1. Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz. Daha Fazla Bilgi.

Her Telden Balık çiftlikleri ve deniz kirliliği...

'HER TELDEN' forumunda discus tarafından 6 Nisan 2009 tarihinde açılan konu

  1. discus

    discus Üye Balıkçı

    Katılım:
    13 Kasım 2008
    Mesaj:
    94
    Alınan Beğeniler:
    5
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    muhtelif
    Su ürünleri yetiştiriciliği son 10 yılda en hızlı büyüyen gıda üretim sektörüdür. Dünyada toplam su ürünleri üretimi 150 milyon ton dolaylarında olup; bunun % 30’u yetiştiricilik yoluyla elde edilmektedir. Hızla artan su ürünleri talebinin karşılanması, açlığın önlenmesi, dengeli ve sağlıklı beslenme, doğal balık stokları üzerindeki av baskısının azaltılması ve su kaynaklarının balıklandırılması amacıyla su ürünleri yetiştiriciliği yoğun olarak yapılmaktadır. Bu da ister istemez deniz suyunun kirlenmesi tartışmalarını beraberinde getirmektedir.

    SU ÜRÜNLERI POTANSIYELIMIZ
    Doğal göller, baraj gölleri ve göletler olmak üzere toplam 26 milyon hektar su ürünleri potansiyelimiz olmasına rağmen, deniz balıkları yetiştiriciliği için kullanılan alan 4 hektardır. Türkiye’nin toplam kıyı uzunluğunun ancak % 0,2 si yetiştiricilik için kullanılmaktadır. Ülkemizde yılda yaklaşık 140 bin ton su ürünleri üretilmektedir. Kişi başına tüketim ise Türkiye’de 7-8 kg, Dünya’ da ortalama 16 kg, Avrupa Birliği’nde 25 kg dır. Dünya ortalamasını yakalamak için 2 katı, AB ortalamasına ulaşmak için 3 katı balık tüketmemiz, tüketebilmek için de en az 1- 1,5 milyon ton balık üretmemiz gerekmektedir. Bu miktarın denizlerden avcılık yoluyla elde edilmesi mümkün değildir. Halen toplam 303 adet su ürünleri işletmesinden yılda 80.000 ton üretim sağlanmaktadır. Hali hazırda işletmelerde 500 milyon dolarlık balık bulunmaktadır. Toplam 20 adet kuluçkahane 220 milyon yavru balık üretimi gerçekleştirmekte, deniz balıkları üretimi 10.000’i doğrudan olmak üzere 25.000 kişiye istihdam sağlayarak, toplam yatırım tutarı 1 milyar doları bulmaktadır.

    DENIZLERE ÇEVRESEL OLARAK
    ETKI EDEN SEKTÖRLER

    Denizlere çevresel olarak etki eden faaliyetler kentsel yerleşimler, endüstriyel işletmeler, nükleer ve termik santraller,turizm faaliyetleri, yazlık konutlar, yatçılık, zirai faaliyetler, deniz trafiği, madencilik, askeri tatbikatlar ve su ürünleri üretim faaliyetleridir.

