bunu kesinlikle dikkate alacağım. Antalya'da ki tüm balıkçı dostlarımıza Selamlar...