1. Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz. Daha Fazla Bilgi.

Tekne Avları Sinarit Nasıl Avlanır Ve Kullandığım Takımlar.

'AV RAPORLARI' forumunda orhanbaba tarafından 24 Mart 2011 tarihinde açılan konu

  1. orhanbaba

    orhanbaba Orhan Baba Gold Üye

    Katılım:
    16 Ekim 2010
    Mesaj:
    0
    Alınan Beğeniler:
    4
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Çanakkale Asos
    Merhaba Genç Amatör Balıkçı kardeşlerim.​

    Burada sizler gibi genç kardeşlerimle olmaktan son derece mutluluk duyuyorum. Senelerin birikimi olan hayatımı , yaşam tarzımı, denizi, balıkları ve avlarımı sizlerle paylaşmanın yanında bugün varız yarın yokuz felsefesi ile geride her zaman hoş bir seda bırakıp güzel anılarla anılmak adına sizlere avlarımı paylaşıyorum.


    Hepinizin bildiği gibi uzun senelerden beri Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı Sivrice Koyunda yaşamaktayım. Buraya gelmemin asıl nedeni; güzel denizi ve bol balığı olduğu içindir. Havalar ve deniz müsaitse, bende hasta ve yorgun değilsem hemen teknem ile denize balık avına çıkarım.

    Denizde tekne ile yaptığım avlarımı üçe ayırırım.

    1-Sırtı Avlarım,
    2-Çapari Avlarım,
    3-Yemli olta ile dip avlarım,

    her üç avında zevki ve heyecanı değişiktir, ben sizlere bugün sırtı ile Sinarit avlarımdan bahsetmek istiyorum.

    Yöremiz Kuzey Ege balık açısında çok bereketlidir. Sinarit ise bu kıyıların balığıdır, 14 kiloya kadar büyükleri olduğu söylenir. Ben en fazla 11 kiloluğunu gördüm ve 4.700 gr olanınıda tuttum.

    Sinaritin en fazla olduğu aylar, Ağustos, Eylül , Ekim ve Kasım aylarıdır. Sonra biraz seyrekleşir, Nisan Mayıs, Haziranın ortalarına kadar yapar, fakat bu arada kıyılarda yaşayan yerli sinarit olarak tebir edilenlerde azda olsa bu aylar dişindada av verdikleri olmuştur.

    Sinaritler daha ziyade denizin dibinde avlarını arayarak bulan ve hayatlarını taşlıklar ve eriştelikler arasında geçiren balıklardır. Örneğin kabuklu yengeçler, iskorpit, çarpan ve diğer sert yapılı dip balıkları ile beslenirler. En çok sevdiği yem 8 cm civarında olan iskorpitlerdir. Buna hayatta hayır demezler ve gördükleri anda saldırırlar. Sinaritin en güzel canlı yemlerinden biri iskorpittir.

    Eski balıkçı abilerimiz Sinarit için; Ocak ayında itibaren iki ay kadar ağızlarında oluşan kurtlar yemek yemelerini engeller ve bu zaman zarfında hiç yeme saldırmazlar derler. Sonra bu kurtları ağzından atarlar ve kocaman kocaman Sinaritler yemlere saldırmaya başlarlar ve oltamıza takılırlar.

    Avlanma Şekli;

    Olta balıkçılığında Sinariti burada iki türlü avlarız;

    Birincisi bırakma tabir ettiğimiz, canlı yemle kıyıdan uzun bırakma. Bu avlanma şeklinde kıyıdan 300 metre uzaklara canlı bir İskorpiti veya küçük bir Gelin balığını yada bir hanozu yem olarak kullanılan ucunda tek Sinarit iğnesine takılmış, canlı bir balıkla yapılır.

    Suyun içersinde saatlerce ölmeyen bir iskorpit balığını solungaçlarından geçirip yanağının hemen yanından çıkaracağınız 3 cm bir Sinarit iğnesine, 0.50 sağlam bir misinaya 10 metre kadar bir beden ekleyerek ve gerisine 1.2 yumuşak bir misina ile 350-400 metre kadar.

    Kıyıdan bir tekne veya küçük bir kayıkla alacağın yemli takımı 300 metre uzaklıkta denizin aniden derinleşen yerlerine, biraz taşlık ve biraz eriştelik olan yamaç yerlerine takım götürülerek bırakılır. Eriştelerin ve otları üstüne gelmemesine dikkat edilir. Oltanın bir ucuda tekrar karaya getirilir ve bu takıma hiç ağılık bağlanmaz. Kalın olan misina kendiliğinden denizin dibine çökecektir ve canlı yemimiz de kayalıkların veya taşlıkların üzerinde devamlı kımıldayarak hareket halinde olacaktır.
    Bunu gören Sinarit hemen yemi kapacaktır ve ilk hamlede 10 metre yemi çekip açıklara gidecektir. Burada yemi mideye indirecektir.

    Bu avın püf noktalarından biri sahile misinamızı takacağımız bir küçük çubuk ve bırakacağımız 15 metre kadar kalomadır. Balık ilk vuruşta bu kalamanın 10 metre kadar olan kısmını alıp götürecektir ve çubukta yere düşmüş olacaktır. İşte bundan sonra balık oltadadır ve gelirken her ne kadar mücadele etsede kısa biz süre sonra Sinarit bu duruma çok içerleyip gururundan çatlayacaktır. Sabah saatlerinde atılan takım öğleden sonra 15.00 saatlerinde kaldırılmalıdır. Bu avın aynısını yemden 50 metre sonraya bir şamandıra takıp küçük bir ağırlıkla denizde bırakma şeklinde de uygulanabilir.

    Sinaritin diğer avlanma şekli ise, sahte balıkla ve canlı yemle yapılan sırtı avıdır. Ben bu sırtı avını sahte yemler yani rapala ile yapanlardanım. Bunun nedeni ise ilk başta bu ava çok alışmış olmam ve sürekli canlı yem bulmanın zorluğudur. İşte benimde biraz bu konuda sabrımın az olmasından dolayı bana daha kolay gelen rapala ile sırtı avını yapıyorum.

    Sinarit balığı denizin derinliklerinde yarım metrelik yerlerde avını kovalayan gayet rahat bir balıktır. Yem için fazla koşturmayan bir balıktır önüne gelen yeme de hayır demez ve küt diye saldıran bir balıktır.

    Sinaritin meralarımızda bulunduğu yerleri senelerin vermiş olduğu tecrübe ile ezbere bilirim. Bu yerler nokta yerler değildir. Derinlikleri aynı olan daha ziyade sığlıkların paralellerinde aynı derinliklerde yemlenen balıkların yerleridir. Belirli caddeler üzerinde dolaşırken oltaya ani bir vuruş yaparlar ve gelirker fazla hırçınlaşmazlar. Kendini avcıya bırakan Sinarit çok kısa bir sürede çatlar. Bir Barakuda, bir Torik, bir Akya gibi değildir. Çekerken önemli olan balığın bir taşın altına girmemesine dikkat edilmelidir.

    Sinarit biraz dalgalı ve biraz akıntılı suları sever zira suyun altındaki hareketler küçük böcekleri ve yemleri hareketlendirirler. İşte o zaman meydana çıkan Sinaritler yanından geçen sahteyi görür görmez ani bir hareketle kapar.

    Daha ziyade açık ve güneşli havaları sever kapalı havalardan fazla hoşlanmaz. Zaten bizlerde hoşlanmayız daha açık ve güneşli havalarda avlanırız.

    Gelelim Sinariti sırtı ile rapala takarak avlanmasına. Sinarit avlarında kullandığım rapalalarımı ve kullandığım takımımı sizlerle paylaşmak istiyorum.

    Ben sırtı avını teknemden rapala çekerek yaparım. Sinaritler çok hassas balıklardır ve gündüzleri av verirler. Onun için kalın misina, kalın ve kaba takımlarla sinarit avlamak çok zordur.

    Bence en fazla 0.35 veya 0.40 çok kaliteli yani çekeri çok fazla olan misinadan ön beden yapmak yeterlidir. Bu misinanın en az on metre olmasına dikkat edilir.

