1. Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz. Daha Fazla Bilgi.

Harici Konular Su Ürünleri İstişare Kurulu lüfere acımadı. Yavru balık avına devam!

'HARİCİ KONULAR' forumunda Tarık Ersal tarafından 22 Haziran 2011 tarihinde açılan konu

  1. Tarık Ersal

    Tarık Ersal Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    18 Kasım 2009
    Mesaj:
    355
    Alınan Beğeniler:
    6
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Türkiye
    KAYNAK: http://www.yesilgazete.org/?p=29670

    Su Ürünleri İstişare Kurulu’nun lüfer ve diğer balıkların yasal avlanma boyunun da gündeme alınacak olması nedeniyle heyecanla beklenen bugünkü toplantısı büyük hayal kırıklığı yarattı.

    Konu son aylarda Slow Food-Fikir Sahibi Damaklar’ın “İstanbul Lüfere Hasret Kalmasın” ve Greenpeace’in “Seninki Kaç Santim” kampanyalarıyla gündeme taşınmıştı ve yavru balıkların avlanmasının önlemesi hedefleniyordu. Kampanyalarla lüferin yavrulayabileceği 24-25 cmlik boya ulaşmadan avlanmasının yasaklanması isteniyordu.

    Ancak bu sabah Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nda düzenlenen toplantıda beklenen karar çıkmadı.

    Gün boyunca FSD ve Greenpeace kampanyacılarının twitter’dan izleyicilerine canlı olarak yansıyttığı toplantıda şu gelişmeler yaşandı:

    “Seneye, seneye…”

    Toplantıyı yöneten Koruma ve Kontrol Genel Müdürü Durali Koçak açılış konuşmasında toplantıyı kısa tutmak ve asıl toplantıyı gelecek yıl yapmak istediklerini söyledi. Su Ürünleri Koooperatifi (Sür Koop) Başkanı Ramazan Özkaya ise konuşmasında 4 yıl değişiklik yapılmasını istemediklerini belirtip “denizler yasaklarla korunmuyor, eğitimli balıkçılarla korunuyor” dedi.

    Twitter’dan konuşmaları yorumlayan FSD ve Greenpeace aktivistleri bu konuşmaların ve su ürünleri sirkülerinde ciddi değişiklik düşünülmediği yolundaki sözlerin daha toplantının başında konuyu seneye erteleme isteğinin belirtisi olduğu yorumunu yaptılar.

    Toplantıda söz alan İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Bayram Öztürk de koruma tedbirlerine karşı bir konuşma yaratarak aktivistlerin tepkisini çekti. Bu arada toplantıya katılan bazı balıkçıların da kota artırımı talep ettikleri bildirildi.

    Cengiz Mete: “Lüfer 23 santimden önce yavrulamaz.”

    Toplantının ikinci bölümünde bir konuşma yapan Ege Üniversitesi’nden Cengiz Mete, 2005 yılında yazdığı “Türkiye Denizlerinde Lüfer” başlıklı tezin sonuçlarını katılımcılara sundu. Mete, lüferin üreme olgunluğunun 23 santimin üzerinde başladığını ve balığın Mayıs ile Temmuz ayları arasında ürediğini söyledi. Mete’nin “Lüferin artık olmamasının nedeni çok küçük avlanması ve sürüye katılamaması” yorumu üzerine ortam gerildi. Avlanma boyunun artırılmasıyla ilgili öneriler ve Cengiz Mete’nin sunduğu bilimsel araştırma sonuçları toplantıya katılan balıkçılar tarafından protesto edildi.

    Prof. Dr. Bayram Öztürk ise yaptığı ikinci konuşmada yumurtlamanın 19 cm’de başladığını iddia etti. FSD aktivistleri herhangi bir araştırma yapmadan ve kaynak göstermeden avlanma boyunun 19 cm. olmasını isteyen Bayram Öztürk’ün önerisini “utanç verici” olarak yorumladılar. Greenpeace’den Banu Dökmecibaşı da bu öneriyi “inanılmaz” diye yorumladı.

    19-20 pazarlığı

    Toplantıyı yöneten Durali Koçak’ın uzlaşma önerisi olarak ortaya attığı 2 yıl için 20 cm. önerisi bile balıkçılardan tepki toplayınca mikrofonu alan FSD sözcüsü Defne Koryürek “madem öyle duralım 2 yıl, 27 cm’den avlayalım ve görelim neler oluyor…” dedi. Greenpeace sözcüsü Banu Dökmecibaşı ise yaptığı konuşmada kampanyalarına 500 bin kişinin imza attığını söyleyerek “balıkçının yüzüne bakmayan o 500 bin kişi hepimiz için adım attı” dedi.

    Sonuçta toplantı herhangi bir karar çıkmadan dağıldı.

    Greenpeace: “Fırsat kaçtı”

    Greenpeace’in toplantı sonrası yaptığı değerlendirme şöyle:

    “Bugün düzenlenen Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nda düzenlenen Su Ürünleri İstişare Kurulu Toplantısı’nda yasal balık avlama boylarına ilişkin herhangi olumlu bir adımın atılmaması, sürdürülebilir balıkçılık adına önemli bir fırsatın kaçmasına neden oldu. Danışma kurulunun önerileri, yasal balık avlama boylarının bilimsel verilere uygun olarak düzenlenmesini talep eden binlerce kişiyi hayal kırıklığına uğrattı.
    Yasal avlama boyları bilimsel verilerden çok uzak olan ticari balıklar içinde sadece lüferin konuşulduğu toplantıda, lüferin yasal avlanma boyunun 14 cm’den 18 ya da 19 cm’ye çıkarılması önerildi. Bilimsel verilere göre ise lüfer ancak 24 hatta 25 cm’ye ulaştığında yumurta bırakabiliyor.

