Üstadlar Devlet angusu, limuzini getirdi; yerli üreticiyi bitirdi!

Önce kurban...​

Her yıl hemen aynı tanıdık sahneleri görüyoruz. Bir taraftan kaçan kurbanlıklar ve onları kovalayan görevliler ve kurban sahipleri...
Hayvanları itele, kakala götürmeye çalışan insanlar... uzun kuyruklar oluşturmuş, kurban kestirmek için bekleyen insanlar vs...
İlerleyen saatlerde her zaman ki gibi hastanelerin acil servisleri; kendi kendini kesen acemi kasaplar ile dolup taşar...

Merak ettiğim konu; acaba yerel yönetimler bu işin üstesinden gelemeyecek kadar beceriksiz kadrolarla mı dolu?
Bir kere kurbanlık hayvanları konuşlandırdığınız yerler yanlış (Anadolu yakasında yolu trafiğe kapatan kurbanlık hayvan satıcılarını gördük!)

İkincisi kurbanlıkların bulunduğu yerdeki kesimhaneler hem yetersiz hem sağlıksız! Üstüne üstlük elektrik ve su sorun olduğunda insanlar bellerine kadar çamur, kan ve pislik içinde kalıyorlar.

Ya medyaya ne demeli? Helikopterden çekim yapıyorlar ve “kaçak kesim sonucu boğaz kan gölüne döndü” diyorlar pes yani.

Belediyenin öngördüğü yerde kesilen hayvanların kanı nereye gidiyor televizyoncu kardeşim?

Bir kere kaçak kesmek zorunda bırakılan büyükçe bir kesimin kestiği hayvanlar toprak arazide; kurbanlık satış yerlerinin yanında oluyor. Dolayısı ile o hayvanların kanı toprağa gömülüyor.

Belediyenin izin verdiği yerlerde kesilen hayvanların kanı kanalizasyon sonucu Marmara denizine ve boğaza yayılıyor.
Bu kan gölünü videoya çekip her sene olduğu gibi “kaçak kurban kesenler, denizi kan gölüne çevirdi” diye haber yapmak abesle iştigal etmektir. Haberciler; haber anlayışında reform yapmalı ve haberleri kendi orijinal kaynağına inerek kendi kafalarına göre kurmadan doğaçlama haliyle sunmalıdırlar!

Projelerin heba olması...

Benim, kurban ve kurban kesimi konusunda bir projem var!

Bu projede; doğudan bin bir güçlük ve çok büyük nakliye ücreti ödenerek getirilen kurbanlar, büyükşehirlerde telef olmayacak... Satılmayıp geri götürülme riski hiç yok. Yerel yönetimler kurban bayramlarında eli ayağı karışmayacak. Kesimi yapılacak kurbanlıklar yoğunluğu olan bölgelerde bayramın sonraki gününe ertelenerek izdiham önlenecektir.

Dışarıdan hayvan (angus) ithal etmek gibi anlamsız ve saçma projeler bir daha geri gelmemek şartı ile rafa kaldırılacak... kendi çiftçimiz sırtından vurulmayacak! Hayvancılık ile uğraşan çiftçilerimiz para kazanacak ve devletten aldıkları kredileri ödemekte zorlanmayacaklardır.

Belediyeler bu konuda altın çağını yaşayacak, verdikleri hizmet karşılığında takdir teşekkür ve gelir kazanacaklardır. İnsanlarımızın kurban kesmesi eziyet değil keyfe dönüşecek. Belediyeler isterlerse bu hizmetin alt yapısını hazırlayıp, kontrolü kendinde olmak kaydıyla özel müteşebbislere ihaleye verebilecekler.

Haberciler sokaklarda hayvan peşinde koşan insanları, insan kalabalığını, kaçak kesimleri görüntüleyemecek, hastanelerin acil servisleri kendini kesen insanlarla dolmayacaktır.
Ancak bu işin bir püf noktası var ve onun için devlet ve millet birbirine entegre olmak zorundadır! Bu proje ile Türkiye’mizin özellikle doğu ve güneydoğusunda, hayvancılık yaparak geçimini sağlayan insanların daha da artması, bölgenin kalkınması, ekonomik sorunların çözümlenmesine katkı sağlayacaktır.

Devlet Planlama Teşkilatının asli görevlerinden...

Memleketimizin özellikle doğu ve güneydoğu illeri organik hayvan besiciliği için son derece elverişli yerlerdir. Kurbanlık hayvan üretimi yanında etinden ve sütünden elde edilecek ürünler için mevcut fabrikalara ek olarak kurulacak yeni sanayi; bölgede canlı paranın dolaşımına, dolayısıyla bölge halkının gelişimine artı katkı sağlayacaktır.