    Sinarite sırtı çekerken hızımızın rolantide veya çok az üzerinde olmasına dikkat edilir. Belirli yerlerde 90 derece dönerek yön değiştirmek gerekir. İşte bu dönemeçler rapalaya iki değişik hareket getirecektir. Birincisi rapala biraz daha dibe doğru gidecektir. İkincisi ise yan gelerek hareketine devam edecektir. Rapalaya bu dönüşler fazladan iki aksiyon daha kazandıracak ve Sinariti daha çok cezbedecektir unutmayın.

    Sinarite sırtı çekerken çok önemli iki noktaya dikkat etmenizi isterim. Birinci nokta devamlı dalganın geldiği tarafa veya akıntının geldiği tarafa doğru avlanmakta fayda vardır. Ben bu şekilde her zaman çok randıman almışımdır. İkincisi ise güneşi devamlı arkanıza alıp sırtı çekmektir. Denizin dibinde parlayan rapalayı güneştende rahatsızlanp onu gerçek balık zannederek saldırmasınıda unutmamak gerekir.

    Sinarit en çok hafif poyraz havaları sever demiştik. 7 veya 8 metrelerde taşlıklı kayalıklı yerler en çok Sinarit aldığım yerlerdir.

    Sinarite sırtı çekerken saldığınız toplam misina 30 metre civarında olması şansınızı çoğaltır fakat ilk vuruş anında hazırda bulundurduğunuz 5 metre kadar kalamayı hemen kullanmak gerekir.

    Ben daha ziyade sırtı avlarımda kamış kullanmam, kullanan arkadaşlarada aynen devam etmesini söylerim. Elle balık avlamak bana daha çok zevk verir. Sağ bileğimde sırtı yapa yapa kemik erimesi olmuş ama bana fazla bir problem yaratmadığından devamlı elle sırtı çekerim.

    Sırtı avlarında senelerin vermiş olduğu tecrübe ile şunu öğrendim. Sırtı ile balık avlayacaksan hangi balık için sırtı çekeceğini planını yapacaksın ve ona göre sadece o avda tutacağın balığı düşüneceksin. Sinarite sırtı çekiyorsan devamlı denizin dibinden gideceksin ve dipten bir metrenin üstüne çıkmayacaksın. İşte Sinarit avında kendi gibi çok hassas bir av.

    Sizlere bilgi ve tecrübe dağarcığımdan oluşturduğum bu Sinarit avı hakkında yazım ile biraz faydalı olduysam ne mutlu bana. Yeni yetişen genç balıkçı kardeşlerime sesleniyorum, benim yapmış olduğum balık avlarım ile ilgili sorularınızı bilmek istediklerinizi bana yazabilirsiniz. Hepinize güzel avlar dilerim, sevgiler, hoşçakalın.

    Bu Sinarit avları kendi yapmış olduğum avlardır ve bu avlarımdan edindiğim kendi bilgilerim, uygulamalarım ve tecrübelerimdir.

    Örnek bir Sinarit takımı.

    Sinaritte tekne hızı: Rolantide. Belki bir gıdım arttırılabilir.

    Salının misina boyu: İnce ön takım kullanırsam 45 -50 metre civarında, 0.35 veya 0.40 kullanırsam 30-35 metre.

    İnilen mesafeye göre ağırlıklar:

    İnilen mesafe 10 mt ise; ilk kurşun sahte balıktan sonra 15. metrede 70 gr kurşun takılır. 5 metre sonrasına 80gr kurşun takılır. 5 metre sonra 90 gr kurşun takılarak salınan 25 metre misinaya 240 gr kurşun takmış oluruz. Sahte balığımızdan sonra taktığımız kurşunlarda küçükten büyüğe doğru giden bir sinsile yolu vardır. Sebebi ise; misinanın su içersindeki gidişi düzgün olacaktır.

    İnilen mesafe 20 mt ise: İlk 15 metreye taktığımız kurşundan sonra, her 5 metre derinlik için 5'er metre arayla takımımıza 70 gr kurşun takmamız gerekiyor. Yani 20 metreye inmek için 4 adet kurşun gerekir.

    1.jpg 2.jpg 3.jpg 4.jpg 5.jpg

    Sinarit ile mücadele

    15 Kasım 2005

    Sivrice'de her zaman olduğu gibi sabahtan teknemin kontrollerini yapıp yakıtımı, suyumu, erzağımı hazırladım. Bu arada kepçemi elimin altına kolay ulaşabileceğim bir yere koyarak limandan ayrıldım. Artık sırtı takımımı yavaş olarak suya bırakma zamanı gelmişti. Sahte balığın yüzmesini kontrol ettim. Sınavı geçti çok iyi yüzüyordu. (Bende balık olsam bu sahte yeme atlardım diye düşünmedim de değil hani)

    Deniz hafif çalkantılı, hava çok güzel. Kıstırma şeklindeki sırtı kurşunlarımı taktım. Suların derinliklerine göre bazen ilave ediyorum bazende eksiltiyorum. Dolaş dolaş bir şey yok. Güneşin batmasına az kaldı. Şimdi biraz risk alıp sahte yemi dibe yakın dolaştırıyorum. 15 metrelerde dolaşırken yön değiştirdim ve 14 mt 13 mt 12 mt derken bir vuruş aldım ki inanılmaz.

    Sanki elimden misinayı geri alacak. Hemen biraz saldım ve yavaş yavaş çekmeye başlıyorum. Oldu şimdi sonunda anlaştık derken tekneye beş metre kala tekrar geriye gidiyor. Bu arada balığı gördüm kocaman bir yansıma. Sanki parlak bir levha gibi. Ben balığı çekerken balıkçı teknesindeki balıkçılar da heyecan içersinde beni seğirediyorlar.
    İçlerinden biri; ''Çok büyük Orhan abi, kocaman bir Sinarit bu'' diye bağırıp müjdeyi veriyor. Ben hala balıkla mücadele etmeye devam ediyorum. Balıkçı teknesinden yine bir ses;

    -Orhan abi yardıma geleyim mi?

    Kafamı çevirip baktığımda seslenenin Utku Reis'in oğlu Ufuk olduğunu gördüm. Gel Ufuk gel dememle Ufuk bir hamleyle yanıma geldi.

    -Al kepçeyi Ufuk baliği iyice yordum.

    0.35 Asso misinada yorulmuştu artık. Yavaş yavaş teknenin kenarına kadar getirdiğim balığın kafasina kepçeyi geçiren Genç Ufuk, kepçenin eğrilmesine aldırış etmeden bir hamlede tekneye aldı balığı. Dizlerimin üzerine çöktüm.

    Balıkçı teknesinden gelen bravo sesleri içersinde Ufuk'u kucakladım ve öptüm. Balıkçı teknesindeki balıkçılar nerden baksan 7 kilo gelir demelerine rağmen tartıda 4 kğ 600 gr gelen bir Sinarit'im oldu.

    6.jpg 7.jpg 8.jpg

    31 Ağustos 2009

    Sevgili balıkçı arkadaşlarım,
    45 günden beri esen sert poyraz nihayet dindi. Bu arada bizde güzel havayı bulunca hemen denize açıldık. Çaparide geçen iki saat içerisinde takımlarımıza sadece üç adet Kolyoz takıldı.

    Sırtı çekerek avlanmaya avına karar verdik ve sağlı sollu iki takımı suya bıraktık. Benim takımda prencess 13 cm yeşil sahte, İstanbuldan gelen çocukluk arkadaşım Gazanferde ise 11 cm yozuri mavi beyaz sahte var.

    Hava gayet güzel, tam sırtı havası. Denizde hafif bir dalgada var fakat balık yok. Ama pes etmeden Gazanfer'e balıkçılıkta sabrın çok önemli olduğunu anlatıyorum. Tekrar dolaşmaya başladım ve aldım aldım diye bağırıyorum. Sert esen poyrazdan dolayı 45 gündür denize açılıp balık tutamamıştım ama şimdi oltamın ucunda balık. Çok sevinçliyim. Beni fazla üzmeden geliyor balık. Gazanfer kardeşim kepçeyi aldı ve balık teknede. İkimizde çok mutluyuz bu akşam Sinarit ızgarayı hakettiğimizi düşünüyoruz.

    Sizlere de nasip olsun, hoşçakalın.

    9.jpg

    16 Eylül 2009

    Deniz bizi çağırıyor…..