    Toplantıda, diğer balıklara ilişkin görüşmelerin 2012 tebliğinde yapılacağı ifade edildi. Ancak bu yaklaşım, orfoz, kalkan gibi soyu tehlikede olan türler için çok geç olabilir.”

    Greenpeace Denizler Kampanyası Sorumlusu Banu Dökmecibaşı, “Bakanlıkta yapılan görüşmede yasal balık avlama boylarının bu şekilde geçiştirilmesi, bilimsel verileri ve kacsantim.org sitesi üzerinden imza atan yarım milyon insanın bu konudaki talebini görmezden gelmektir. Ancak 24-25 cm’de üreyebilen lüferin yasal avlama boyunun 19 cm’ye çıkarılması, bu balığın bir kez bile yumurta bırakamadan avlandığı gerçeğini değiştirmeyecek.”

    “Ankara’dan beynimiz uğuldayarak dönüyoruz!

    İstanbul Lüfere Hasret Kalmasın kampanyası sözcüsü Defne Koryürek’in toplantıdan hemen sonra Facebook’tan yaptığı ilk açıklama ise şöyle:

    “Ankara’dan beynimiz uğuldayarak dönüyoruz!

    Beynimiz uğulduyor, zira tartışmanın ekseni üreme kalitesi, denizin bereketi değil, vasat bir pazarlık oldu! ve bu pazarlığı tetikleyen de bir bilim adamıydı… O kadar manasız bir tartışma yaşandı ki lüfer mevzuunda, o kadar bilimsellikten, sürdürülebilirlikten uzak bir tartışma yaşandı ki toplantının sonunda Poyrazköy Su Ürünleri Koop. Başkanı Mustafa Kokoş, Greenpeace ekibine (ve bize de, elbette) dönüp “bizim balıkçınınki 18 cm, n’apalım, yetineceksiniz” deyip çıkabildi!”

    Su Ürünleri İstişare Kurulu’nda yaşanan hayal kırıklığı konuyu izleyenler arasında da büyük tepkiye neden oldu.
     
  2. EGE35

    EGE35 Üye Balıkçı

    Katılım:
    4 Mayıs 2009
    Mesaj:
    425
    Alınan Beğeniler:
    19
    Ödül Puanları:
    18
    Şehir:
    İZMİR
    Cevap: Su Ürünleri İstişare Kurulu lüfere acımadı. Yavru balık avına devam!

    :(
     
  3. ishak BALLICA

    ishak BALLICA ÜSTAD ÜSTAD

    Katılım:
    15 Ekim 2008
    Mesaj:
    3,466
    Alınan Beğeniler:
    102
    Ödül Puanları:
    48
    Şehir:
    İzmir
    Cevap: Su Ürünleri İstişare Kurulu lüfere acımadı. Yavru balık avına devam!

    :eek::eek::eek::eek::eek::eek:

    Böyle bir ifade kullanmayı kendine hakgören bir anlayışı esefle kınadığımı ifade etmek isterim...

    Tek kelime ile rezalet...Bu tür anlayış ile hareket eden zihniyetten ne beklenebilir ki...:(
     
  4. Tarık Ersal

    Tarık Ersal Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    18 Kasım 2009
    Mesaj:
    355
    Alınan Beğeniler:
    6
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Türkiye
    Cevap: Su Ürünleri İstişare Kurulu lüfere acımadı. Yavru balık avına devam!

    İshak bey,

    Haklısınız da hadi o kişi sadece kooperatifine karşı sorumluluğu olan bir kişidir.
    Yaptığı ise edepsizliğin dikalasıdır.

    Ya KKGM'nin tutumuna ne demeli?
    Nasıl olsa Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü kuruldu.
    Bu işler ile onlar uğraşsın.
    Biz şimdilik suya sabuna dokunmayalım dercesine işi savsaklamaktalar.

    Bildiğim ve her zaman yazmaktan çekinmediğim iki şey var ki.

    Birisi "her toplum layık olduğu şekilde yönetilir."

    İkincisi ise " doğal kaynaklarımızın kökünü kazımadan değerlini bilmeyecek, rahat etmeyeceğiz."
     
  5. Aşkın Erdem

    Aşkın Erdem Üye Balıkçı

    Katılım:
    9 Haziran 2011
    Mesaj:
    86
    Alınan Beğeniler:
    0
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Ege
    Cevap: Su Ürünleri İstişare Kurulu lüfere acımadı. Yavru balık avına devam!

    Sanaldaki 500bin kişilik eylem önemsenmedi . Sanalda olduğu için heralde belkide reelde 500bin kişilik bir eylem planı yapmalı konuya dikkati çekebilmek adına . Bilim adamı olupta , Poyrazköy Su Ürünleri Koop. Başkanı olupta adam olamayan bile var görüldüğü üzere.
     
  6. oltadasazan

    oltadasazan Gold Üye Gold Üye Balıkçı

    Katılım:
    27 Kasım 2008
    Mesaj:
    661
    Alınan Beğeniler:
    3
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Eskişehir ve Yöresi
    Web Sitesi:
    Cevap: Su Ürünleri İstişare Kurulu lüfere acımadı. Yavru balık avına devam!

    Her işte oy hesaplarının yapıldığı bir ülkede böyle bir karar normal karşılanmalı.Çünkü balıklar değil balıkçılar oy kullanıyor.Oy depolarını,rant kapılarını Darıltmamak lazım.İstişare kurullarında ticari balıkçılık koop.başkanlarının etkinliği ve baskısı sürdükce 2012 içinde pembe hayaller kurmaya gerek yok.Yavru balık katliamları sürecektir.

