Üstadlar Herkes Yanındakini İyi Tanısın!

Cevap: Herkes Yanındakini İyi Tanısın!

Sevgili Talip kardeşim sana çok teşekkür ederim, sanki benim düşüncelerimi kaleme almışsın.AlkışAlkışAlkış
Ama ben de şunu bu hayatta çok iyi öğrendim ve yaşıyorum, zaman her şeyi ortaya çıkartıyor ve insanlar zamanla her şeyi ve herkesi tanırlar ve de hakkını verirler. Ellerine sağlık güzel kalemli kardeşim, sevgiler, hoşçöakal.

Bu arada senin gibi bir kardeşle tanıştığım için çok memnunum, dediğin gibi seninle tanışmasaydım, seni bu kadar sevebileceğimi tahmin etmezdim.

Aynı zamanda çok iyi bir kıyı balıkçısı olduğunu bu konudaki bilgi ve tecrübelerini gözlerimle gördüm, inşallah bu dostluğumuz ebediyete kadar sürsün, seni gene Sivrice'de görmek isteriz, tekrar hoşçakal.

 

Cevap: Herkes Yanındakini İyi Tanısın!

Sevgili Orhan ağabey beğendiğine sevindim. Çok teşekkür ederim. Ağabey tanıştığımız ilk günden beri ( beşinci seneye girdik) biliyorsun ki yazı tarzım da, hep “biz”leri koruma, eğlendirme, bilgilendirme tarzında yazıyorum. Hiçbir zaman “ben, ben, ben” demedim demem de.
Bu nedenle bazen önceden kurduğum senaryolarla gerçeği yakalamaya çalışır, yakaladığım an bunu siz sevgili dostlarımla paylaşırım Hakikatten elimizde kalacak olan sadece insanlığımızdır. Bu tür yazılarım yaşanmış ve sakıncaları görülmüş olduğu için paylaşmak hâsıl olmuştur. Sevgili dostlarımın dikkatini çekmek istediğim nokta çok önemlidir. Herkes bu sanal âlemde maalesef göründüğü kadar saf olmuyor!

Sevgili ağabeyim bende seni ve senin sayende diğer dostları tanıdığıma çok mutluyum. Muhabbetin, hoş görün ve samimiyetin bana hep güven vermiştir. Ben biliyorum ki Sivrice’de benim bir ağabeyim candan bir dostum var. Bu sonsuza kadar böyle kalacak emin ol. Vefasızlık benim kitabımda yazmaz Yakarım o kitabı kikikikikiki

Seni kendi öz abim gibi görüyor ve öyle seviyorum. İnşallah en yakın zamanda ziyaretinize geleceğim. Kendine iyi bak, sağlıcakla kal sevgili ağabeyim. Selamlar…

 

Cevap: Herkes Yanındakini İyi Tanısın!

Çok güzel özetlemişsin sevgili abim, vefasızlık benim kitabımda da yatmaz, amma bana ve aileme yapılan vefasızlığı da hiç affetmem, ben hem o kitabı, hemde vefasızlık yapanı yakar geçerim.

 

Cevap: Herkes Yanındakini İyi Tanısın!

[/SIZE]

Bu yüzden bu yazı hâsıl oldu sevgili İsmail kardeşim 2+2=4 bazılarında beş yapıyor galiba kikikikikiki

 

Cevap: Herkes Yanındakini İyi Tanısın!

Alkış Alkış Alkış

Kalemine sağlık abim.

 

Cevap: Herkes Yanındakini İyi Tanısın!

Teşekkür ederim sevgili kardeşim

 

Cevap: Herkes Yanındakini İyi Tanısın!

Sevgili Üstadım Talip bey,bahse konu kişileri o kadar güzel kaleme almışsınız ki,
ancak bu kadar güzel yazılabilirdi.Emeğinize sağlık.Paylaşım için teşekkür ederim...

 

Cevap: Herkes Yanındakini İyi Tanısın!

çok güzel çok doğru bir paylaşım olmuş

eline emeğine kalemine sağlık talip ağabeyAlkışAlkışAlkış

 

Cevap: Herkes Yanındakini İyi Tanısın!

Çok önceden geleceğe dikkat çekmek için yazmıştım

Sevgili kardeşim, tecrübe edinmek iyi birşeydir

 

Cevap: Herkes Yanındakini İyi Tanısın!

Bugün sosyal arenayı izlediğimizde bu yazımın ne kadar güncel olduğunu tekrar hatırlatmak istedim. Bu manada güncelliğini koruyan yazıların hükmü kalmadığında, gerçek sevgi ve saygıyı hisseden, yaşayan bir toplum olacağız hiç kuşkusuz.