    GERÇEK KIRLETICILER KIMLERDIR?
    Su kirliliğinin en önemli etkenlerinden olan evsel ve endüstriyel atık suların arıtılması ile ilgili olarak ülkemizde; endüstriyel işletmelerde arıtma tesisine sahip olanlar ancak %9’dur. Arıtma tesisi bulunmayan kuruluşlardan; özel sektörün oranı %16 iken, kamu sektörünün oranı ise %84’tür. Ülkemizde faaliyette bulunan organize sanayi bölgelerinden sadece %14’ünde arıtma tesisi bulunmaktadır. Ülkemizdeki turistik tesislerin ise %81’inde arıtma tesisi bulunmamaktadır. 3215 belediyenin bulunduğu ülkemizde, 141 belediyede kanalizasyon sistemi vardır, bunun da sadece 43 tanesinde arıtma tesisi bulunmaktadır. Bir başka ifade ile kanalizasyon sularının %98.67’si hiç arıtılmadan ırmaklara, göllere ve denizlere bırakılmaktadır. Endüstrinin ürettiği zehirli ve ağır metaller ihtiva eden atık sulara gelince; yılda 930 milyon metreküp endüstriyel atık suyun sadece %22’si arıtılmakta, %78’i ise arıtılmaksızın doğrudan göl, ırmak ve denizlere verilmektedir. Deniz ortamına giren ve kirletici olan azot ve fosfor kaynakları incelendiğinde en sorunsuz kaynağın su ürünleri üretimleri olduğu görülmektedir. 2005 yılında, Muğla kıyılarındaki balık çiftliklerinin çevresel etkilerinin izlenmesi ile ilgili olarak yürütülen çalışmada; 80 farklı noktadan alınan su numunelerinin analizinde liman, otel ve tatil sitelerinden deniz ortamına giren azot yükünün kabul edilebilir değerlerin üstünde olmasına karşılık balık çiftliklerinden kaynaklanan azot yükünün kabul edilebilir değerlerin çok altında olduğu görülmüştür. Muğla Üniversitesi’nin Göcek’te yaptığı bir araştırmaya göre, yoğun yat trafiği nedeniyle deniz suyundaki kirlilik en üst seviyeye ulaşmıştır. Uzmanlar, acil önlem alınmaması durumunda Göcek koylarının doğal güzelliğini kaybedeceği uyarısında bulunmuşlardır. Yaz aylarında Gökova’da dolaşan beş bine yakın teknenin sintinelerini boşaltabileceği bir veya iki boşaltım noktasının olması yat kirliliğinin başka bir sebebidir.

    HANGI DURUMLARDA SU ÜRÜNLERI
    IŞLETMELERI ÇEVREYE ZARAR VERIR?

    -Kötü yer seçimi (derinlik, akıntı, rüzgar vb.),
    -Aşırı stok yoğunluğu,
    -Yüksek üretim kapasitesi,
    -Uygun olmayan mühendislik,
    -Yetersiz derinlik,
    -Rotasyon uygulanmaması,
    -Tesisler arası mesafenin yetersizliği,
    -Yetersiz mali destek, yetersiz ekip ve kötü çiftlik yönetimi gibi durumlarda balık çiftlikleri çevreye zarar verebilmektedir.

    SU ÜRÜNLERI YETIŞTIRICILIĞININ POTANSIYEL ÇEVRESEL ETKILERI
    Balık çiftliklerinde genel görünümü ve estetiği bozma, ulaşımı etkileme, doğal balık popülasyonlarını etkileme (hastalık taşıma ve genetik etki) ve hastalıklara karşı kullanılan antibiyotiklerin çevresel etkileri görülebilmektedir. Su kolonunda ötröfikasyon, toksik alg patlaması olasılığı (Gymnodinium aureolum), doğal su sirkülasyonunu değiştirme ve su kalitesini bozma, dipte sedimentasyon oranında artış ve organik zenginleşme, metan ve hidrojen sülfür üretimi ve gaz sızıntısı, sülfür bakterilerinin gelişimi (Beggiatoa sp), biyokimyasal oksijen ihtiyacında artış, makrofauna biyokütlesi, bolluk ve tür kompozisyonunda, azalma, fırsatçı türlerin (Capitella capitata) artışı gibi olumsuzluklarla da karşılaşılabilmektedir. Ancak daha büyük kirletici unsurları görmezden gelerek, kıyılardan rant sağlamak ve politik çıkar sağlamak adına fanatik bilinçsiz çevreci guruplara ve halka kültür balıkçılığının doğa katili bir sektör olarak tanıtılması, hedef gösterilmesi, denizlerdeki kirlenmenin günah keçisi haline getirilmesi son derece yanlıştır. Bu açıdan yetiştiricilik yapılacak potansiyel alan çalışmalarının en kısa zamanda bitirilmesi ve böylece gelişen teknoloji ve artan pazar taleplerinin sektörü büyümeye yöneltmesi, artan kapasite ihtiyacı için uygun alanların kültür balıkçılığına tahsis edilmesi sağlanmalıdır. Sağlıklı su ürünleri üretimi ve tüketimi için kültür balıkçılığı önündeki engellerlin kaldırılması gerekmektedir.