    Madem sanalda sesimiz duyulmuyor bundan sonra yapılacak iş küçük balık yememek,yedirmemek,küçük balık satan yerlerden alışverişi kesmekte kalıyor.Alan olmazssa 18 cm.leri ve terbiyesizlikleri kendilerine kalır.:(:(
     
  7. Mustafa CUMBUL

    Mustafa CUMBUL Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    16 Ekim 2010
    Mesaj:
    800
    Alınan Beğeniler:
    19
    Ödül Puanları:
    2
    Şehir:
    Deniz
    Cevap: Su Ürünleri İstişare Kurulu lüfere acımadı. Yavru balık avına devam!

    Ülkemdeki gerçek manzaralar yine hortladı.Bu zihniyet biz amatörleri bezdirmemeli.Evet küçük balık alışverişlerine dikkat ederek devam edebiliriz.Paylaşım için teşekkürler.
     
  8. Mufi

    Mufi Tba Okuru

    Cevap: Su Ürünleri İstişare Kurulu lüfere acımadı. Yavru balık avına devam!

    Doganın , tabiat ananın kutsal olmadıgı toplumlar bu tip olayları daha çok yaşayacaktır..
     
  9. Ferit ERTÖZ

    Ferit ERTÖZ Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    7 Nisan 2010
    Mesaj:
    800
    Alınan Beğeniler:
    10
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    FOÇA-MORDOĞAN
    Cevap: Su Ürünleri İstişare Kurulu lüfere acımadı. Yavru balık avına devam!

    " Poyrazköy Su Ürünleri Koop. Başkanı Mustafa Kokoş, Greenpeace ekibine (ve bize de, elbette) dönüp “bizim balıkçınınki 18 cm, n’apalım, yetineceksiniz” deyip çıkabildi!”

    Yazıklar olsun böyle konuşabilene ve konuşmasına çanak tutanlara :(


    Böyle anlayış olduğu sürece ve bunun yanlış olmadığı savunulduğu sürece koruyabileceğimiz hiç bir değerimiz yoktur.....
     
  10. Tarık Ersal

    Tarık Ersal Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    18 Kasım 2009
    Mesaj:
    355
    Alınan Beğeniler:
    6
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Türkiye
    Cevap: Su Ürünleri İstişare Kurulu lüfere acımadı. Yavru balık avına devam!

    Daha dün gerçekleştirilen Su Ürünleri İstişare Kurulu Toplantısı adı verilen toplantı ve sonucunu burada yer alan haberde okudunuz.

    Hiç bir resmi yaptırımı olmayan, danıştık desinler diye yapılan o garip toplantılardan son bir örnek bu.

    Arkadaşlar,

    Amatör Su Ürünleri avcılığı hakkında bizlerin görüşlerinin değerlendirilmesi, hatta bu görüşlerin bir resmiyetinin olup, yaptırım kazandırılmasının bir örneği Kara Avcılığı Kanununda mevcuttur.
    Hoş kara avcısı olup, konuya dahil olan, ya da takip eden, bu mevzuat maddesinin işleyişi ve yapısından memnun olmuş tek bir avcı da görmedim ama hiç olmazsa resmen muhatap alınmaktalar. Yani Balık Avcılığından bir adım olsun öndeler.

    Kara avcılığı yapanlarımız yakınen bilirler ki Merkez Av Komisyonu (MAK) adlı kurul her yıl Kara Avcılığı Kurallarının belirlenmesini sağlar.
    Bunun için önce İlçeler, sonra da İller bazında 11 kişilik komisyonlar toplanır. Bu 11 in 3 ü Dernektir. (sorun da burada)
    Daha sonra Merkez Av Komisyonu Ankara'da toplanır. Onun da üye sayısı 21 olup, 9 u avcı temsilcisidir. Diğerleri Sayın Müsteşar başta olmak üzere, ilgili bakanlık yetkilileri, İlgili üniversite temsilciler, ve jandanma teşkilatı temsilcisidir.

    Merkez Av Komisyonu Yönetmelik diyerek aratırsanız ulaşabileceğiniz veya http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=7.5.5412&MevzuatIliski=0&sourceXmlSearch=merkez av linki tıklarsanız ulaşacağınız yönetmeliğin amaç maddesi aşağıda.

    Bu Yönetmeliğin amacı; avcılığın düzenlenmesi, av ve yaban hayatının korunması ve geliştirilmesi hususlarında karar alacak Merkez Av Komisyonu ile il ve ilçe av komisyonlarının görev, yetki ve sorumlulukları, üyelerinin belirlenmesi, çalışma usulleri, kararların alınması, kararların yayın ve yayım esaslarını belirlemektir.

    Bence bizler de benzer bir uygulamanın mevzuatta yer almasını sağlamak adına olsun bir araya gelip, güç birliği yapmalıyız.
    Tabii ki yukarıda bahsettiğim gibi Kara Avcılığında uygulanmakta olan MAK örneğindeki aksama ve eksiklikleri de görerek, ders alarak bu işi yapmalıyız.

    Yani en azından o karar alınan masaya resmi bir dayanakla oturulması gerekiyor.

    Tabii ki BENCE. :rolleyes:


    NOT:
    Bu düşüncemi gerçekleştirmenin önündeki en büyük eksikliklerden birinin dernek sayısının az olması olduğunu bildiiğimi, en azından her ilimizin bir Amatör Balık avı derneğinin olması gerektiğini biliyorum.
     