    Denizin güzelliği ve havanın kalması ile yerimizde duramıyoruz. Yan komşum aynı zamanda asker arkadaşım sevgili İrfan ile 40 seneden beri beraberiz. İki emekli tekneye bindiğimiz gibi doğru avlağa gidiyoruz.

    Beraber sırtı çekmek için karar aldık. Gönlümüzde ilk başta Torik sonra Sinarit avlamak var. Uzunca bir süre dolaşmamıza rağmen vuruş alamadık. Takımlarımızda Yozuri Tobimaru yeşil renkli 10.5 cm sahteler var. Ben aşağı yukarı 11 metrelerde dolaşıyorum, İrfan ise 7 metrelerde. 11 metreye ulaşabilmek için takıma üç kurşun taktım. İrfan ise iki kurşunla 7 metrelerde. Daha evvel Sinarit tuttuğum bir yere gelince balık bulucuyu kapattık.
    30 metrelerden sığlara doğru gelirken, 8 metrelerde balığı alabiliriz dedim İrfan’a. Şimdi 8 metrelerdeyiz ve tam sıkı bir asılış. Tamam bu Sinarit gelişinden belli. İrfan hemen kendi takımını topladı ve kepçeyi eline aldı.
    İkimizde balığın görünmesini istiyoruz. İrfan bende önce balığı görünce; Sinarit bu Sinarit deyip ikimizide heyecanlandırdı. Balık kuzu gibi gelmekte. Başını hiç döndürmeden kepçe yardımı ile hoooop tekneye.Şimdi teknede bayram zamanı. Hemen fotograflamak istiyoruz.
    Gerçi çok büyük değil ama bizim için yeterli deyip avımıza son verdik ve akşama nasıl pişirelim diye konuşmaya başladık.
    Ben ızgarası çok güzel olur diyorum İrfan ise buğlaması daha güzel olur diyor.

    10.jpg 11.jpg 12.jpg 13.jpg

    17 Eylül 2009

    Sevgili arkadaşlar,
    Bu sabah kalkar kalkmaz kendime bir sabah kahvesi yapıp gelen maillere hızlı cevaplar vererek başladım güne . Hem kahvemi içiyorum hemde denizi seğrediyorum. Hava inanılmaz güzel, sanki balık olacakmış gibi geliyor. Bu sabah yürüyüşümü erteliyip denize açılmaya karar veriyorum.

    Teknemin son kontrollerini yaptım, yakıtımı tamamladım motorumu çalıştırdım. Limandaki balıkçıların rastgele rastgele sesnenişleriyle yol verdim tekneme. İstikamet sırtı meralarım. Bu gün yanlızım sevgili komşum asker arkadaşım İrfan'ı İstanbul'a yolcu ettim.

    Bu arada dost martım teknemin tentesine kondu, başladık sohbete. En hoşuna giden tarafı tentenin altından perdeli ayaklarını bana sesizce kaşıtması. Belli onunda karnı çok aç ben bir salkım üzümle idare ederken onada bir balık bulacağız artık.

    Avlak yerindeyim, klasik Yozuri tobimaru yeşil sahteyi çekiyorum. İki kurşun taktım orta sulardayım, arada bir kurşun ekleyip Sinarite bakıyorum. Böyle giderken çok sert bir vuruş aldım, çok büyük bir şey. Yol verdim, çok çekiyor. Aniden boşaldı.....Hayret balık takımı bıraktı, mutlaka kontrol etmem lazım. Takımı çektim ve bir baktım sahteyi koparıp almış.

    Diğer aynı sahteyi taktım 100 metre gitmeden gene bir vuruş, bu sefer alacağım diyorum ama gene boşaldı. Yine takımı kontrol ettim ikinci sahteyide almış. Balık belli oldu, daha evvel burada olduğunu bildiğimiz Akyalar :) her biri 15'er kilo. İşin ilginç tarafı yanıma rapala kutumu almamıştım. Elimde son bir sahte var oda zargana taklidi. Rapala marka onu takıp misinayı kalınlaştırdım. 0.35 yerine 0.45 oldu takım. Sırtıya devam bu sefer gene bir vuruş , tam dönerken takıldı çekiyorum fazla karşı koymuyor. Balık geliyor, hiç boşluk vermiyorum balık havalanmaya başladı ve belli etti kendini. O bir Sinarit hemde oldukça güzele benziyor.

    Gelirken görmeye çalışıyorum, güneşin yansıttığı işikla dahada değişik sanki renkli bir bakır levhası gibi çeşitli değişik renkler yansıtarak geliyor. Çok heyecanlıyım balık tutarken her zaman güzel bir heyecan hissetmişimdir buda böyle oluyor. Balık teknenin yanına kadar geldi, kepçemle alttan balığı aldım ve tekneye koyup hemen oturdum. Ohhh nihayet çok yakışıklı bir Sinarit aldım.

    Sizlere de nasip olsun, hoşçakalın.

    14.jpg


    Giden sahtelerden biri yozuri tobimaru.

    13.jpg


    Çok güzel bir hava ve güzel bir deniz.

    14.jpg

    Kendi kendime çektiğim fotoğraflar, güzel çıkmamış.

    16.jpg 17.jpg 18.jpg

    22 Ekim 2009

    Bugün yazdan kalma bir gün var Sivrice'de. Durur muyum hemen tekneme atladığım gibi doğru denize. Avıma çapari ile başladım fakat balık bulucum hiç balık yazmıyor. Bu arada denizde Orkinoslar dans etmeye başladılar, balıkların suyun üzerindeki oynayışları görmeye değerdi. Hemen sırtı takımımı çıkarttım ve balık tutmak için uğraşırken sizlere fotoğraf çekmeyide unuttum. Orkinoslar sırtı takımımın ucundaki sahteye rağbet etmiyorlar. Aklıma teknede dünden kalan yemlik sardalyalar geldi. Mercan merama doğru yola koyuldum hemen. Meraya geldiğimde Sardalyaları yem yem yapıp Mercan takımları suya bıraktım.

    Derler yaa tık yok, balık vurmuyor. Sular dere gibi akıyor, sanki motor takılmış gibi tekne akıntıda 2 km hıza yaklaştı. Tabi bu sularda çapa atmadan Mercan avlamak hayal olurdu.

    Balık tutmayı kafaya koydum. Sıradaki avlanma şeklim sırtı. Rüzgar batıdan esmeye başlarken mavi renkli Yozuri tobimaruyu sırtı takımıma bağlayıp çekmeye başladım. Daha ziyade Torik alabileceğim yerleri arıyorum. Uzun bir zaman geçmesine rağmen balık yok. Daha sığ sularda Sinarit meralarında dolaşıyorum. Sırtı takımıma iki kurşun daha ilave edip tam dipten geliyorum.

    Aniden bir vuruş aldım, gelişinden belli Sinarit bu. İstediğim büyüklükte olmasada orta büyüklükte bir Sinarit bu. Tekneye alırkende beni çok yormadı. İstediğim oldu bir balık yeter bize. Akşama ızgarasını yaparım artık.

    Sizlere de nasip olsun, hoşçakalın.

    19.jpg

    29 KASIM 2009


    Sivrice'de dün esen sert lodos balık avı yapmamıza izin vermedi, bugün ise gayet güzel bir hava var. Teknemin son hazırlıklarını yaptım. Bugün sırtı çekeceğim, hedef balığım Torik.

    Takımımı şu şekilde hazırladım;

    10 metre 0.40 Asso misinaya mavimsi renkli 13 cm Rapala X Rap sahteyi taktım. Başladım balığı derinlerde aramaya. Balık bulucum derinde balık olduğunu gösteriyor fakat birkaç sefer aynı yerden geçmeme rağmen vuruş alamadım.

    Gerçekten tam balık havası, sanki her an balık vuracakmış gibi ama yok. Takımı değiştirmeye karar verdim, mavimsi Rapala'yı gene parlak renkli 13 cm X Rap ile değiştirdim. Merada bir tur attıktan sonra 16 metrelere geldiğimde çok sert bir vuruş aldım. Çok büyük balık olduğu belli. Bana göre Torik vuruşu, sakinleşmek istemiyor, mücadele ediyor benimle. Arada sert darbeler yaparak iğnelerin ağzına iyice oturmasını istiyorum zira bu sekildeki sert vuruşlardan sonra balık'ın iğnelerden kurtulduğu oluyor. Başıma çok kereler geldiği için temkinliyim.