Memleketimiz de ki hayvanlara ulaşmama ve onun yerine ithal kurban etme kolaycılığı... paralarımızın başka ülkenin çiftçilerine gitmesi demektir. Diğer yandan ülkemiz hayvancılığı için vaat edilen ve nispetten (!) verilen hayvan kredisinin temeline bomba koymak demektir. Köylünün devlete olan kredi borçlarını Amerikan çiftçisi ödemeyeceğine göre bu hayvan ithali yanlış bir karardır.

Ben bu yarım aklımla bunları bu kadar toparlayabiliyorsam Devlet planlama teşkilatı çok daha iyisini yapmak ve bilmek zorunda değilmidir?

Hani bazı insanlar için şöyle derler “ O var ya, işine geldimi domuzun yattığı yeri bilir!”
Hani bende bu kurumun görevlerini bildiğim için bunlar var ya! Bildiklerini göstermek için neyi bekliyorlar diye sormak istiyorum!

2007- 2013 dokuzuncu kalkınma planı ekseni içinde “Bölgesel Gelişmenin Sağlanması” bölümünde tespit edilen dört ana başlıktaki kararlar da, gelinen aşama nedir çok merak ediyorum.

Yani her şeyi bildiğimizi ama işimize gelme kısmında takıldığımızı düşünüyorum! Zira henüz 2007 den beri gözle görülecek bir değişikliği, ben söz konusu bölgelerde fark edemedim, varsa gözümden kaçtıysa lütfen birisi söylesin. Gerekirse özür dilemesini de biliriz!

Neyse, nerde kalmıştık?

Benim projem de; proje kapı gibi ama çekincelerim var!

Daha önce küçük bir yatırım için hazırladığım projemi; sevgili eşimle birlikte sunduğumuz makam sahibi bayan bürokratın, kendinden önce o oturduğu koltukta oturan kişinin, devleti dolandırmaktan sağmacılar ceza evinde olduğunu unutup; bize soyguncu muamelesi yapması, beni devlet, millet ve illet üçgenin de, derin düşünce ve çaresizlik içinde bırakmıştır!

Devlet, Millet ve İllet...

Devlet ne zaman iyi bir şey yapmaya kalkar, işte o zaman illet gruplar peyda olur. Terör belası ile ülkenin kalkınması önlenmeye çalışırlar. Millet ne zaman devleti, insanı için iyi bir şeyler yapmaya çalışır, işte o zaman illet bir bürokratın kaprislerine, ihtiyaçlarına, beklentilerine, egosuna muhatap kalır ve anarşinin doğmasına sebep olur! Yani gerek devlet, gerek millet olarak bu illetten çektiğimizi bir Allah bilir bir de biz!

Vatandaşın fikrine, TC sine, değer veren bir devletin sırtı yere gelmez. Ancak vatandaşın fikrini havadan sudan sebeplerle geri iten öteleyen bir devlet anlayışı; ancak kraldan fazla kralcı olan illet anlayışıdır. Bir insanı kazanmak kolay olmayabilir ama kaybetmek çok kolaydır. Devletin makamı ehliyetsiz kişilerin elinde olduğu sürece, devletimize karşı düşmanlık değil ama kırgınlığımız devam edecektir!

Bizim de en az bir İsrail vatandaşı kadar veya bir ABD vatandaşı kadar korunmaya kollanmaya hakkımızın olduğunu düşünüyorum. Yok, bunun tersini düşünen varsa hiç durmayalım tüm plan ve projelerimizi Yunanistan’a gönderelim!

"1930-1937 yılları arasında sürekli olarak dış ticaret fazlası sağlanmıştır. En son dış ticaret fazlası 1946'da sağlanmış olup sonrasında 65 yıldır sürekli açık verilmektedir."

Kendi insanına yatırım yapmayı ciddiye almayan bir devlet, başka ülkelerin ekonomisini güçlendirmeye devam eder!
Anguslar, limuzinler bunun örneği değil midir?

Nerde kalmıştık?

Benim projem de; sözüm söz; proje hazır. Ancak insan olduğumuzu fark eden ve buna değer veren bürokratların kendini göstermesini bekliyorum...

M.Talip Girgin.

 

Cevap: Devlet angusu, limuzini getirdi; yerli üreticiyi bitirdi!