  11. Tarık Ersal

    Tarık Ersal Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    18 Kasım 2009
    Mesaj:
    355
    Alınan Beğeniler:
    6
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Türkiye
    Cevap: Su Ürünleri İstişare Kurulu lüfere acımadı. Yavru balık avına devam!

    KAYNAK: http://www.deniztv.com/HABER/26270/13/gemi-deniz-balik-lufer.html

    Yavru balıkların daha yumurtlamaya bile şansı olmadan avlanmalarına karşı iki kampanya yürütülüyor. Bu sayede balıkların nesillerinin korunması amaçlanıyor...

    Slow Food-Fikir Sahibi Damaklar'ın "İstanbul Lüfer'e hasret kalmasın", Greenpeace'in "Seninki kaç santim?" kampanyalarında dün kritik bir gündü...

    Tarım Bakanlığı Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından Su Ürünleri İstişare Kurulu'nda balıkların yasal avlanma boyu gündeme alınıyordu. Ancak heyecanla beklenen toplantı büyük hayal kırıklığı yarattı. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nda düzenlenen toplantıda karar çıkmadı.

    Toplantıda, lüferin yasal avlanma boyunun 14 cm'den 18 ya da 19 cm'ye çıkarılması önerildi. Bilimsel verilere göre ise lüfer ancak 24 hatta 25 cm'ye ulaştığında yumurta bırakabiliyor.

    24 cm'de üreme olgunluğuna kavuşan lüfer popülasyonu %60. 20 cm de üreme olgunluğuna kavuşan lüfer popülasyonu ise sadece %10 dolayında deniyor. Bu durum, 11 yaşında bir kız çocuğunun, fiziken doğurabileceği kabulünde bulunarak ona erişkin demeye benziyor.

    Lüferin daha yavruyken avlanmaması için uzun zamandır çaba harcayan Slow Food-Fikir Sahibi Damaklar lideri Defne Koryürek, bugün gelinen noktayı şöyle değerlendiriyor:

    "Tatsız bir süreç, elbette. Zira önerdiğimiz değişiklikle balıkçımızın elinden yegane para eden, satılabilir balığı alıyoruz. Canı yanacak. Ama yapacak çok bir şey de yok! Av miktarındaki düşüş herkesin farkında olduğu bir düşüş. Buna rağmen avcı sayısı aynı ve geçim derdi de ne sürdürülebilirlik dinliyor ne de yasak.

    Bugün gırgır adı altında trolleşmiş usullerle avcılık yapan, yasaklara uymayan, muazzam bir göç yolu, ekolojik koridor olan İstanbul Boğazı'nda ne orkinos ne de uskumru bırakan, evet geçim derdinde ama bir o kadar da doğayı tüketen bir konumda malesef balıkçımız. Bakın, şöyle özetleyeyim durumu size: 2009 yılı verilerine göre ve FAO'dan bahsediyoruz, dünya genelinde 16 bin ton lüfer balığı tutulmuş, bunun 6 bin tonunu biz tutmuşuz. Düşünebiliyor musunuz? Ciddi bir oran bu, değil mi? Tabi, tek bir yıla, tek bir veriye bakınca öyle. Oysa hepi topu 7 yıl öncesine bakarsak, göreceğiz ki 2002 yılında denizlerimizde tutulan balığın toplamı, 2009 dünya toplamının neredeyse iki katı! 25 bin ton! Şimdi, gel de bu balığın yokolmakta olduğuna inanma, bu balığı korumaya alma!

    Ama, koşullar buyken, yani balık az, avcı çokken, tutulan balık karın doyurmazken, tutup da balıkçı "lüferi koruyalım" diyebilir mi?

    STK temsilcileri, akademisyenler ve bürokratların vereceği bir karar bu ve elbette balıkçı reaksiyon gösterecek. Dün yapılan istişare toplantısında da gördük. Balıkçımız o kadar yarını düşünemeyecek halde ki, lüferde boy değişikliğine ancak 17-18 cm olursa razı geliyorlar! O da bir dolu koşulla! İyi ama bu boylar lüferin bebek hali! Üremesi imkansız hali! Balıkçının bunlara bakacak hali yok. "Lüferi korumak için kaç cm olsun avlanma alt boyu," balıkçımıza sorulabilecek herhalde en son soru!

    Peki biz neden 24 cm öneriyoruz, Greenpeace neden 25 cm diyor? Zira bu konuda tüm su ürünleri fakülteleri ve tüm akademisyenlerin referans aldığı bir çalışma, Ege Üniversitesi'nden Tevfik Ceyhan ve arkadaşlarının çalışması, "lüfer popülasyonunun %50'si 23 cm'den itibaren üreme olgunluğuna erişir", diyor!

    Dün istişare kurulunda yaşanan buydu ve elbette çıngar koptu, balıkçı lüferde boy uzatmasına karşı çıktı. Beklenmedik bir şey miydi, hayır. Aksine. Peki, bu bir netice mi? Hayır, balıkçının dediğini yapacağına Bakanlık'ın hiç ihtimal vermiyoruz. Bilimsel gerçeklik ortada. Av miktarındaki düşüş ortada. Kamuoyunun tepkisi ortada. Hiç şüphem yok ki KKGM'nün raporları da bu verileri içerecek. Bakanlık lüfere dair boy uzatmasında bu raporu esas alacak, ona da şüphem yok.

    Ancak nihayetinde hükümet siyasi bir yapı. Tarım Bakanlığı da bu siyasi yapının bir parçası.

    Dolayısıyla bugün ve yarın yollayacağımız dilekçelere, çağrılara kayıtsız kalmaları mümkün değil. Şimdi lütfen bimer@basbakanlik.gov.tr adresine tek satırlık bir mail yollayın ve deyin ki: "Başbakan Hüseyin Eriş'e söz vermişti, lüferi kurtaracağını ilan etmişti; biz de Hüseyin Eriş'iz, bizi de duysun: lüferi kurtarsın!"