    Balık çekmeye devam ediyor, üstüme fazla gelmiyor. Torik olmadığını anladım fakat genede kestiremiyorum. Mutlaka balığı görmem lazım diye söyleniyorum kendi kendime. Bir iki sefer hiç boşluk vermeden sıkı bir şekilde yolverirken balığın başını çevirmek istemiyorum. Nihayet balığı gördüm.

    Şimdi hangi balık olduğunu söyleyebilirim; bu benim sevgilim, sevgili Sinarit'im. Hemde hatırı sayılır cinsten bir Sinarit.

    20.jpg


    22.jpg

    2010 Yılı Avlarım

    17 Nisan 2010

    Çok güzel bir bahar havası, sanki yazın geleceğinin haberini veriyor.
    Bugün gene sırtıya bakacağım, eğer balık olmazsa yemliye mercana bakarım diye taze sardalyadan yemlerimi hazırladım. Mercan Kenan kardeşimide çağırdım ama o şimdi kendi teknesinin yeni aldığı motorunu oturtmaya çalışıyor. Conta kaptan tekneyi iskeleye getirdi ben de hazır olan tekneme bindiğim gibi denize açıldım.

    Sırtı ile başlayacağım avıma. İlk sahte olarak mavi tobimaruyu taktım. Biraz belim ağrıyor o yüzden çıkrık makina ile sırtı yapıyorum. Hedef balığım torik, dün aldığım torikin kardeşini arıyorum. Çok hafif bir vuruş aldım, oltamda bana doğru gelen hatrı sayılır bir palamut var. Torik olmasına günler kalmış. Fazla zorlanmadan tekneye teşrif etti, bir iki poz fotoğraf çektim ve sırtıya devam.

    Denizde kuşların olduğu bölgelerde oynaklar var. Oynakların yanlarından, üstlerinden geçmeme rağmen sahte balığıma tenezül eden yok. Yemi ile mercana bakmaya karar verdim. Bir mercan aldım ama hannosların ardı arkası kesilmiyor. Bir mercan daha derken canımda sıkılmaya başladı.

    Rüzgarın imbata dönmesiyele tekrar sırtı takımımı suya indirdim. Kuşlara ve oynayan su üstü balıkları doğru ilerlerken çok güzel bir vuruş aldım. Balık benden daha hızlı geliyor. Tekneye yaklaştı, onu gördüm. Rengarenk bir balık bu, bir sinarit.

    23.jpg 24.jpg 25.jpg 26.jpg
    21 Nisan 2010

    Güzel bir ilkbahar sabahı. Bahçeye çıktım köpeğim Gina ile oynuyorum. Gina benim kızım gibi üç aylıkken almıştım. 13 yaşında ve kulakları ağır işitmesine rağmen çok hareketli. Ailemizden biri gibi ne dersem yapıyor, ayağının üzerine koyduğum peyniri ben al demeden almıyor. Bekliyor ağzının suları aka aka. Ben ne vakit al diyorum Gina alıyor.

    Sabah kahvaltısı derken öğlen oldu. Sivrice kahvesine uğradım. Kahvede Mercan Kenan teknesini yaza hazırlıyor, Conta Kaptan çayları demliyor.

    Teknemin yakıtı azalmıştı.

    ''Haydi Kenan Küçükkuyu'ya gidelim''.

    ''Tamam benimde yakıtım yok''. deyince beraber yola çıktık. Yolda balık avlarımızla ile ilgili sohbet ederken, Tahir Gürhan kardeşimizinde kulaklarını çınlattık.

    ''Nedense son zamanlarda sinarit alamıyoruz'' dedim Kenan'a.

    Bu aralar balıkta devamlı toriğe konsantre oluyorum, aklımda hep torik var fakat bundan sonra toriği unutup sadece sinarite bakacağım diye şartlandırdım kendimi. Sivrice'ye geri döndüğümde hava çok güzel. Durur muyum? Hemen tekneye atladım, bastım gaza... Yolda takımlarımı hazırladım. Meraya geldiğimde ilk olarak rapala X rap turuncu sahteyi çektim. Sonra Tobimaru turuncu 10.5 sahteyi taktım. Misinam 035 asso, kurşun ağırlığım 200 gr civarında. Teknenin hızı rolantinin biraz üstü. Derinlik 9 metreden 14 metreye kadar arayarak dolaşıyorum. Hava biraz dalgalı, takımım 14 metrelerden geliyor. İşte o anda olan oldu! Bu başka bir şey, çok değişik inanılmaz bir vuruş. Oldu bu iş diyorum.
    Takımı toplamam lazım ama balık hala çekiyor. Biraz gaz verdim, balığın derine inmesini istemiyorum. Tekne hareket halinde bende takımı yavaş yavaş topluyorum. İlk kurşun geldi, çekmeye devam ediyorum derken ikinci kurşunu aldım. Balık artık çekmiyor, elime ince beden geldi .Bundan sonra çok dikkatli olmam lazım. Çektim ve balığı gördüm. Kocaman bir tepsi gibi gökkuşağının bütün renklerini yansıtıyor. Bakırımsı renkler ağırlıklı.. İnsanın heyecanlanmaması gerçekten çok zor.
    Sakin olmalıyım.
    Balığa fazla yük bindirmeden ona karşı çok nazik olup, sol tarafımdaki kepçemi sağ tarafıma koydum. Balık yüzledi ve ani bir hareketle kepçeyi alıp kepçeledim.
    Balık teknede.. "Yaşasın sinariti aldım." diye bağırmak geliyor içimden, çok sevinçliyim. "İşte, bu balık benim balığım." diyorum. Balık tutmak beni mutlu ediyor,küçük çocuklar gibi seviniyorum.
    27.jpg 28.jpg 29.jpg 30.jpg 31.jpg 32.jpg

    11 Mayıs 2010 Sivrice


    Bu gün çok güzel bir gün, deniz sakin, gökyüzü masmavi. İşte benim mabetim, denizim beni bekliyor. Sizlerde biliyorsunuz denizde olmak bana her zaman huzur vermiştir.

    Tekneme atladım ve açık denizlere doğru yol aldım. Motorun sesi ve suyun şırıltısından başka hiç ses yok.
    Yem olarak yanıma aldığım sardalya ile mercan'a bakacağım.Takım suyla buluştuğunda yemi ilk yiyenler yine hannoslar. İki saat oldu halka mercan alamadım. Kerterizimi kontrol ediyorum tam yerindeyim.

    Son günlerde diğer arkadaşlarda mercan cıkmadığını söylüyorlardı demek doğruymuş. Birazda çapariye baktım o da yok, son olarak sırtıya bakıp avı sonlandırmaya karar verdim.

    Sırtı takımımda Yozuri tobimaru takılı 10.5 cm sahtem var. Torik ve barakuda için ideal bir sahte. Devamlı dolaşıyorum yok, yok, yok. Sahteyi değiştirmek istiyorum, biraz daha derinden gidip sinarite bakacağım. Takımdaki kurşunları üçledim ve 250 gr kadar oldu. Her zamanki meralarımda, daha evvel sinarit yakaladığım caddelerimde dolaşıyorum.

    Sırtı ile balık avlamak birazda keyif işi, hem portakalımı yiyiyorum hemde sırtı çekiyorum. İşte tam bu sırada bir vuruş ve inanılmaz bir çekiş var takımda. Bir hafta evvel iki tane büyük balığı kaçırmıştım, biri akyaydı diğerininde akya olduğuna inanıyorum, fakat sahteme atlayan balık bu çekişi ile akya'ya benzemiyor. Hem geliyor hemde çekiyor yol istiyor. Hiç hayır dermiyim ? Yarım saat oldu rolantide gidiyor, balığı açık sulara doğru götürüyorum. Aşağı yukarı 300 metre misina saldım ve tekrar geri çekiyorum. Artık bir saate yakın bir zaman oldu, kurşunları topluyorum. İnce 0.35 asso misinaya geldiğimde balık havalanmış suyun üzerinden geliyor.

