Geçtiğimiz Nisan ayı sonunda Abant gölüne has endemik bir tür olan SALMO TRUTTA ABANTİCUS yani abant alabalığı avlamak üzere Bolunun yollarını tutmuştum.Dünyanın sayılı güzelliklerinden biri olan Abant Gölü ve tüm dünya alabalık meraklılarının hedeflerinden biri olan Abanticuslarla ilgili anımı paylaşmak istedim. Bu seyahatte kendi Alabalık rekorumu kırmak nasip olmuştur.Herkese keyifli paylaşımlar dilerim: Saat 05:00 cep telefonunun alarmı zifir karanlık gecede yarım saat sonra 8 km ötedeki Abant gölü kıyısında yerimi almam ve yer yüzünün en harika yaratıklarından biri olan Abant alalarına olta atmam için vaktin geldiğini bildiriyordu.Bütün bir hafta bu anı beklediğim için kaldığımız pansiyondan çıkmam ve Ankaradan gelen can dostum İrfanı’da apar topar arabaya tıkmam 15 dakkamı almıştı.Cumartesi öğleden sonrası tüm çabalarımız sonuçsuz kalmış tek balık bile alamamıştık birazda bundan dolayı hırslanmıştım. Yemli oltamı solcanla yemlemiş ve takımın başında oturup esas işi bitirecek olan 0-18 gr atarlı iki parça kamışımı ve 0.12 ip sarılı Daiwamı güne hazırlıyordum.Abant ta koruma altında olduklarının bilinciyle eş tutmuş ördekler kafamızın birkaç metre üstünden geçerek doyulmaz gösteriler sunuyorlardı.Bu arada İrfan tüm çabalarıma rağmen hocam ben seni seyretmeye geldim deyip inatla kaşık takımını hazırlamıyordu. Aradan geçen bir saatlik süreçte ne dip takımlarına nede benim 16 gr DAM kaşığıma hiç itibar yoktu.Artık bende yahu ne oldu bu alalara filan demeye başlamıştım ki incecik kamışın aldığı dairesel form vede Daiwa nın fren sesleri beni kendime getirdi.İnaılmaz bir güç incecik kamışa biniyor oradan makinenın kaliteli olmasının ne kadar önemli olduğunu bana hatırlatarak ipi cızlatıyordu. İçimden bu balığı istiyorum diye düşünürken bir yandanda İrfan kepçe diye bağırdım.İrfan deli gibi etrafa bakıp kepçenin arabada olduğunu söylediğinde gidip getirmek ne onun nede benim aklıma gelmemişti.Tek düşündüğüm kıyıdaki kamışlıkların arasından geçirip kıyıda gözüme kestirdiğim sığ bir platformun üstüne çıkarıp oradan balığı kıyıya çıkarmaktı.Balığın ilk tepkileri çok sertti hatta biraz freni gevşettim zira 0.12 ip nekadar dayanırdı bilmiyordum.Birkaç kaçış çabasından sonra balık kıyıya kadar gelmişti fakat kıyının sığlaşması balığı delirtmişti birkaç muhteşem takla attı.Fakat penseyle daha sonra zor çıkarttığım 3 lü iğne çene kemiğine çok sağlam oturmuştu.Kamışa daha fazla yük bindirmemek için kasık çizmeleriyle biraz suya girip balığın arkasına dolaşıp kıyıya doğru zorladığımda balık son taklasını kıyıya yapmış bende üstüne kapanmıştım.Parmaklarımı galsamalara taktığımda bir daha kepçesiz tuvalete bile gitmemeye yemin ediyordum.Elimde neslinin en güzel örneklerinden biri olan muhteşem bir trofe tutuyordum dünyada bundan daha güzel bir duygu olabilirmi diye düşünüyordum. Balık daha sonra tartıda 3 kg geldi .(Aslında 2.950 digital terazi ile tartıldı ama ben 3 kg diyorum kimse duymasın aramızda.)boyuda 60 cm. Balığımızı sevip öpüp defalarca çıkartıp bakarak biraz vakit kaybettikten sonra balıkçılığa devam ettik.Uzun süre vuran olmadı .Bu arada ilk işim gidip arabadan kepçeyi getirmek oldu.Aşırı soğuktan üşüyen İrfan arabaya ısınmaya gittiğinde saatlerde 08:00 olmuştu.Biraz mola vermem lazım diye düşünürken yine kamışın bükülmesi fren sesi ilki kadar olmasada keyifli bir mücadele sonrası kiloluk bir ala kepçeye girmişti.Arabadan ısınıp geri dönen irfan oğlum seni yalnız bırakmaya gelmiyor dediğinde keyiften hoşaf gibi olduğumdan söylenen her şey melodi gibi geliyordu bana. Günün kalanında keyifli bir Abant pikniği yapıp bu arada solcana gelen 22 cmlik alayı maalesef zedelendiği için geri bırakamadan sepete yerleştirip günü tamamladık. Haftaya Saros mu olur Abant mı bilemiyorum ama Allahtan bir engel olmadıkça balıkta olacağım kesin. Ellerim ayaklarım tuttuğu sürece hep balıkta………
Cevap: Abant trofesİ Roman tarzında ve tadındaki yazını zevkle okudum Tahir abim Bu güzle paylaşımın için teşekkürler
Cevap: Abant trofesİ Sevgili tahir abicim. Anlatımın bir roman gibi harika olmuş.Yakalamış olduğun balıklarda harika.Rabbim daha büyüklerinide nasip etsin. Geçen sene aynı tarihlerde 1.resimdeki durduğun yerden bende çok olta salladım ama ne gelen vardı ne giden.Sadece bir vuruş aldım ama balığıda çekemedim kösteği aldı gittikikiişin acemisiyiz işte ilk defa alabalık avına gittim ve birdahada asla gitmem.Yer değiştirdim bir sürü vuruş aldım ama hiç balık alamadımaggglama Bana göre değil bu alabalık işi ne yaptıysam kandıramadım,sanki üfleyerek yiyor yemi Saygılar sevgiler.
Cevap: Abant trofesİ Tahir abi paylaşım için teşekkürler siz yakışır harika bir trofe kutlarım.Alkış Alkış Alkış
Cevap: Abant trofesİ Ben mepps ve kaşıkla avlandım.Yeşil sarı desenli bir kaşığa geldi.Abant maalesef son uygulamalara kurban edildi ve piknik yerine iyice döndü.Bende artık gitmiyorum.Sevgilerimle
Cevap: Abant trofesİ Üstadım maşşallah banagöre dünyanın en lezzetli balığı afiyet olsun yakışır size saygılar sunuyorum.