Arkadaşlar sizden ricam bu yazıyı herhangi bir siyasi görüş olarak algılamamanız ve herhangi bir siyasi görüşü hedef almamanızdır. Zira bu yazım da anlatılmak istenen ana konu; biz bireylerin fikri ciddiye alındığın da, ülkemize çok faydalı projeler üretebileceğimizdir. Ancak işinin ehli olmayan insanların söz sahibi olduğu yerler de, maalesef güzelliklerin önüne set konulmakta; heveslerimiz kursağımızda kalmaktadır.

&&&

Şayet birgün iktidara gelirsem tüm projelerinizi ciddiye alacağıma, gereken kredileri TC nize güvenerek vereceğime, namusum ve şerefim üzerine and içerim. Olmazsa bir bardak su içerim. Olmazsa sizin şerefinize bir bardak şalgam suyu içerim. Te te o ka ... hehehehehehe

 

Cevap: Devlet angusu, limuzini getirdi; yerli üreticiyi bitirdi!

AlkışAlkışAlkışAlkışAlkış

 

Cevap: Devlet angusu, limuzini getirdi; yerli üreticiyi bitirdi!

Şalgam dedi biri.. bayılırım....

Talip kardeşim.. beceriksizligin adı özelleştirmedir. . memleketi satmaktır.. ucuz kısa ..ver gitsin

 

Cevap: Devlet angusu, limuzini getirdi; yerli üreticiyi bitirdi!

Yok yahu o kadar kesin hüküm vermek istemem ancak ne hikmetse yaratıcı insanlar bu kadrolar yer almıyor! Deneme yanılma yöntemi süreklilik kazanmış. Oysa benim bir projem var! İnanın bana; klavyeden bir tık ile tüm bu kurban eziyetinden kurtulabileceksiniz. Diğer yandan çiftçimiz kazanacak, ülkemiz kazanacak. Ancak DPT biraz çalışacak! Zaten devlet yan gelip yatma yeri değildir değil mi? Siyaset yok, siyaset yok! Çözüm üretiyor ve dertleşiyoruz sadece Saygılar abim iyi bayramlar...

Aaa aklıma geldi. Bu proje ile kredi başvurusunda bulunayım en iyisi..güzel fikir... Tüm il ve ilçelerden bu sistemin içinde olmak isteyen arkadaşlar bana mail atsın... Yaşasın yerli malı kara sığırlar....kiki

 

Cevap: Devlet angusu, limuzini getirdi; yerli üreticiyi bitirdi!

merhaba;
hayvancılık konusunda devleti sorumlu tutmak en kolay çözümlerden bir tanesidir.neden derseniz Cumhuriyet tarihimizin yapılmayan en büyük eksiklerinden biri toprak reformudur.ne alaka diyebilirsiniz.istikamet olarak gösterdiğiniz vatan topraklarındaki en büyük çiftlik sahiplerine bir bakın kimlermiş?
tv'de gördüğünüz ve haklı olarak yakınanlar kimler,küçük üreticiler.çok açmak istemem ancak sistem bu gün veya yakın tarihte arıza vermedi,sorun çok gerilerde.
sınırlardan kaçak sokulan hayvanları kimler getiriyor?
limuzin,angus,şarole gibi hayvan tipleri et ve ırk kalitesi olarak yüksek kalitelidir ve bunlar asıl olarak damızlık olarak kullanılıp yerli ırk iyileştirilmelidir.devlet olarak stratejik hata çok önceleri başlamıştır.makarnanı,salçanı alırım ama donuk kesik et alımı yapacaksın dayatması çok yapılmıştır.
Gelelim kesimhanelere;
entegre olarak bile işlem gören tesislerde günlük 250-300 büyük baş,500 civarı küçük baş kesilebiliyor.
sadece büyük illeri düşünseniz ne kadar tesis gerekli varın siz hesaplayın.
tabi birde kalifiye kasap ve parçalama elemanı sayısı?
bunların hiçbiri 3 günlük kesim süresince mevcut haliyle ihtiyacı karşılayamaz.
birde kesim sonucu çıkan artıklar ve derilerden uğradığımız çevresel ve milli servet kaybı var.nedir derseniz?
öncelikli derilerde oluşan hasar nedeniyle derinin kalitesini kaybetmesi ve yok değere düşmesi.
kesim artıkları;
bağırsak,ayak,kemik.kan v.b.
bunların rendering ünitesi olan tesislerde yem katkı maddesine dönüşememesi sonucu oluşan çevresel ve maddi kayıp?

var var var.sorun var.bu sorunları çözecek reel bir hayvancılık reformu yapılmalı.günü ve yarını kurtaracak değil.

 

Cevap: Devlet angusu, limuzini getirdi; yerli üreticiyi bitirdi!