    DÜNDEN BUGÜNE YAVRU BALIKLAR İÇİN

    Yavru balıkların avlanmaması için uzun bir süredir iki önemli kampanya yapılıyordu... Slow Food-Fikir Sahibi Damaklar'ın “İstanbul Lüfere Hasret Kalmasın” ve Greenpeace'in "Seninki kaç santim?" kampanyaları... Kampanyalarla lüferin yavrulayabileceği 24-25 cmlik boya ulaşmadan avlanmasının yasaklanması isteniyordu. Her iki kampanyada toplumda çok ses getirdi...

    Hatta Hüseyin Eriş isimli bir vatandaş Başbakanlık İletişim Merkezi'ne “Bu güzelim balığın geleceği sizin elinizde. Lütfen bir şeyler yapın. Gerekirse 2-3 yıl lüfer soyundan olan çinekop ve sarıkanat gibi balıkların avlanmasını ve satılmasını yasaklayın” talebinde bulundu. Vatandaşın talebi yanıt buldu. “Bir vatandaş dilekçe yazdı, Başbakanlık lüfer meselesine el koydu” haberleri medyada yer buldu...
     
  12. Tarık Ersal

    Tarık Ersal Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    18 Kasım 2009
    Mesaj:
    355
    Alınan Beğeniler:
    6
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Türkiye
    Cevap: Su Ürünleri İstişare Kurulu lüfere acımadı. Yavru balık avına devam!

    KAYNAK: http://cadde.milliyet.com.tr/2011/06/23/YazarDetay/1405616/kac-santimde-cirkin-pazarlik

    Kaç santimde çirkin pazarlık

    Salı günü lüferciler bir umut, Ankara’daki Su Ürünleri İstişare Kurulu toplantısına katıldı. Lüferciler derken, Türkiye’nin dört bir yanından gelen balıkçılar, akademisyenler ve sivil toplum örgütlerini kast ediyorum.
    Toplantıya, ‘lüfer tutkunu’ Hüseyin Eriş’in Başbakanlık’a yazdığı mektup önayak oldu: Lüfer neslinin tükenme tehdidiyle karşı karşıya olduğunu anlatan Eriş, “Gerekirse 2-3 yıl lüfer soyundan olan çinekop ve sarıkanat gibi balıkların avlanmasını ve satılmasını yasaklayın” talebinde bulundu.
    Bunun üzerine Başbakanlık talimatıyla lüferin küçük boylarına av yasağı uygulanması, gündeme alındı. (Anlayacağınız yine Başbakanlık, her işi çözer, her şeyden sorumlu ve yetkin konumda...)
    Bu arada Greenpeace Akdeniz “Seninki kaç santim”, Fikir Sahibi Damaklar ise “İstanbul Lüfer’e hasret kalmasın” kampanyalarıyla 500 bin imza topladı. Milliyet Cadde’nin en başından desteklediği sivil hareket, Ankara’da hazır bulundu.
    Ancak toplantı, tam anlamıyla bir hayal kırıklığıydı...

    19 santim oluversin
    Peki bu şamata nereden kopuyor? Sivil toplum, bazı balıkçılar ve bazı akademisyenler, lüferin üreme boyu olan 24 santimden küçüğünün avlanmaması gerektiğini savunuyor. (Bazı diyorum, çünkü kâr amacından başka bir şeyi gözü görmeyen insanımız, ne yazık ki çok.)
    Ancak şu andaki yönetmelik, lüferin 14 santim, yani yavruyken avlanmasını teşvik ediyor.
    İşte bu yüzden lüferi ancak rüyamızda görür hale geldik... Aynı şey uskumrunun, kalkanın da başına geldi. Şimdi kendi sularımızda talan ettiğimiz balıkları, Afrika’dan ihraç ediyoruz.
    Toplantıya dönecek olursak... Avlanma boyu için ‘18 mi, 19 mu’ diye çirkin pazarlıklar dönerken, sonuç bile çıkmadı. Dahası orfoz, kalkan gibi soyu tükenmekte olan türler için görüşmeler 2012’ye atıldı!

    Bayram ‘Hoca’ya ne oldu?
    Toplantının en büyük bombası, Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Bayram Öztürk... ‘Hoca’, toplantıya tamamen bireysel katıldı. Yaklaşık 1 yıl önce İstanbul’da yapılan bir toplantıda, lüfer için 24 santim ölçüsünü savunan ‘Hoca’, bu defa hiçbir bilimsel referans vermeden birden bire 19 santimi savunur oldu...
    Üstelik öğrendiğime göre aynı Bayram ‘Hoca’, daha evvel sivil toplum örgütlerine ‘20 santim’i imzalatmaya çalışmış!
    Oysa Türkiye’de lüferle ilgili en kapsamlı ve referans verilen çalışma, Tevfik Ceyhan’a ait.
    Toplantıda Ege Üniversitesi’nden Cengiz Mete, Tevfik Hoca’nın tezini anlattı: Evet, lüfer 19 cm’de erişkinlik yakalıyordu... Ama nüfusun sadece yüzde 10’u! 23 santimden itibaren ise yüzde 60’ında erişkinlik gözleniyor.
    Önemli bir not daha: Lüfer, mayıs-temmuz arası yumurtluyor, bu yeni lüferler sürüye şubat gibi ekleniyor.