    Balığı gördüm sinarit bu hemde benim sinaritim. Beş saatten beri dolaşıyorum, bir saatten beride beraber dolaşıyoruz. Tekneye yaklaşınca gene hırçınlaştı ve misinayı istediği kadar salarak tekrar çekmeye başladım. Kepçem elimin altında, balık havalanır havalanmaz kepçeledim. Şimdi dünyalar benim oldu. Takımlarımı topladım, teknede kocaman bir sinarit ve ben ona o bana bakıyor.

    Limana geldiğimde emekli öğretmen İlhami hoca yanıma geldi.

    ''Oooooo bu ne diyerek'' sevincime ortak oldu. Sizlerede sırtı avlarında böyle sinaritleri tutmanızı dilerim, benim sevincime ve mutluluğuma ortak olmanız beni her zaman olduğu gibi daha da mutlu edecektir, şimdiden hepinize çok teşekkür ederim.


    33.jpg


    14 Temmuz 2010

    Sevgili arkadaşlar her balık avımda değişik heyecanlar yaşıyorum bu günde çok güzel bir av gerçekleştirdim.
    Sabah erkenden hazırlıklarımı yaptım, güneş doğmadan avlak yerinde olmam lazım hem son gaz ile gidiyorum bu arada da takımımı suya bırakıyorum, bir kaç günden beri azda olsa uskumru ve kolyoz alan balıkçı arkadaşlarımızın olduğunu duyduk, çaparilerimi denize sarkıttım , balık bulucumu açtım balığı arıyorum, benimle beraber balık tutan 6 tekne daha sayıyorum, Mercan Kenan kardeşim hemen yanımda balıkları çekiyor ama az balık balık var banim çaparimede vurdular tekneye aldım bir uskumru üç adet kolyoz ve 5 tane küçük kolyoz, başka balık alamadım, sırtıya bakacağım bu arada martım devamlı benimle beraber dolaşıyor, onada küçük balıkları tek tek atıyorum, çok mutlu bir hali var.

    34.jpg


    Sırtı takımımı hazırlamaya başladım Yozuri eskiden devamlı kullandığım mavimsi Floting 11 cm sahteyi taktım hava açık güneşli bu sahtede biraz koyu renkte iyi olur düşüncesiyle bu sefer bunu deneyeceğim.
    Sahtemi suya bıraktım, 10 metre 035 asso misinadan beş metre sonra bir kurşun taktım her beş metre ara ile toplam üç kurşun ile dolaşıyorum, bugün gene hedefimde Sinarit var, gezdiğim sığlar 6,5 metreden 11 metreye kadar,
    rolantinin biraz üzerinde dolaşıyorum toplam ağırlığım 300 gr civarında,
    Sahte balığımı toplam olrak 60 metre kadar saldığım misinam ile çekmeye devam ediyorum, balık bulucumun balık gösterdiği yerlerden dolaşmaya devam ediyorum.
    Saat 9.30 u gösteriyor hava açık rüzgar hafif olarak güneyden esiyor, deniz hafif çalkantılı bu havada balık olur düşüncesiyle her an balık vuracakmış gibi kendimi metive ediyorum.:):):)
    Epey bir zamandan beri dolaşıyorum, bu arada çok güzel bir vuruş ve balık oltamda biraz sertleşiyor ve sonra gelmeye başlıyor, gazı kesmeden yola devam ediyorum takımımıda yavaş yavaş topluyorum bu arada balığıda yormaya çalışıyorum gelen balık belli oldu, gelişinden bu bir sinarit olduğunu anlamak çok zor değil, zira hiç zorluk çıkartmıyor, ben takımı toplamaya devam ediyorum, kurşunları tekneye aldım, ince ön misina geldi ve balık güzüktü suyun üzerinden geliyor, tahmin ettiğim gib çok güzel bir sinarit, teknemin yanına kadar getirdim elimin altındaki kepçemi sağ elimle sinariti kepçeledim balık teknede çok mutluyum çok sevinçliyim işte her balık avında çok çeşitli heyecanlar yaşamaktayım iyiki böyle güzel bir uğraşı secmişim, iyiki amatör balıkçıyım.:):):)
    Sizlere de çok güzel avlar dilerim.:):):)
    Kuzey ege'den Sivrice'den Selamlar, Sevgiler, hepiniz hoşçakalın.:):):)

    35.jpg 36.jpg 37.jpg

    25 Temmuz 2010

    Sabah erkenden hazırlandım bugün çaparide uskumru olacağına çok inanmıştım, dün sabah geç vakit çıktım için biraz kolyoz ve iki Uskumru almıştım, kolyozları yem yapıp mercana baktım iki güzel mercan denk geldi, sonra bir daha vurmadı, inşallah bugün olcak diyerek çaparimi denize saldım bu arada avlak yerine geldim, güneş doğmadan balık bulucum ötmeye başladı, çok balık var diyorum, saldım çaparimi tam balıkların üzerindeyim fakat bunlar uskumru değiller,uskumru olsalar hemen almıştım, saatlerce çapariyi sallamama rağmen ancak bir uskumru aldım, iki tanede kolyoz geldi kolyozları dost martıma verdim, birazda sırtıya bakalım diyorum belki sinarit gelir, artık yemiş zamanı yaklaşıyor, bugün prencess Maria M GXWPP130 Floting kullanacağım, on misinayo asso 035 ve ilk onikinci metreye bir kurşun beşer metre ara ile iki kurşun daha derinlerde sinarit aramaya başladım, benimle beraber bir tekne daha dolaşıyor, onlarda sinarite bakıyor, tanıdım Ramazan bey kardeşim selamlaşıyoruz, ben de de yok onlardada, 14 metrelerde dolaşırken çok güzel sert bir vuruş , balık sahtemi kapmış çekiştiriyor, yol istiyor veriyorum, epeyce saldım 75 metre kadar, sonra balık çekmeye başlıyor, balığı daha rahat almak için açıklara doğru götürüyorum, balığı yordum artık çekme zamanı geldi tekneye yaklaşıyor evet sinarit bu ama düşündüğüm kadar büyük değil, çünkü gözünden yakalamış, yan yan gelirken çok asılınca benide yanılttı genede güzel bir balık, darısı sizlere olsun sevgiler, hoşçakalın.:):):)

    38.jpg

    19 Ağutos 2010

    Sevgili arkadaşlarım hani derler ya, Sinaritler yemişler olunca gelirlermiş,
    Dün yakaladığım Barakuda ile çok sevindim ve mutlu oldum, dün akşamda yan komşum, askerlik arkadaşım İrfan'lardaydık, Barakudayı o kadar güzel kızartma yapmışlardı, ne yalan söyleyeyim çok leziz olmuştu, bu güzel duygularla denizdeyim, hedefimde gene barakuda var, hem avlak yerine gidiyorum hemde bugün kullanacağım sahteleri meydana, elimin altına çıkarıyorum, ilk olarak takımda olan Tobimaru ile başladım, gayet güzel bir hava biraz çalkantılı rüzgar gün doğosundan esiyor, sıkıcı hava yerini biraz serin havaya terketmiş gibi, dolaşıyorum, denizde benden başka kimseler yok, martımda tentenin üzerindeki yerine kurulmuş beraber dolaşıyoruz.
    Bu arada çok güzel sert bir vurş aldım, işte barakuda bu diyorum, ama barakuda gibi arada sırada geri çekmiyor, nazlı , nazlı geliyor, göründü suyun içersinde ilk gördüğüm an devasa bir sinarit gibiysede tekneye alınca o kadar abarttığımız gibi olmadığını görüyoruz, tabiki Tobimaruda görevini yapmış olarak ben bu işin Jokeriyim diyor, Sinarit livarda yerini alıyor.
    Ben sırtı avlarımı yaparken, meranın durumuna göre hareket ediyorum, bu gün üç ayrı yerde üç değişik balığı düşünerek sırtı yapıyorum,
    Bazen daha evvel sinarit aldığım yerlerden geçerken hızımı ve takımın ağırlığını düşürüyorum, bugün Sinari, Akyayı ve Barakudayı çeşitli yerlerde aradım, sadece sinarir geldi, gene dolaşmaya devam ediyorum, bu sefer sahteyi değiştirmeye karar verdim, yozuri 11 cm mavimsi hem sinaritte hemde Barakudada iş yapar diyerek, haklıda oldum ve güzel bir vuruş, balık geliyor ufak bir sinarit, bunu kardeşlerinin arasına , tekrar ailesinin yanına salıyoruz, sevgiler, hoşçakalın.