Benim projem bahsettiğiniz tüm olumsuzlukları kökten hallediyor. Hayvanın tırnağı bile çöpe atılmıyor. Devleti sorumlu tutmak konusuna gelince; sizce kim sorumlu tutulmalı? Devlet planlamanın işi bunlar. 2007-2013 dokuzuncu kalkınma planı içinde bunlar var. Ama değişen bir şey yok. Benim projemin bahsettiğiniz çiftlik ağalarıyla alakası yok! Onlar özel ve farklı insanlar ise onları da bu sistem ortaya çıkarmıştır. Benim bahsettiğim, kurban ve kurbanlıkların bu rezil ortamdan kurtulmasıdır. Eziyetin ortadan kaldırılması ve hayvancılığın devamlılığı ile alakalı. Bu iş, dağınık bir bekâr evini toplamak kadar basit bir olay! Devlet bizim devletimiz, millet bizim milletimiz arada ki illeti ayıklarsak bizim sırtımız yere gelmez. Angus cinsi hayvanların ülkemizde yetiştirilmesi fikrine de ayrıca katılıyorum... Katkınız için teşekkür ederim iyi bayramlar...

 

Cevap: Devlet angusu, limuzini getirdi; yerli üreticiyi bitirdi!

Çaktım dalgayı bilader.. sen makine yaptın..

bir taraftan ineği veriyorsun diger taraftan - kıyma-pirzola-sucuk-pastırma -işkembe çorbası(bayılırım) - kelle paça - deri ceket- ve boynız saplı çakı.. çıkıyor ... demi... itiraf et..

 

Cevap: Devlet angusu, limuzini getirdi; yerli üreticiyi bitirdi!

yapılacaklar için aslında bize çok şey düşecektir.tarım ve hayvancılık kredisi kulanırken sahte yerlerde sahte damlar göstermemek,damdaki halka sayısını şişirmemek besi veya süt için kredi ile aldığımız hayvanları bi kaç ay sonra peşin paraya satmamak v.s ,v.s. büyük üreticiler her zaman her sektörde lokomotif olmuştur.tekelleşmemek kaydı ile.kayıtlı olan sayısının bi akın bakalım kaç tanesi büyük üreticide.tabi böyle olunca sizce tarım politikalarında söz kimde olur?
amacım hiçbir şekilde belirli bir kesimi hedef almak değildir.düşüncem bu ülkemin sanayi de olduğu kadar tarımda da reformlar yapmasını istememdir. ama daha önce üstü kapalı olarak bahsettiğim gibi çok fazla açamıyorum.neden derseniz 20 yıl bu sektörün içinde çalıştım.
temennilerinize teşekkür ediyorum..hepimize iyi bayramlar.

 

Cevap: Devlet angusu, limuzini getirdi; yerli üreticiyi bitirdi!

Muvaffak ağabey bayramlaşmaya gittiğimiz için ara verdimdi Dediğin gibi değil; benimkisi saadet zinciri gibi herkes kazanacak. Hayvanlar ehil kişiler tarafından boğazlanacak (!) bu projenin gerçekleşmeme olasılığı hiç yok. Bağırsakları içindeki dışkıya kadar her şey paketlenecek! En küçük hayvan besicisi ile en büyük hayvan besicisi arasında sadece yetiştirilen hayvanın ederi fark edecek. Dışarıda kar yağarken kurbanınızın evinize paket halinde gelmesini istemez misiniz? Çamura batmak, yan yatmak yok. Üşütüp Mustafa Kahraman gibi hasta olmak yok. Her şey bir tık mesafesinde. Ödeyeceğiniz bedel tek fiyat. İster peşin ister kredi kartına taksitle, ister ye ister fakir fukaraya dağıt. Tüm bunları yapmak için sadece bir yol var o da benim yolum... kikikikikiki