    KÜLTÜR BALIKÇILIĞININ SORUNLARI
    Kültür balıkçılığı sektörü üzerindeki yetki kargaşasından doğan çok başlılık nedeniyle, kültür balığı üreticileri müsaade alabilmek için 14 ayrı kuruma gitmek zorunda kalarak 53 ayrı işlem yaptırmaktadır. Sadece çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) olumlu raporunun alınabilmesi için 18 ayrı kurum ile ortalama iki ÇED toplantısı yapılıyor olması, bu işlemler neticesinde de bir balık çiftliği için izin alma sürecinin ortalama üç yıl sürmesi, tesislerin ödediği vergiye karşılık; yol, kanalizasyon, elektrik vs gibi ihtiyaçlarının karşılanmaması ve bu nedenle insani çalışma şartlarının sağlanamaması kültür balıkçılığının diğer sorunlarıdır.

    ÇEVRESEL DUYARLILIK
    Su ürünleri üretiminin doğal çevreye zarar vermemesi için, Avrupa Birliği vizyonu içinde sorumlu üretim, sürdürülebilir gelişim ilkesiyle, çevresel sürdürülebilirlik, ekonomik sürdürülebilirlik, sosyal sürdürülebilirlik kapsamında bir çok çalışma yapılmaktadır. Bu çalışmalardan bazıları şunlardır:
    -Su ürünleri işletmelerinin çevresel etkilerinin izlenmesi ile ilgili TÜBITAK projesi (TKB,ÇOB,TUBITAK-MAM, SUFED),
    -ÖÇKKB ile Datça-Bozburun ÖÇK alanındaki balık çiftlikleri konusunda işbirliği,
    -Muğla, İzmir, Aydın ve Ordu illerinde izleme programları,
    -AB’ye uyum çalışmaları ( Mevzuat uyumu, çevresel izleme standardının geliştirilmesi),
    -Orkinos işletmelerinin çevresel etkilerinin izlenmesi,
    -Çevresel yönetim sistemlerinin yaygınlaştırılması (ISO-14001),
    -Çevresel etkiler konusunda düzenlenen eğitim seminerleri.
    Komşumuz Yunanistan’da 414 adet deniz balığı çiftliği bulunmaktadır. Ve bu çiftliklerle ilgili bizdeki gibi çıkarılan zorluklar bir yana teşvik edici bir çok yasal düzenleme mevcuttur. Ülkemizde turizm sektörü ile olan alan çakışması ve ortada büyük bir rantın bulunması, birkaç kötü kurulmuş ve yönetilmiş deniz balığı çiftliği üzerinden su ürünleri üretiminin çevre düşmanıymış gibi yansıtılması son derece yanlıştır. Unutmamak gerekir ki balık ancak temiz suda yaşayabilir. Kirlenmiş bir su ortamını hiçbir yetiştirici istemez. Bu bakımdan, uygun olmayan yöntemde ve yerde yetiştiricilik yapan işletmelerin sağlıklı üretim yapanlardan ayrı tutulması gerekir.