    BiLiM iNSANLARI: GEÇ BiLE

    * Su Ürünleri Daire Başkanı Vahdettin Kürüm’e sunulan akademik görüşler arasında Çanakkale, İzmir ve Sinop’taki hocaların önerileri var.
    * Doç. Dr. Ali Cemal Gücü, bu kampanyaları bile ‘geç kalınmış’ olarak yorumluyor. Çinekop avının *asaklanmasını (lüferin yavru halini) savunuyor.
    * Doç. Dr. Aysun Gümüş: Lüferi bu boyda ya-kalamak kelimenin en hafif haliyle bir kat-liamdır. Sirkülerdeki avlama boyu konusunda değişiklik yapılması ve bunun için 24 cm. uygun olduğu görüşüne kesinlikle katılıyorum.
    * Prof. Dr. Okan Akyol: Lüfer için belirlenen 24 cm boy uygundur. Bu bizim uluslararası makalemizde 25 cm olarak belirlenmiştir.
    * Prof. Dr. Ali İşmen: Balık stoklarımızın (özelliklede lüfer gündemde olduğu için ön planda ismi geçiyor) miktarı her geçen gün azalıyor. Lüferin üreme boyu üzerine yapılmış bazı yurtdışı çalışmalarında 35 cm gibi boylar bildiriliyor.
    * Prof. Dr. Ertuğ Düzgüneş: Lüferin alt avlanma boyu değiştirilerek artık katliama dur denilmeli.
    * Dr. Mustafa Zengin: 24 cm boy çok önemli ve onaylanması gerekir. Fakat salt ilk avlama boyu kriteri tek başına bir şey ifade etmez. Diğer avcılık kriterleri ile de desteklenmeli.
     
  13. Tarık Ersal

    Tarık Ersal Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    18 Kasım 2009
    Mesaj:
    355
    Alınan Beğeniler:
    6
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Türkiye
    Cevap: Su Ürünleri İstişare Kurulu lüfere acımadı. Yavru balık avına devam!

    BİLİM İNSANLARIMIZ DİYOR Kİ.

    Doç. Dr. Aysun Gümüş:
    Lüferi bu boyda yakalamak kelimenin en hafif haliyle bir katliamdır. Kaldı ki bu boyun eşeysel üreme yaşının/boyunun çok altında olduğu çok değerli bir bilimsel çalışma tarafından da gayet açık olarak gösterilmiştir (Ceyhan ve ark, 2007). Sirkülerdeki avlama boyu konusunda değişiklik yapılması ve bunun için 24 cm. uygun olduğu görüşüne kesinlikle katılıyorum ve (ayrıca bunu SÜR-KOOP'a da ileteceğim). Uygulamadaki ek tedbirler, balıkçıların bilinçlendirilmesi ile ilgili olmalıdır. Çünkü sirkülerde alt sınırı koyduğunuz anda yapabilecekleriniz bitiyor (tabii bu noktadan sonra Koruma Kontrol Şube Müdürlükleri’ne de iş düşüyor). Ancak hepimiz biliyoruz ve şahit oluyoruz ki kanunlar, tebliğler illegal avcılığı önlemeye yetmiyor ve asıl iş balıkçının kendisine düşüyor. Onlara bindikleri dalı kestiklerini anlatacak her türlü eğitim ve bilinçlendirme çalışması hedefe giden yolda çok katkı sağlayacaktır. Eğitim her zaman en pahalı ve en uzun vadeli yatırımdır.

    Prof. Dr. Okan Akyol:
    Lüfer için belirlenen 24 cm boy uygundur. Bu bizim uluslararası makalemizde 25 cm olarak belirlenmiştir. 25 cm olması akılda kalıcılığıyla daha uygun diye düşünüyorum. Bu boyun garantiye alınması için özellikle gırgır bocilik ağı göz boyutunun büyütülmesi gereklidir. Bunun yanında aynı ağ gözü büyütmelerinin trol (Karadeniz'de) ve alamana ağları için de ayarlanması gereklidir. Bunun içinse seçicilik çalışmalarına ihtiyaç duyulmaktadır.

    Prof. Dr. Ali İşmen:
    Balık stoklarımızın (özelliklede lüfer gündemde olduğu için ön planda ismi geçiyor) miktarı her geçen gün azalmaktadır. Sizin de belirttiğiniz üzere bunun başlıca nedenleri uygulanan yönetim politikalarının yetersizliği (yasal avlanma boyunun yetersiz olması ve sürdürülemez balıkçılık sistemi-aşırı avcılık), deniz kirliliği ve kıyısal alanlardaki tahribat en önemli nedenler arasındadır. Bildirilen 24 cm üreme boyu sadece 1 çalışmaya dayanmaktadır. (Bu konuda çalışma yapmak -örnek almak balığın göç davranışından dolayı oldukça zor olmaktadır. Karadenizde yumurtlayan bu tür kışlamak için Ağustos-Eylül den itibaren Ege-Akdeniz’e göç yapmaktadır). Lüferin üreme boyu üzerine yapılmış bazı yurtdışı çalışmalarında 35 cm gibi boylar bildirilmektedir. Balıkçılık yönetiminde sadece üreme boyuna göre yasaklama getirmek alınacak önlemlerden bir tanesidir. Bunun yanında stok tespiti yapılarak kota uygulamak, ağ göz açıklıklarını düzenlemek, av yasak zamanları düzenlemek, boğaz geçişlerinde av yerlerine sınırlama getirmek-boğazlarda kesinlikle ava izin vermemek gibi tedbirler alınmalıdır.