    37.jpg 38.jpg 39.jpg 40.jpg 41.jpg 42.jpg 43.jpg

    27 Ağustos 2010

    Sevgili arkadaşlar sabah saat 8.30 limandayım. Teknemin son kontrollerini yaptım ve denize açılıyorum ne yalan söyleyeyim aklımda hep Barakuda var. İlk başta yeşil 13 cm Prencessi suya bıraktım bir kaç sahte denedikten sonra gene yeşil tobimaruyu taktım ve dolaşıyorum.

    Bu sefer bir ağır kurşun daha ilave ederek Sinarit aramaya başladım. 25 metre derinliklere kadar indim. Bir vuruş sanki takımı biri geriye doğru çekiyormuş gibi. Saldığım misinanın tamamı 70 metre kadar bunun için balığı hissedemiyorum ama büyük balık olduğu belli. Hiç acele etmiyorum balığı dahada açıklara doğru götürüyorum.

    Kurşunlarla beraber saldığım ve geriye çekmeye başladım balık kendini belli etti. Bana göre Sinarit, üç kurşunuda içeri aldım. İnce misina ile balığı çekiyorum, bu sefer balık dipten geliyor. Bir Sinarit hemde hatırı sayılır bir Sinarit. Hemen kakıcımı hazırladım ve ağzından geçirerek balığı garantiye aldım.

    Hooop balık teknede bu bize yeter. Bir Sinarit ama Pir Sinarit....

    44.jpg 45.jpg


    2011

    3 Mart 2011 Sivrice

    Sabah kahvemi yudumlarken aniden gelen bir telefon, Conta kaptan arıyor,
    - Yahu bu saate kadar uyunurmu , haydi deniz çok güzel vakit geçirmeden çıkalım,:):):) bende,
    - Tamam kaptan hemen geliyorum,
    kahvaltı bile yapmadan biraz meyva biraz kurabiye ve limandayız, Conta kaptan tekneyi hazırlamış bile, motoru çalıştırıyoruz takımlarımızı denize sarkıtıyoruz ve avlak yerindeyiz, bir iki tur atmadan hemen bir palamut, sonra ikincisi derken, Conta kaptan kullandığı sahteden şikayetçi oluyor,
    - Sen bana yanlış sahteyi vermişin deyince,
    hemen sahteyi onun takımına taktık ben de Yozuri tobimaruyu taktım aniden gene benim oltama bir balık daha geldi, fakat ne olduysa hemen bıraktı, derken 20 metrelerde dolaşiyoruz, Conta kaptandan bir bağırış,
    - Tamam, aldım aldım.....
    Hemen motoru istop ettim, takımımı içeri aldım ve sordum,
    - Kepçeye gerek varmı.......
    - Var, var çok büyük bir şeye benziyor, al sen takımı bende kepçeyi çıkartayım, ben takımı çekmeye başladım gerçekten güzel bir parça olduğu belli ben çekiyorum kaptanda kepçe ile bekliyor, balığı ilk gören kaptan,
    - Sinarit, sinarit hemde kocaman.:):):):):):):)
    İşte hayat bu gerisi faso.....fiso.........
    Sivrice'den slamlar, sevgiler, hoşçakalın.:):):):):):)

    46.jpg 47.jpg 48.jpg 49.jpg 50.jpg

    4 Nisan 2011 Kuzey Ege

    Uzun zamandan beri sert esen rüzgarlar, bugün biraz azaldı. Böyle bir havada karada duramayacağımı biliyorum. Conta Kaptanda olmayınca tek başıma denize açıldım.

    Aklımda hep torikler var. Yeşil renkli 10.5 cm. Yozuri tobimaruyu takıma bağladım ve orta sularda torikleri aramaya başladım. Zaman geçtikçe daha derinlerde arıyorum balığı fakat durum hep aynı. Karar verdim Yunanistan'a yakın yerlerde müsellim kayalıkları var. O bölgeye gitmeye gitmeye karar verdim. Sığlık yerlerdeyim, belkide Yunan sularında olabilirim.

    Torik için dolaşırken devamlı derinleri arıyorum. Daha önce Mercan Kenan kardeşimle melanur aldığımız bölgede dolaşıyorum.
    Arkadaşlar oltama bir balık vurdu inanılmaz bir şey sanki takım dibe takıldı. Tabi dibe takımayacağını ben biliyorum, 20 metrelerdeyim benim takım 12 metrelerden geliyor.Balık devamlı yol istiyor bir ara çekiyorum geriye doğru gidiyor tekrar yol veriyorum. Biraz çektim balık geliyor hemde inanılmaz bir şey hala mücadele devam ediyor.

    Ben bu arada tekneyi açıklara doğru götürüyorum, fakat balık gelirken mücadele etmiyor, duruyor geriye doğru gidiyor ben de devamlı misinamı salıyorum, tabi kafasını sağa sola oynatmadan gayet sıkı bir şekilde 100 metre saldım hala açıklara gidiyorum. Ben balığı yakaladıktan sonra çok rahatlarım, balık artık oltada burada acele edip onu tekneye almaya çalışmam ilk başta onu iyice yorarım ve de öyle yapıyorum derinlere doğru yol aldık 150 metre misinayı saldım, takımda 4 tanede kurşun var bunları çekerek biraz sonra balık yorulacak bu arada misinayı topluyorum balık gelmeye başladı 50 metre kadar misinayı çektim sonra gene yavaş yavaş, 150 metreye gekdim gene takımı geri toplamaya başladım, balık geliyor fazla da mücadele etmiyor, torik akya veya torik olsaydı bu şekilde pes etmezdi, zaten bir saat oldu, anlaşıldı gelen güzel bir Sinarit diyorum kendi kendime, ilk kurşunu tekneye aldım diğer kurşularıda aldım, her zaman olduğu gibi kepçep elimin altında balık geliyor biraz derinden gelirken yükselmeye başladı ben de ince misinaya geldim dikkatle balığın başini çevirmesine müsade etmeden teknenin yanına getirdim ve bir hamlede kepçeyi aldım ve balık kepçede Sinarit bu hemde sino, sino bu, iki elimle kepçeye sarıldım ve balık teknede, valla ellerim titriyor, biraz heyecenlandım ve hemen fotoğraf makinam ile filmini çekmeye başladım, filmden fotoğraflar yapıyorum, daha kolay oluyor, takımlarımı topladım limana geldim, ve balığımı balıkçı arkadaşlara gösterdim, Conta kaptan da geldi balıkla benim fotoğraflarımı çekti, hepinize böyle balıklar nasip olsun, bu akşam, Conta kaptanın kulübesinde ızgara da sinarit var Ben Mercan Kenan, Conta kaptan ve Şener albayım gelecek, ızgara da Sinaritin fotoğraflarını sonradan ekleyeceğim, sevgiler, hoşçakalın.

    51.jpg 53.jpg 54.jpg


    9 Ağustos 2011

    Sevgili Tahir Gürhan kardeşim ile sabah mercan avına çıkmak için plan yaptık. Lakin yorgun bedenlerimiz bu plana mani oldu. Biz geç kalkınca Conta Kaptanda balığa yalnız çıkmak zorunda kaldı.
    Tahir kardeşimle beraber keyifle kahvaltı yaparken Conta Kaptandan gelen telefonla iskeleye koştuk. Çünkü; Conta Kaptan mucize bir balık yakaladığını ve biraz sonra iskelede olacağını söylemişti.

    Başladık iskelede kaptanı beklemeye. Derken kaptan geldi.

    ''Bakın mercana attım bunu yakaladım'' deyince gözlerimize inanamadık. 0.35 misina ile bu koca balığı santim santim çekerek tekneye alan Conta Kaptan'ın elleri hala titremekteydi. Kaptanın yanında avlanan Mercan Kenan dahil balığı gören herkeste bir şaşkınlık vardı. Kimse gözlerine inanmak istemiyordu sanki.