    YAZI EKOLOJİ MAGAZİN DERGİSİNDEN ALINTIDIR
     
  2. discus

    discus Üye Balıkçı

    Katılım:
    13 Kasım 2008
    Mesaj:
    94
    Alınan Beğeniler:
    5
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    muhtelif
    Sevgili arkadaşlar yukarıda alıntı yaparak sizlere yayınladığım bu yazı da balık çiftlikleri KENDİLERİNİ ekolojik açıdan icelendiğinde bir kirletici olarak kabullenmiş ancak savunma amaçlı olarak da tek kirletici kaynağının balık çiftliklerinin olmadığı vurgulanmıştır.evet sularımızda tek kirleticiler balık çiftlikleri değildir.ancak kirlilikle önlem çalışmaları içersinde sadece balık çiftliklerinle savaşılmamaktadır.bugün tüm türkiye'de su kirliliği, hava kirliliği ve katı atıklarla ilgili çalışmalar olağınca hızlı yol katedmektedir. Birçok belediye de atık su arıtma tesisleri tasarımı tamamlanmış inşaa çalışmaları başlatılmıştır.

    Ayrıca balık çiftlikleri sadece suda kirlilik yaratmamaktadır. Kıyı bölgedede bir çok kirlilik faktörleri vardır. Bilinçli yapılan her türlü üretimi sonuna kadar destekliyoruz ancak bilinçli yada bilinçsizce çevreye verilen her türlü tahribatın fanatik bir çevreci olarak(üreticilerin biz çevrecilere takmış olduğu ad:)) karşısındayız...
     
    En son bir moderatör tarafından düzenlenmiş: 6 Nisan 2009
  3. Köylü

    Köylü Üye Balıkçı

    Katılım:
    9 Ocak 2009
    Mesaj:
    741
    Alınan Beğeniler:
    0
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    İzmir
    paylaşım için teşekkür ederim kardeşim:)
     
  4. Onur ADIGÜZEL

    Onur ADIGÜZEL Üye Balıkçı

    Katılım:
    23 Eylül 2008
    Mesaj:
    91
    Alınan Beğeniler:
    6
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Sakarya
    insanlar para getiren ilerde ortaya çıkan sorunlara hiç bakmıyorlar...
    Serkan abicim bu değerli paylaşım için teşekkürler:)
     
  5. ahme+

    ahme+ Üye Balıkçı

    Katılım:
    10 Ocak 2009
    Mesaj:
    686
    Alınan Beğeniler:
    2
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Bilecik ve çevresi
    serkan paylaşım için teşekkürler kardeşim bu tip
    şeyler sadece balık çiftliklerinde değil her konuda
    parayı bulalımda çevre kirlenmiş kimin umrunda
     
  6. oltadasazan

    oltadasazan Gold Üye Gold Üye Balıkçı

    Katılım:
    27 Kasım 2008
    Mesaj:
    661
    Alınan Beğeniler:
    3
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Eskişehir ve Yöresi
    Web Sitesi:
    Serkan kardeşim,önce çevreye duyarlılığın ve paylaşımın için teşekkürler.Kültür balıkçılığı konusunda çiftliklerin su kirliliği yarattıkları konusunda hemfikiriz.Fakat çevreyi kirleten çiftlikler modern tarzda sahilden yeterli uzaklıkta ve yeterli akıntıya sahip sularda kurulanlar değil,bizim kurnaz millet !!! olarak ucuzculuğa kaçarak körfez ve koylarda gecekondu misali kontrolsüz kurduklarımız.Kültür balıkçılığı bütün zararlarına rahmen yapılmak zorunda Yunanistan 130 .000ton,İtalya250.000 ton bizse 15.000 ton kültür balığı üretiyoruz ve üretilen balığın %80'i ihraç ediliyor.Gelecek te insanların balık yiyebilmesi ancak çiftliklerle üretilen balıklarla mümkün olabilecek.Kültür balıkçılığı açlığın önlenmesi,yok olan türlerin kurtarılması,balık fiatlarının dengelenmesi ve istihdam sağlaması yönünden de vazgeçilmez oldu.