    Prof. Dr. Ertuğ Düzgüneş:
    Lüferin alt avlanma boyu değiştirilerek artık katliama dur denilmeli. Alt avlanma boyu ile ilgili taviz verilmemesi taraftarıyım. Bunun uygulanması ile ilgili olarak da Koruma kontrol görevlerinin tam olarak yerine getirilmesi. Gemide, karaya çıkış noktalarında, hallerde, pazarda, restoranlarda her yerde resmi ve gönüllü denetimi ve ihbar mekanizması şart. Bir de sivil inisiyatif olarak medyayı yerinde, zamanında ve sık kullanmak çok önemli. Çocuklar ve ev hanımları hedef kitle olmalıdır bu kampanyalarda.

    Doç. Dr. Hüseyin Özbilgin:
    Lüferin alt avlanma boyunun değiştirilmemesi zaten tebliğin 1. maddesinde amaçlanan sürdürülebilir balıkçılık ifadesi ile çelişiyor. Ama bu alt boy değişikliği yapılırken, ilk üreme boyunun yanında, henüz ergen olmayan bireylerin olası bir koruma altına alınması durumunda beslendiği balık stoklarına vermesi olası beslenme baskısının da çalışılıp göz önünde bulundurulması, daha sağlıklı bir yönetim kararı olacaktır. 24 cm lüferin bilimsel olarak çalışılmış ilk üreme boyudur ve genellikle balıkçılık yönetimi ilk üreme boyunun altındaki bireylerin stoktan çekilmesini engelleyici tedbirler almakla yükümlüdür. Balıkçılık yönetimi bu balığın neden yakalandığı incelemeli ve evet pazardan başlayarak bu nedenleri ortadan kaldırmayı hedeflemeli. Lakin bu işin nispeten kolay kısmı. Bu balığı avlayarak sürdürülen balıkçılığın ilgili yasaklara maruz kalınca neler yapabileceğini, ekonomik olarak ayakta kalabilmek için kullanabileceği yeni araç ve yöntemlerin ekosistem etkisini önceden çalışmak ve ilgi düzenlemeleri yapmak oldukça pahalı ve zahmetli olabilir.
     
  14. ishak BALLICA

    ishak BALLICA ÜSTAD ÜSTAD

    Katılım:
    15 Ekim 2008
    Mesaj:
    3,466
    Alınan Beğeniler:
    102
    Ödül Puanları:
    48
    Şehir:
    İzmir
    Cevap: Su Ürünleri İstişare Kurulu lüfere acımadı. Yavru balık avına devam!

    Yazacaklarım, kendi yöremde geçerli olamak üzere;

    Pazartesi iş yerindeki bir arkadaş ile konuşuyoruz....Eeee, ne yaptın hafta sonu...Vallahi sorma gisin...Bir lidaki bir de iri bir sarpa....:(


    Yine pazartesi başka bir arkadaş ile yemek arası konuşuyoruz...Naptın hafta sonu..?İcraat nasıl dı diye...?Cevap, sıfır...Külliyen sıfır...O kadar da masraf yaptık...Kaç haftadan beri de bu anı bekliyorduk..:rolleyes:

    Yine bu hafta içinde bir arkadaş ile msn den konuşuyoruz...İshak abi gittin mi hafta sonu...Yok iki gözüm gitmedim..Ya sen...?Cevap sorma gittik...:rolleyes:Tam bir fiyasko...:eek:İki - üç kırıntı balık...Gerisi hikaye...:(

    İşyerinden bir başka arkadaş...Aynı zamanda profesyonel belgeli ve plakalı teknesi de var...Soruyorum, hocam hafta sonu varmıydı bir şeyler...Nerdee.....:rolleyes:Bilmem kaç posta ağ attık topu topu bir kaç barbun ve bir kaç balık..Ağ attığına deymez yani...


    Evet beyler felaket tellalı değilim ama durum bu şekilde...Ne kıyıdan olta atan...
    Ne tekne ile balığa çıkan..Ne de ağ serenler halinden memnun değil...

    Sözün özü el birliği ile maşallah denizleri külliyen kurtma yoluna girmişiz bile...;)Hatta ve hatta kurutmaya ramak kalmış gibi....:rolleyes:

    Çok acil olarak, tamamen her türlü avcılığın yasak olduğu - çok sıkı denetlenen ve cezai yaptıtrımlarının da insanı madddi olarak göçerten ağır para cezaların uygulandığı avcılığın yasak olduğu bölgeler oluşturulması gerekmektedir...

    Yani balığa yaşama ve dolayısı ile hiç değil ise bir defa üreme şansının çok görülmediği zihniyetinin hakim olduğu bir anlayış tarzına geçilmesi gerekir..

    Sürç i lisan ettiysem af ola...Ben sadece sesli olarak düşündüklerimi ve duygularımı dile getirdim..
     
  15. ahmetkerem

    ahmetkerem Üye Balıkçı

    Katılım:
    23 Haziran 2011
    Mesaj:
    15
    Alınan Beğeniler:
    1
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Deniz
    Cevap: Su Ürünleri İstişare Kurulu lüfere acımadı. Yavru balık avına devam!

    Arkadaşlar ve büyüklerim. Yazdıklarınızı okudumm. Ben yaklaşık 4 yıldır Çinekop yemiyorum.. Ve 2 yıldırda insanlara bundan sonra çinekop yok artıkk. diyebiliyorumm.. Bir ara Başbakan konuya el atmıştı:( Çinekop avlanmayacak diye..:(:( Benim Ağbim balık komisyoncusu.. Bende arada bir İzmir Kaynaklar balık haline giderimm. Dolaşırımm:):) ehh sabahın köründe sıcak midye dolmada fena olmuyor yani:):) İşin şakası bir yana 6 cm büyüklüğünde mercanmı:( aynı boyutlarda FENER'mi ne ararsanız var halde.. Hal girişinde sözde MEMURLAR var... Yaptıkları SEVK İRSALİYESİ SORMAKK.. Diyecek başka bir sözüm yokk. Üzülüyorumm:(:(
     
  16. orhanbaba

    orhanbaba Orhan Baba Gold Üye

    Katılım:
    16 Ekim 2010
    Mesaj:
    0
    Alınan Beğeniler:
    4
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Çanakkale Asos
    Cevap: Su Ürünleri İstişare Kurulu lüfere acımadı. Yavru balık avına devam!