Facebook icat oldu tüm saklı gizli kalmadı! Benim kelimeye döktüğüm olayları yansıtan bu sihirli ekran, gösteriyor ki, kendimize yakın bildiğimiz (!) insanların, aslında bu sosyal arenayı kendi egolarını tatmin etmek için kullandıkları, küçücük menfaatleri için gemileri yaktıkları gerçeğidir!

Zaman, sürprizlere gebedir!

Gözleri ışıl ışıl yanan insanların görünüşü, her ne kadar heybetli ve ürkütücü olsa bile; yüreği o kadar yumuşak ve insan sevgisi ile doludur.
Gözleri buğulu ve gizemli insanlar; çok basit, göreceli ve değişken sosyal olguların meydana geldiği günler... İçindekini dışa vurmak için sabırsız olurlar. Bunu sonunda “ar” ve “arkadaşlıklar” biter!
Değer mi?
Hayat memat meselesi mi?

Ne zaman insanlar bir hayalin peşinden koşar, işte o zaman gerçeklerden uzaklaşır! İnsan her gün “hayal” ile yaşayamaz. İnsan her gün başkasının zaferi ile övünemez! İnsan yalnız başına yaşayamaz! İnsan ben de varım demek için insan olduğunu kanıtlamalı. İnsan gibi davranmalı, normal insanların yolundan gitmeli. Şayet böyle yapmazsa yaşamak zorunda kaldığı vebal için başkasını değil, kendini suçlamalı!
Bakmasını bilen, gördüklerinden ders almasını bilendir! Bakmasını bilmeyen, kendi gibi herkesi kör zanneden dir!

Herkes yanındakini hakikatten iyi tanımalı!

 

Cevap: Herkes Yanındakini İyi Tanısın!

Bu konuyu daha öncedende baştan sona okumuş yorumda bulunmuştum

Ders niteliğinde bir konudur bu;AlkışAlkışAlkışAlkış

Bu bakımdan sevgili Ağabeyim Değerli Üstadım Talip GİRGİN,e huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum Alkış

RASGELE...

 

Cevap: Herkes Yanındakini İyi Tanısın!

Talip abi bu fikrine direk katıldığımı söyleyemeyeceğim yada anlatmak istediği tam olarak anlayamadım.Birden uyum ve hoşgörü mesajları çeken birisi bunu gerçek kimliğinden öteye post'a bürünmek içinde yapabilir ama bu kavramı algılamamız da en önemli faktör bence zamandır.Ayrıca geçmişi zifiri olan bir kişi dahi olsa şans vermek erdem sahibi insanların bir görevi değilmidir sence.İnsanları yaptıkları ilk hatayla yargılamak yada ilk yaptıkları güzel hareketle yüceltmek bana göre yalnıştır.

Bu kırmızı cümlede galiba bir eksiklik var yada anlatılmak isteneni ben anlayamadım yoksa her insan gelişen olaylara göre bir duruş sergiler yada duruşu neticesinde olaylara müdail olur.Yalnışları inkar etmenin iki yüzlülük olduğunu düşünmüyorum taki körü körüne saplantı olmadığı müddetçe.Yalnışlığı kimi zaman hemen kabul edemez insan kimi zaman yanlış bildiğimiz ve üzerinde ısrarcı olduğumuz konular zamanla öğrenmeyle ve bilgilenmeyle çehresini değiştirebilir.Bu konuda ancak size körü körüne bağlanan insanlar konusunda katılabilirim.Elinden tutma olayına gelince tabiiki bataklığa düşmüş bir insana ne denli olursa olsun el uzatacağız insanlığın gereksinimi budur bence.Allah katında bile bu tür insanlara yapılan yardım daha hayırlı değilmidir.Belki ilk el uzatmamızda değil ama devamında bu kişiyi kazanabilme gururların en büyüğü olacaktır kanımca.Bakın bir örnek vereyim bir şahıs gelse dükkanınıza ve iş başvurusunda bulunsa ama aynı zamanda sabıkasıda olsa ilk sergilenen tutum genelde kişiyi kendinizden uzak kılmaktır değil mi?Birçok zaman düşünmeyiz hatta sorma gereksinimi dahi duymayız sabıkasının esas nedenini.Doğru bir davranışmıdır bu bence hayır.Nedenine gelirsek bu insan da toplumda bir ferttir ve zaruri ihtiyaçları vardır her kişi gibi.Biz bu insanı geri çevirirsek bataklıkta olan birini dahada dibe itmiş olmazmıyız.Amaç kurtarmak değil mi yaşamda,düşmeyen birini sizce kurtarmak gerçekter kurtarmakmıdır.Buna ait değişik yollar izlemek derseniz hem fikirim.Ben yanıma yaklaşan ve sadaka isteyen bir kişiye genelde para vermem nemi yaparım karnının aç olup olmadığını sorarım yada yiyecek konusunda evinde ne türlü eksiklikleri olduğunu öğrenmeye çalışırım ve bütçemin el verdiği kadarıyla yardımcı olurum.Bilemem çünkü sadaka istemesindeki esas amacın paramı yoksa geçekten ihtiyaçmı olduğunu.Git işine demekte bir yol fakat bu seçenek karşısında kişiyi daha büyük bir belanın içinede bilmeden itebiliriz.Hiç unutmuyorum 14-15 yaşlarındayken bir köpeğin saldırısına uğradım ve sevdiğim bir abime onu zehirleyeceğimi bildirdim oda bekle biraz dedi.Mutfağa gidip köpekler için haşlamış olduğu etlerden bir parça alıp nerede o köpek göster bakalım dedi.Beraber köpeğin olduğu yere gittik yanımıza çağırdık ilk başta bir iki havlama neticesinde yanımıza geldi ve eti kendisine verince bacaklarımıza sürtünmeye başladı.Daha sonra ben o beni ısıran köpeğe hafta da bir iki kere bu uygulamayı yaptım ve dostluğumuz başladı.Evet ilk etapta köpek suçluydu bence ama daha sonra anladım esas suçlu bendim çünkü onun sınırına ben tecavüz etmiştim.Allah rahmet eylesin,o abimden sonra başladı bende madalyonun diğer yüzüne bakma hissiyatı.Bimem anlatabildim mi?