    Kültür balıkçılığının yapılmasının kaçınılmaz olduğunu kabul edersek bu çiftliklerin çevreye en az zarar verecekleri yerlerin devlet tarafından tespit edilerek kıyıdan yeteri kadar uzakta çok sıkı kontrollü bir şekilde denetlenerek faaliyetlerine izin verilmelidir.İnsan unsuru girdikten sonra denetimler ne kadar ciddi yapılır? Konusu ise esas problem.Yine sorun tamamen eğitime dayanıyor.Şunuda ilave edeyim kültür balıkçılığı yapan şirketlerimizi %45'i Yunan şirketlerine ait kendi sularında koyulan ağır şartlar nedeniyle ülkemizdeki şirketlere ortak oluyorlar.Böyle hassas bir konuyu açtığın için tekrar teşekkürler.
     
  7. Serkan Teşekkürler ,çok iyi bir paylaşım.Emeğine sağlık.
     
  8. İsmail ESENCAN

    İsmail ESENCAN Admin Admin

    Katılım:
    19 Eylül 2008
    Mesaj:
    11,450
    Alınan Beğeniler:
    10,056
    Ödül Puanları:
    5,113
    Şehir:
    İzmir
    Web Sitesi:
    Serkan, çok değerli bilgileri bizlerle paylaştığın için sağolasın kardeşim, emeğine sağlık.:)
     
  9. Carti

    Carti Üye Balıkçı

    Katılım:
    22 Eylül 2008
    Mesaj:
    742
    Alınan Beğeniler:
    3
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    EGE KIYILARI ve ESKİŞEHİR TATLI SULARI
    Serkan paylaşım için çook teşekkürler...
     
  10. çimentepeli

    çimentepeli Üye Balıkçı

    Katılım:
    11 Ocak 2009
    Mesaj:
    0
    Alınan Beğeniler:
    19
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Ege Kıyıları
    Kim demiş çifliklerin denizi kirletmez diye .
    Örnegin çok degil 20 sene önce zeytineli pırıl pırıl bir koydu çok az kişi tarafından bilinen bakir bir yerdi.
    şimdi öylemi gidenler bilir her taraf çöp pislik denizine girilmez yosun yuvası midye tarlası bunların olmasının tek sebebi çiflikler degilmidir sorarım size .
     
  11. irfanavcı

    irfanavcı Üye Balıkçı

    Katılım:
    11 Ekim 2008
    Mesaj:
    398
    Alınan Beğeniler:
    2
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    EGE
    Serkan paylaşım için teşekkürler.
     
  12. Sargoz35

    Sargoz35 Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    26 Ekim 2008
    Mesaj:
    826
    Alınan Beğeniler:
    8
    Ödül Puanları:
    2
    Şehir:
    DENİZİN KÖPÜRDÜĞÜ YER
    Serkan gerçekten güzel bir çalışma olmuş eline sağlık :)denizlerimiz ve sahillerimizin her zaman temiz kalması hepimizin dileği,paylaşım için teşekkürler,Selamlar.
     
  13. discus

    discus Üye Balıkçı

    Katılım:
    13 Kasım 2008
    Mesaj:
    94
    Alınan Beğeniler:
    5
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    muhtelif
    tüm arkadaşlarıma ilgileri için teşekkürler...
     
  14. onur

    onur Üye Balıkçı

    Katılım:
    8 Şubat 2009
    Mesaj:
    402
    Alınan Beğeniler:
    1
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    EGE *
    serkan emeğine sağlık her kes in böyle duyarlı oması gerek birhassa üreticilerin ve biz insanların ben bir hayvanın çevreyi kirlettiğini gormedim bu güne kadar ama bizler yok edtmeye çalışıyoruz doğayı tabiatı koruyalım
    selamlar
     
  15. kony@lı

    kony@lı KONYA İL SORUMLUSU Gold Üye

    Katılım:
    19 Eylül 2008
    Mesaj:
    716
    Alınan Beğeniler:
    3
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Konya - Karaman
    Serkan abi emeklerine sağlık.
    Bu değerli paylaşım için teşekkürler...
     