    Sivrice'de iki günden beri bu av konuşuluyor. Conta Kaptan balığı kahvenin önünde tartığında tam 7 kğ 750 gr geldi. Tecrübesi sayesinde oltasına gelen balığı kaçırmamıştı.

    Tebrikler Conta kaptan.

    Sivrice'ye Tahir Gürhan kardeşimizin gelmesi bile sinaritleri peşinden getiriyor.

    Conta kaptan hepinize selam ve sevgilerini iletiyor.

    56.jpg 57.jpg


    01.12.2011

    Sivrice limanımız temizleniyor bizlerde kepçenin başında limanın temizlenmesini seyrediyoruz, hava çok güzel denize çıkmayı düşünüyorum, biraz teknelerden çıkmaz zor ama ite kaka limandan ayrıldım.
    Bugün sırtı çekeceğim takımda hazır olan siyah 13 cm sahtemi 10.5 cm Tobi maru ile değiştirdim,ön beden 0.40, atmış olduğum düğümleri tekrar kontrol ediyorum, takımımı suya indirdim meraya doğru gidiyorum belki yolda da bir vuruş alabilirim dedim ama olmadı.
    Meramıza geldim toriklerin olabileceği yerlerde dolaşmaktayım, balık bulucum derinlerde balık sürülerini gösteriyor ben takımımı daha derinlere indiriyorum bu arada 3 kurşun kullanıyorum çok derinliklerden giderken bir kurşun daha ekledim son eklediğim 200 gr bir kurşun biraz derinlerde arıyorum inanılmaz balık yazıyor bu sefer biraz ağırlaşarak biraz daha misina salarak derinlerden devam ediyorum, balık bulucum 30 metreleri göstermekte ben devam ederek 18 metrelere kadar geldim devam ediyorum, 16 metrelerde gidiyorum :) :) :) :) :) bu arada aniden biraz gaz verdim,((bu avın tüyosu )) :) :) :) :) :) aaaaa aniden çok sert bir vuruş aldım.....ne o sanki takım taşa takıldı tekneyi boşa aldım kaloma verdiğim misinam bitti fakat arada çok sert çekişler hissediyorum bu hiç yere takılmışa benzemiyor tekne durdu fakat hala msina vermeye devam ediyorum, aman Allahım bu çok kocaman bir balık elimde mantarda misina vermeye devam ederken aniden daha çok çekiyor mantarı denize atmaya kara verdim tam o sırada biraz ağırlaştı fakat bu arada ben 12 metrelerdeyim o çekiyor ben misinayı teknenin içine topluyoru balık kocaman bir şey gelmeye devam ediyorum bu arada tekneyi hafifçe çevirdim balığa açığa götürmak istiyorum 14 metrelerden 16 metrelere geldim ilk kurşun geldi onu hemen tekrar denize atabileceğim motorun üzerindeki bezin üzerine koydum hemteknemi biraz daha çıklara götürmek istiyorum hemde gene misinamı içeri topluyorum ikinci kurşunuda teknaya aldım derken üçüncü kurşunu ve son kurşunuda tekneye aldım balık gelmeye devam ediyor ben hiç heyecanlanmamaya çalışıyorım aniden balık hareketlenebilir diye biraz tedirgin olsamda ince misinaya kadar geldim balık geliyorsa bende aynı şekilde çekiyorum aklımda ilk başta barauda, sonra kocaman torik en sonlara doğru sinarittir diye düşünürken balığı gördüm bu kara bir balık fakat yanındada bir beyaz balık var balığı teknenin yan tarafına getirdim diğer elimle hazır ollan kepçemi aldı çok çabul hareket etmeliyim balığı kepçeledim ama balık kepçaya sığmadı iki elimle kepçeyi kaldırdı balığın karın tarafı kepçeye girdi ohhhh dedim ve tekneye aldım bu bir Orfoz yanındada da bir sinarit palazı, gözlerime inanamıyorum, fotoğraf makinamı çıkarttım hemen balıkların beraber fotoğraflarını çektim çok değişik duygular yaşamaktayım , nasıl tarif etsem heyecan ile mutluluğun birbirine karışmış hali gibi, sonra limana geldim kepçeyi kullanan Çanakkale li Ali kardeşim fotoğraflarımı çekti sonra kahvenin önünde balık tartıya girdi 5 950 gr. + sinarit
    burada da bir kaç fotoğraf çektirdik muhtarımız Necdet kardeşimizle beraberde bir fotoğraf çektirdik, balığı Taşhan otelini sahibi Ali Kavas kardeşimize teslim ettik bu akşam sevgili dostlarımız Avukat Bilgin abim ve Eşi Işık hanım, bizler ve Conta kaptan da bizlere katılacaktır.
    Bu akşam bu güzel balığı üzmeden Orfoz buğlama ve birazda ızgara, fotoğrafları
    inşallah paylaşırız.
    İşte bana göre hayat bu, yaşamak bu, ben denizi çok seviyorum onunda beni çok sevdiği her zaman gösteriyor.:) :) :)
    Sevgili arkadaşlar inşallah sizlerin oltalarınıza da takılırlar.:) Sivrice'den hepinize selamlar, sevgiler hoşçakalın. :) :) :)

    58.jpg 59.jpg 60.jpg 61.jpg 62.jpg 63.jpg 64.jpg 65.jpg 66.jpg 67.jpg 68.jpg 69.jpg 70.jpg


    Tek kelime ile inanılmaz bir orfoz buğlama soğanlı domatesli buğlama oldu balıktan biraz arttı onuda buraya gelecek sevgili dostlarımla beraber paylaşacağım sevgiler hoşçakalın​
     

    Ekli dosyalar:

    • 15.jpg
      15.jpg
      Dosya Boyutu:
      59.1 KB
      Gösterim:
      214
    • 21.jpg
      21.jpg
      Dosya Boyutu:
      84.1 KB
      Gösterim:
      206
    En son bir moderatör tarafından düzenlenmiş: 18 Kasım 2016
  2. İsmail ESENCAN

    İsmail ESENCAN Admin Admin

    Katılım:
    19 Eylül 2008
    Mesaj:
    11,450
    Alınan Beğeniler:
    10,056
    Ödül Puanları:
    5,113
    Şehir:
    İzmir
    Web Sitesi:
    Cevap: Sinarit avlarım hakkında, nasıl avlanır ve kullandığım takımlar.

    Değerli paylaşımın için yürekten teşekkürler Orhan Baba, büyük özveri ile dostlarımıza harika bir rapor daha hazırlamışsın.

    Emeğine yüreğine sağlık.Alkış
     
  3. ismail34

    ismail34 Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    26 Kasım 2009
    Mesaj:
    1,229
    Alınan Beğeniler:
    20
    Ödül Puanları:
    2
    Şehir:
    Türkiye
    Cevap: Sinarit avlarım hakkında, nasıl avlanır ve kullandığım takımlar.

    Tebrikler Sn.Üstadım.Bizler bu mevsimde kalorifer peteğinin başında uyuklayan ev kedileri gibi olduk.İyice miskinleştik.Senin avlarını izleyerek kıyı balıkçısı olduğumuzu hatırladık.Çok teşekkürler Sn.Üstadım zahmetlerin için teşekkürler eline sağlık.Hem avlar şahane hemde akıcı güzel bir anlatım.İnşallah bir Çanakkale ziyaretimde sizin bir çayınızı içmek nasip olur.
     
  4. AŞKIN

    AŞKIN Admin Admin

    Katılım:
    15 Ocak 2009
    Mesaj:
    2,426
    Alınan Beğeniler:
    147
    Ödül Puanları:
    48
    Şehir:
    EGE
    Web Sitesi:
    Cevap: Sinarit avlarım hakkında, nasıl avlanır ve kullandığım takımlar.

    Emeğine yüreğine sağlık Orhan baba.
     
  5. mustafa ayvaz

    mustafa ayvaz Üye Balıkçı

    Katılım:
    24 Şubat 2010
    Mesaj:
    0
    Alınan Beğeniler:
    5
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    MARMARA
    Cevap: Sinarit avlarım hakkında, nasıl avlanır ve kullandığım takımlar.

    Orhan abi değerli bilgilerini bizimle paylaştığının için teşekkürler.
     