Üzülerek bu fikrinede saygı duymakla birlikte katılamayacağım abi sebebine gelirsek.İsmet İnönü'nün çok güzel bir lafı vardır.Bir ülkede şerefli insanlar şerefsiz insanlar kadar gayretli ve cesaretli olmazsa şerefsizce yaşamaya mahkumdurlar.Varlığından rahatsız olduğum kişinin bedensel değil çoğu zaman fikirleri iticidir bizim için.Bu tür kişilerden uzak durup ortamı ona bırakmak hastalıklı olan zihniyetini bir başkasınada bulaştırma riski gösterir.Biz orada bulunacağız ki zehir kusan bir ağzı varsa diğerlerinin etkilenmemesi için panzehir görevi görelim.Şarkıda ne diyor her zaman kaybeden gider.Ben kazanan tarafta olmaya niyetliysem gidecek olan belli

 

Cevap: Herkes Yanındakini İyi Tanısın!

Sevgili Güman kardeşim benim fikrime katılıp katılmaman konusunda son derece özgürsün Ben buna saygı duyarım. Benim yazımın yazılış tarihi 09.06.2010. Bakın size sırasıyla vereceğim linkleri ve dikkat çektiğim yerleri okumanızı istiyorum.
Hızır Kabil beyefendinin ilk evvela "Hakkımda" yazısını okumanızı istiyorum ve daha sonra "Hakkımda" yazısının altındaki kariyerini okuyunuz!

Sonra tekrar bu sayfaya gelip, benim MB blog ta ki "Herkes yanındakini iyi tanısın" yazımın altındaki yorumları sırasıyla okuyunuz. Hızır Bey sizce benim düşüncelerimi neden önemsemiş olabilir?

Biz seninle aynı insan karakteri hakkında konuştuğumuzu sanmıyorum, bir yanlışlık varsa buradadır.
Selamlar...

 

Cevap: Herkes Yanındakini İyi Tanısın!

Talip abim yüzyüze bu konuyu paylaşma imkanı bulduğumuzda bu konuyu bir kez daha masaya yatıralım o zaman.

 

Cevap: Herkes Yanındakini İyi Tanısın!

Talip kardeşim,fazla söze hacet yok sen gereğini zaten yazmışsın.Yalnız söylemek istediğim,insanlar,mantık ve akıl potasından süzülürse geride dostlar kalır(ismail kardeşim,haşim kardeşim v.b.gibi) Dost kaybedende hazine kaybeder.Çünkü insanın dostu dünyada sahip olduğu en kıymetli hazinedir.Sevgilerle.

 

Cevap: Herkes Yanındakini İyi Tanısın!

Şimdi Bir Şımarcam Görecen Oğuzhan Abim...kiki

Bizde seni seviyoruzAlkış

 

Cevap: Herkes Yanındakini İyi Tanısın!

İnsanlar doğar, büyür ve ölür. Kimisini sağdan soldan zoraki toplama üç beş kişi tarafından toprağa verilir. Kimisi binlerce insan tarafından... Allah akıl fikir ve dil vermiş hepimize. Tuttuğumuz yol neyse, akıbetimiz de odur! Kendi menfaatimizi değil, toplum menfaatini gözetelim. Kişisel olarak söylemek istediklerimizi; çevremizdeki dostların hatırını gözeterek söyleyelim. Zira hiç farkında olmadan gözden düşer, sayfalardan ve gönüllerden siliniriz!

Dost selamlarımla...