Yılmaz Bey hiç yorulmayın dostum bahsettiğiniz konuları ben daha önce çok yazdım... Benim projem ile devlet kesinlikle dışarıdan et için hayvan getirmez aksine ülke içinde ihtiyaç fazlasını ihracat eder.
Alın bu projeyi verin özel bir şirkete çok değil bir yıl sonra tek tabanca...
Şunun altını bir kez daha çizmek istiyorum.
Devlet, millet ve illet üçgeni içinde bocalıyoruz. Bu illet dediği insanlar, senin bahsettiğin ve benim bahsettiğim zihniyeti bozuk insanlar. Devlet kredi verirken en büyük hatasını yapıyor...(zaten doğru dürüst kredi vermediği için hata oranı şimdilerde daha düşük ) Neyse bu bayat konuları hiç deşmeyelim benim projem ile bunların hepsi düzelecek inşallah...
Devlette kazanacak millette. 800.000 km2 toprakları olan bir ülkede et için ABD den, hayvan ithal etmek çok ayıp.
Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede, Norveç’ten balık ithal etmemiz çok ayıp!
Bu illet dediğimiz üçüncü tür hem balığımızı hem hayvanımızı yok etti. Halen devletimizi ve milletimizi dolandırmaya, fakir fukaranın ekmeğini çalmaya çalışanlara karşı izleyeceğimiz tek yol, devletimize yardımcı olmak. Dikkat edin devletimize diyorum.
Herhangi bir siyasinin adını anmıyorum. Çünkü onlar emanetçi ama devlet bizim devletimiz.
Ülkemiz için kim iyi bir şey yaparsa başımızın tacıdır, zira tarih onları affetmez! Gerisi teferruat.
Sabah Edirne’ye yolculuk var herkese iyi akşamlar...

 

Cevap: Devlet angusu, limuzini getirdi; yerli üreticiyi bitirdi!

Talip Abi şu meşhur projeyi yani ağzından baklayı çıkartıverde bizlerde destekleyelim.Valla çok merak ettim bende.
Hayırlı yolculuklar Abi

 

Cevap: Devlet angusu, limuzini getirdi; yerli üreticiyi bitirdi!

3 yıldır ışık kentteki hayvan pazarına gidiyorum dağ bayır çamur iki çakıl dökmeye acizler .kesim yerine gelince 30000 kişilik mahalleye iki çadır 3 kurna (çeşme). bu bir ibadettir herşeyden önce herkes birinci gün kesmek ister mezbahane gibi kombinalar yapılmalı hayvan pazarının yanına .ama şu kapalı pazar yeri gibi pazarın yarısını kapatmayan lardan değil tabi. bunlar kazandıkça olur para herşey tabiki medeniyet paradır .hayvancılığa gelirsek artık doğuda sınırlar yol geçen hanı değil eskisi gibi kaçak giremiyo asker tepelerinde yani. 2 b araziler üretime başlasın hayvan cılığı görücez nasiptir

 

Cevap: Devlet angusu, limuzini getirdi; yerli üreticiyi bitirdi!

Talip bey 1930-1937 arası Atatürk dönemi,ondan sonra kendi yağınla kavrulmak yerine başkasından borç alarak yaşanmaya başlanmıştır.Borç alan emirde alır,bizde aldık Yunanistan şimdi emir alma sırasında,artık sadece sırtaki oynayıp kafayı çekmek yok,onlarada çalışmak yakışacak,artık avrupa fonlarından gelsin paralar dönemi bitti,bizi avrupa birliğine sokmak için yanıp tutuşanlardan hiç ses yok,Almanya avrupa birliği adı altında bütün devletlerin iliğini kanını sömürmüştür,olay budur.

 

Cevap: Devlet angusu, limuzini getirdi; yerli üreticiyi bitirdi!

ıyı hoş da bu işler duzelirse herşey yolunda gıderse bazı kan emıcıler nasıl beslencek siz zannediyormusunuz kı bu ışler duzelecek bu gunleri aramayalımda daha cok yazıcagımda neyse

 

Cevap: Devlet angusu, limuzini getirdi; yerli üreticiyi bitirdi!

Benim bir projem var dedim ya aggglama
Hepsinin üstesinden geleceğiz inşallah...
Mustafa kardeşim kesinlikle ağzımdan kaçırmam; zira devlet uyanana kadar özel teşebbüs malı götürür kikikikikiki

 

Cevap: Devlet angusu, limuzini getirdi; yerli üreticiyi bitirdi!

Değerli görüşlerin için teşekkürlertalip abim.Ne yazıkki gerçekler bunlar ama uygulayan yok.Birgün iktidara gelirsen söz oyum sana
saygılar sevgiler.

 

Cevap: Devlet angusu, limuzini getirdi; yerli üreticiyi bitirdi!

Bir oyum garanti Alkış "damlaya damlaya göl olur" demişler... Olta balıkçıları için tüm denizlerimizde ve iç sularımızda iskele yaptıracağım... Olta ile balık avcılığı ve kültür balıkçılığı dışında tüm gırgır ve trollere ve diğer lambalı vs avcılık yapanlara 5 yıl balık tutmak yasak. Görülene orman kanunu. turist gezdirsinler oltacılık yapsınlar ölmezler ya! Olta ile balıkçılığa Limit sınırı yok! Vicdanınıza kalmış.... ister çok yakalayın bana getirin isterseniz yiyeceğiniz kadar tutun. kiki