  6. İhsan KARAMAN

    İhsan KARAMAN Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    19 Eylül 2008
    Mesaj:
    861
    Alınan Beğeniler:
    28
    Ödül Puanları:
    2
    Şehir:
    İzmir
    Cevap: Sinarit avlarım hakkında, nasıl avlanır ve kullandığım takımlar.

    Orhan abi son noktasına kadar okudum çok faydalı bilgiler vermişsin eline emeğine sağlık :)
     
  7. çimentepeli

    çimentepeli Üye Balıkçı

    Katılım:
    11 Ocak 2009
    Mesaj:
    0
    Alınan Beğeniler:
    19
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Ege Kıyıları
    Cevap: Sinarit avlarım hakkında, nasıl avlanır ve kullandığım takımlar.

    Saygılar Orhan baba klasını konuşturmuşsun yine.Senden öğreneceğimiz daha çok şey var .Teşekkürler.Alkış:)
     
  8. aysel

    aysel Üye Balıkçı

    Katılım:
    7 Kasım 2009
    Mesaj:
    255
    Alınan Beğeniler:
    1
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    deniz
    Cevap: Sinarit avlarım hakkında, nasıl avlanır ve kullandığım takımlar.

    Orhan abicim,yine müthiş bilgiler,yine kendinden kattığınız renklerle bizi mutlu ettiniz teşekkürler..:)
    Köpeğinize benden bir isim,Finduk..:)
     
  9. çimentepeli

    çimentepeli Üye Balıkçı

    Katılım:
    11 Ocak 2009
    Mesaj:
    0
    Alınan Beğeniler:
    19
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Ege Kıyıları
    Cevap: Sinarit avlarım hakkında, nasıl avlanır ve kullandığım takımlar.

    Aysel hanım Orhan babanın birde kedisi varmış.Kedisinin adı cızbız köpeğininde köfte olursa uygun olur. Cızbız ,Köfte.:)
     
  10. aysel

    aysel Üye Balıkçı

    Katılım:
    7 Kasım 2009
    Mesaj:
    255
    Alınan Beğeniler:
    1
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    deniz
    Cevap: Sinarit avlarım hakkında, nasıl avlanır ve kullandığım takımlar.

    Ayşe hanım,güzel bir öneri..Alkış
     
  11. çimentepeli

    çimentepeli Üye Balıkçı

    Katılım:
    11 Ocak 2009
    Mesaj:
    0
    Alınan Beğeniler:
    19
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Ege Kıyıları
    Cevap: Sinarit avlarım hakkında, nasıl avlanır ve kullandığım takımlar.

    Orhan Baba emeğine sağlık.:)
     
  12. paşalı

    paşalı Üye Balıkçı

    Katılım:
    23 Ocak 2009
    Mesaj:
    634
    Alınan Beğeniler:
    3
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Deniz
    Cevap: Sinarit avlarım hakkında, nasıl avlanır ve kullandığım takımlar.

    Orhan abicim bu kadar güzel bir paylaşım olamaz çok teşekkür ederim.Süper bilgiler emeğine sağlık.
     
  13. ahmetside

    ahmetside Üye Balıkçı

    Katılım:
    13 Ocak 2011
    Mesaj:
    83
    Alınan Beğeniler:
    0
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    antalya-side
    Cevap: Sinarit avlarım hakkında, nasıl avlanır ve kullandığım takımlar.

    Orhan abi cok tesekkurler paylasim icin cok degerli bilgiler senin tecrubelerin sayesende bizde denizde acemilik cekmiyecez en azindan tesekkurler,kopegin adini GARIP koy bence sokak kopegi nede olsa veya SANSLI koy cunku senin gibi hayvan sevgisi olan bir sahibe kavustugu icin
     
  14. Ferit ERTÖZ

    Ferit ERTÖZ Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    7 Nisan 2010
    Mesaj:
    800
    Alınan Beğeniler:
    10
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    FOÇA-MORDOĞAN
    Cevap: Sinarit avlarım hakkında, nasıl avlanır ve kullandığım takımlar.

    Sevgili üstadım harika bir rapor eline emeğine sağlık :)

    Sayende Sinarit avlamak istersen en azından neler yapabileceğimiz hakkında bilgimiz oldu :) Bir noktada sorum olacak.

    İlk 10-12 metre misinadan sonra ilk kurşun kaç metrelerde olacak ve diğer kurşunlar kaçar metre ara ile takılacak ?

    Bence o sevimli köpeğin adi MANGAL olsun :)

    Saygılar ....
     
  15. orhanbaba

    orhanbaba Orhan Baba Gold Üye

    Katılım:
    16 Ekim 2010
    Mesaj:
    0
    Alınan Beğeniler:
    4
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Çanakkale Asos
    Çok teşekkürler sevgili İsail kardeşim, elimden geldiği kadarını yapmaya çalışıyorum, sizlere de başarılar, hoşçakalın.:):):)

    Çok teşekkür ederim, sizleri bekliyorum, eğer Sivrice'ye bizlere gelirseniz çok memnun olurum, sevgiler, hoşçakalın.:):):)


    Çok teşekkürler Aşkın kardeşim, hoşçakal.:):):)


    Çok teşekkürler Mustafa kardeşim, sevgilerle.:):):)


    Sevgili İhsan kardeşim, inşallah biraz faydalı oluyorumdur, hoşçakal.:):):)

    Çok teşekkürler Ayşe kardeşim, sizlere de güzel sinarit avları dilerim, hoşçakalın.:):):)
     
    En son bir moderatör tarafından düzenlenmiş: 2 Aralık 2011
  16. orhanbaba

    orhanbaba Orhan Baba Gold Üye

    Katılım:
    16 Ekim 2010
    Mesaj:
    0
    Alınan Beğeniler:
    4
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Çanakkale Asos
    Çok teşekkürler Köfteyi de listeye dahil ettik, hoşçakalın.:):):)


    Çok teşekkürler Muzaffer kardeşim, sevgiler, hoşçakalın.:):):)


    Teşekkürler Turgay kardeşim, biraz daha çalışsam daha da güzel şeyler çıkacak ama her geçen gün bu konularda da tecrübem artıyor, bizden sonra gelen kardeşlerimiz inşallah yaralanırlar, sevgiler, hoşçakal.:):):)

    Çok teşekkürler sevgili Ahmet kardeşim, Garipide listeye aldık.....
    sevgiler, hoşçakal.:):):)


    hehehehehehe Mangal koyarsak cızbızı pişirir bu haydut,:):):)
    İlk misinadan 5 metre sonra ilk kurşun sonra 5er metre arayla diğerleri, sevgiler, hoşçakal.:):):)
     
    En son bir moderatör tarafından düzenlenmiş: 2 Aralık 2011
  17. Bijev BG

    Bijev BG Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    19 Nisan 2009
    Mesaj:
    346
    Alınan Beğeniler:
    0
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    İzmir
    Cevap: Sinarit avlarım hakkında, nasıl avlanır ve kullandığım takımlar.

    Orhan baba değerli bilgilerini bizimle paylaştığının için teşekkürler .
    Emeğine sağlık .
     
  18. ahmetside

    ahmetside Üye Balıkçı

    Katılım:
    13 Ocak 2011
    Mesaj:
    83
    Alınan Beğeniler:
    0
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    antalya-side
    Cevap: Sinarit avlarım hakkında, nasıl avlanır ve kullandığım takımlar.

    Orhan abi bir sorum olacak resimlerde dikkatimi cekti rapalayi drek misineye baglamamisin firdonduye bagli bunun icin bir sebeb varmi acaba misineyi drek rapalaya baglarsak ne olur, saygilar
     
  19. aldem

    aldem Tba Okuru

    Cevap: Sinarit Avlarım Hakkında; Nasıl Avlanır Ve Kullandığım Takımlar.

    Orhan baba çok teşekürler.
     
  20. nevzatozkardes

    nevzatozkardes Üye Balıkçı

    Katılım:
    11 Mart 2011
    Mesaj:
    1
    Alınan Beğeniler:
    0
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Saros
    Cevap: Sinarit Avlarım Hakkında; Nasıl Avlanır Ve Kullandığım Takımlar.

    Çok güzel avlar. Tebrikler. Sinarit denen şahaseri Saros'da avlayabileceğimiz zamanlar da aynı zamanlar mıdır ?
     
Yükleniyor...

Bu Sayfayı Paylaş