    Saçmalıklar ve sorumszluklar devam ediyor, en sonunda bitiricekler,:(

    Sevgili Tarık kardeşim, anatör balıkçılarada 5 kilo limit koyuyorlar, bence buda çok fazla, sen bu konuda ne düşünüyorsun, bunun 3 kilo olması daha mantıklı olmazmı, diye bir düşüncem var, ne dersin. Sevgiler, selamlar, hoşçakal.:):):)
     
  17. Tarık Ersal

    Tarık Ersal Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    18 Kasım 2009
    Mesaj:
    355
    Alınan Beğeniler:
    6
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Türkiye
    Cevap: Su Ürünleri İstişare Kurulu lüfere acımadı. Yavru balık avına devam!


    Sevgili Orhan ağabeyim,

    Amatör balıkçılıkta neden 5 kg. limiti vardır soruna bildiğim kadar cevap vereyim.

    Ağabey bildiğin gibi aklı başında olup, bu konuya önem veren tüm ülkeler çeşitli araştırmalar yaparak ya da yaptırarak su ürünlerinin stoklarını ölçmektedir.
    Stok tespiti yapılmaksızın avcılığa bizdeki gibi afaki kısıtlamalar koyarak avlanmaya izin vermek ve avlanmak cebindeki paranın haddi, hesabını bilmeden harcayan mirasyedi çocuğun yaptığı savrukluğa benzer.

    Ama yine de bazı ülkelerin koyduğu kriterlere uygun olarak bir amatör balıkçı ailesinin fert sayısı ortalama olarak 4 kişi düşünülmüş olup, gerek iç sularda, gerekse denizlerde yapılan amatör avcılıkta bu ailenin 1 haftalık sağlıklı protein ihtiyacını karşılayacak düzeyde (5 kg) olacak şekilde bu kriter konulmuştur.

    Ağabey, ne denizlerimizde, ne de içsularımızda yaşayagelen (en azından ekonomik değeri olan) türlerin stok tespiti, üretim durumu, üreme zamanı ve boyu için doğru dürüst bilimsel dayanaklı tespitler yapılmadığı sürece bizler torunlarımıza av yaptıramayacağız.
    Bu bir kahinlik değil.

    Ayrıca diğer yandan bilim dedik, bilim adamı dedik bağrımıza bastık, baş tacı ettik.

    Bazıları geçtiğimiz sene Lüfer için üreme yaşı ve dolayısıyla boyu için 24 cm. derken bu sene her ne olduysa aynı kişiler 19 cm. de karar kıldı. :eek:
    Hangi araştırma ile bu sonuca vardılar bilemiyorum ama bu saptama için 24 cm. hatta 30 cm. diyen bilim adamlatımız da mevcut. aggglama

    Haydi çıkabiliyorsak çıkalım bu işin içinden. :mad:

    Saygılarımla,

    RASTGELSİN ağabey.

    NOT:
    28 haziranda görevim için Çanakkale'de olacağım.
    Ama senin yanına gelmeye zamanım olmayacak. :(
     
  18. İsmail ESENCAN

    İsmail ESENCAN Admin Admin

    Katılım:
    19 Eylül 2008
    Mesaj:
    11,450
    Alınan Beğeniler:
    10,056
    Ödül Puanları:
    5,113
    Şehir:
    İzmir
    Web Sitesi:
    Cevap: Su Ürünleri İstişare Kurulu lüfere acımadı. Yavru balık avına devam!

    Çok fazla şey yazmak ve söylemek istiyorum, ancak bulunduğum konum buna elvermiyor, ancak tek kelime ile REZALETİN DANİSKASI olarak adlandırıyorum.:mad:

    Birde sizin sözünüze katılıyorum Tarık abim, Her Toplum layık olduğu gibi yönetilir!!! Demek ki, biz bunları hak ediyoruz...
     
  19. orhanbaba

    orhanbaba Orhan Baba Gold Üye

    Katılım:
    16 Ekim 2010
    Mesaj:
    0
    Alınan Beğeniler:
    4
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Çanakkale Asos
    Cevap: Su Ürünleri İstişare Kurulu lüfere acımadı. Yavru balık avına devam!


    Sevgili Tarık kardeşim çok teşekkürler, senin ve senin gibi amatör balıkçılığa bıkmadan usanmadan senelerden beri hizmet eden, sorunları ile uğraşan sizlerin kıymetini hepimizin daha çok bilmemiz lazım, bu arada bana uğrarsan gerçekten beni, bizleri çok sevindirirsin, seni çok özledim, sevgiler, hoşçakal.:):):)
     
  20. Mufi

    Mufi Tba Okuru

    Cevap: Su Ürünleri İstişare Kurulu lüfere acımadı. Yavru balık avına devam!

    Orhan hocam keşke bu 5 kg ile kalsak, asıl sorun , agcılarda.. kural tanımayan ağcılarda ben hep derim yemiyeceğiz..almıyacagız.. bu kadar basit..hamsi-tekir-barbun-çinekop-kraça almıyacagız..ufak balık almıyacagız.
     
Yükleniyor...

Bu Sayfayı Paylaş