  16. AŞKIN

    AŞKIN Admin Admin

    Katılım:
    15 Ocak 2009
    Mesaj:
    2,426
    Alınan Beğeniler:
    147
    Ödül Puanları:
    48
    Şehir:
    EGE
    Web Sitesi:
    Bu çok değerli paylaşımın için teşekkürler Serkan,;)
     
  17. dizel45

    dizel45 Üye Balıkçı

    Katılım:
    12 Kasım 2008
    Mesaj:
    420
    Alınan Beğeniler:
    1
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Salihli
    Çevreye zarar veren her ne ise; ve bunların karşısında her kim olursa ben yanındayım.
    1975 senesinde,İzmir de Fuarın basmane kapısı önündeki parkta bir kişi cebinde biriktirdiği çöplerini,çöp kutusuna atarken görmüştüm.(hiç unutmadım.)
    Takdir ettim ve örnek aldım.
    Konu ile ilgili ve duyarlı olanlarıda kutluyorum.
    Paylaşımına teşekkürler Serkanım.:)
     
  18. erol01

    erol01 Üye Balıkçı

    Katılım:
    6 Kasım 2008
    Mesaj:
    114
    Alınan Beğeniler:
    1
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    GÖL VE BARAJ
    Teşekkürler güzel paylaşım emeğine sağlık Serkan
     
  19. Sargoz35

    Sargoz35 Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    26 Ekim 2008
    Mesaj:
    826
    Alınan Beğeniler:
    8
    Ödül Puanları:
    2
    Şehir:
    DENİZİN KÖPÜRDÜĞÜ YER
    Balık çiftlikleri açık denize gidiyor
    26 Mart 2009 / 23:45
    Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, çevrecilerin eleştirilerine hedef olan balık çiftliklerinin bu ay sonuna kadar taşınacağını söyledi. Çiftliklerin taşınacağı yer olarak Mandalya Körfezi belirlendi.



    Ege kıyılarında faaliyet gösteren balık çiftliklerinin bu ay sonuna kadar yeni alanlara taşınacağı açıklayan Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, "Balıkçılar ekonomik sorunları bahane etmesin. Taşınmayan çiftliklere ağır yaptırımlar uygulanacak" dedi.

    AĞIR CEZA
    Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, balık çiftliklerinin bulunduğu alanların turizm açısından önemli bölgeler olduğunu belirtti. Bakan Eroğlu, bu alanları hızla turizme kazandıracaklarını söyleyerek, "Balık çiftliklerine uygun alanlar tahsis ediliyor, oraya taşınacaklar. Çiftlik sahipleriyle yaptığımız görüşmelerde yerlerinden taşınacaklarını söylemişlerdi. Fakat aradan bir yıl geçti, hala yerlerindeler. Tarih veriyorum, balık çiftlikleri bu ay sonunda taşınmış olacak. Arkadaşlarıma gelirken talimat verdim. Taşınmadıkları takdirde, Sahil Güvenlik ile protokol imzalayıp, masrafların yüzde 50 fazlasıyla taşıtacağız. İlk olarak taşınmayan çiftlik işletmecilerine ceza keseceğiz. Cezalarımız ağırdır. 20 bin 30 bin TL'ye varan ağır cezalar kesiliyor. Taşımazlarsa bu ceza katlanarak artacak. Balık çiftliklerinin bulunduğu cennet gibi yerleri turizme açacağız. Ekonomik sıkıntıları bahane etmesinler, bu bahanelere bizim karnımız tok. Kimse kusura bakmasın" dedi

    İnşallah bu söz havada kalmaz,bekleyip göreceğiz​
     
  20. discus

    discus Üye Balıkçı

    Katılım:
    13 Kasım 2008
    Mesaj:
    94
    Alınan Beğeniler:
    5
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    muhtelif
    paylaşımıma ortak olan tüm arkadaşlara teşekkürler..
     
Yükleniyor...

Bu Sayfayı Paylaş