1. Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz. Daha Fazla Bilgi.

Harici Konular Rövanşı Trolcüler kazanmış.

'HARİCİ KONULAR' forumunda cemliman tarafından 17 Nisan 2012 tarihinde açılan konu

  1. cemliman

    cemliman Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    25 Şubat 2009
    Mesaj:
    42
    Alınan Beğeniler:
    4
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Mordoğan
    Web Sitesi:
    http://www.yeniasir.com.tr/Alisveris/2012/04/14/rovansi-da-trolculer-aldi sayfasından alıntıdır

    31 Ekim 2011'de kıyı balıkçılarının misina balık ağlarının kullanmasını yasaklayan kanuna rağmen troller ve şebekeler için kesin önlemler alınmaması tepki yarattı. Prof. Dr. Cura, "Troller, yıllardır doğal resif alanlarını tahrip ettiği için bu alanlarda balık sayısı azaldı.

    İlk maçta trolcüler, kendi kalelerine attıkları golle kıyı balıkçılarına yenildi ancak bu yasakla beraber rövanşı kazanarak sevinen taraf yine trolcüler oldu" diyor

    RÖPORTAJ: MÜJGAN KULLE

    Kulak Burun Boğaz Hastalıklarında uzman bir profesör Orhan Cura... En büyük tutkusu ise deniz... Balıkçılığın da profesörü kabul edilen Cura, geçtiğimiz yıl, 'Yaşam Öykümün İçinden Çeşme'de Balıkçılığın Son 73 Yılı' adlı bir de kitap yayınladı. Bugüne kadar deniz tutkusu ve balıkçılıkla ilgili olarak birçok kez söyleştiğimiz Prof. Dr. Orhan Cura ile bu kez kıyı balıkçılığında misina uzatma ağlarının kaldırılmasını ve
    bu yıl iyice ortaya çıkan balık geçitlerindeki aksaklıkları konuştuk...


    * Sayın Hocam, kıyı balıkçılığımızda misina balık ağlarının yasaklanmasının üstünden 5 ay geçti. Ancak buna rağmen hala tartışılan önemli bir konu... Sizce bu ağlar neden yasaklandı?

    - Evet, misina balık ağları 31 ekim 2011'de yasaklandı. Ama bazı balıkçıların ellerinde az miktarda bulunan örme misina ağları halen kullanılıyor. Onlar da 1 Eylül 2012'de yasaklanacak.

    Su Ürünleri Kooperatiflerimiz üyelerine, alınan bu kararın aşırı deniz yıpranmasına karşı alınmış bir önlem olduğunu bildirdi. Çoğunlukla kullanılan ince ve kör gözlü misina ağlarla fazla ufak balık tutulduğu ve bu ağlar tek perde halinde kullanıldıklarından tutulan balıkların bir bölümünün öldükten sonra ağlar kalkarken düşüp telef olduğu belirtildi.

    Ayrıca hayalet ağı olarak tanımlanan, taşlara takılarak kopan bu ağ parçalarının da balık ölümlerine neden olduğu söylendi.


    * Kıyı balıkçıları bu kararı nasıl karşıladı peki?

    - Kıyı balıkçıları, esas sürükleme ağlarının denizlerimizi aşırı yıpratarak, adeta balık soykırımı yaptıklarını çok iyi biliyor. Troller ve şebekeler için kesin önlemler alınmadan bu kararın alınmasına çok üzüldüler.

    * Ne yapılmalıydı sizce?

    - Misina uzatma ağlarında göz açıklığına ve atılan ağların uzunluğuna belirli bir sınır getirilerek kıyı balıkçılığının neden olduğu aşırı avcılığa yeterli önlem alınabilirdi. Örneğin barbun ağlarında 20 mm'den küçük ağ gözü yasaklanmalıydı. Her balıkçı 25 postadan fazla barbun ağı kullanmamalıydı.

    * Sürükleme ağcılığında ağ gözleri açıklığı nasıl olmalı sizce?

    - Sürükleme ağlarında ağ gözü açıklığı değer taşımıyor aslında. Çünkü sürükleme sırasında torbanın gözleri deniz dibi yüzeyinde yer alan değişik unsurlarla tıkandığından, en ufak yavru balıklar bile çoğunlukla kaçamıyor. Yeni teknolojinin üstünlüklerinden yararlanarak geçen uzun yıllar içinde balığın barınarak yaşadığı ve üreyerek neslini koruduğu doğal resif alanları, troller tarafından artık un ufak edilmiş durumda.

    ÖNLEMLER

    * Kıyı balıkçıları eski yıllarda şimdi çalıştıkları açık sulara barbun ağı atabiliyor muydu?

    - Eski yıllarda Alaçatı açıklarındaki doğal resif alanlarının önemli bir bölümünde sünger kangavaları bile çalışamıyordu. Kıyı balıkçıları, trollerin futbol sahası gibi dümdüz hale dönüştürdükleri yaklaşık 100 metre derinlikteki bu doğal resif alanlarında yaklaşık on beş yıldır çalışıyor. Çoğunlukla 30 göz yükseklikte tek perde, ince misina ağ kullanıyorlardı. Bu ağlar echo-sounder denetiminde tamamen düz sulara atıldıkları için, koparak dipte hayalet ağına dönüşme riski taşımıyordu.

    * Neden misina ağları tercih ediliyordu?

    - Misina ağlar çok ucuzdu. Hazır paket halinde olduklarından çabuk ve kolay donatılıyordu. Bu nedenle balıkçılar yunusların zararından fazla çekinmiyorlardı. Misina ağların en önemli özellikleri, iplik ağlardan daha ince ve hafif olup az pislik alması ve daha avcı olmasıydı. Aslında tek perde atılan iplik ağlar kalkarken, balık düşerek telef oluyordu.

    ÇIKAR ÇATIŞMASI

    * Trolcüler kıyı balıkçılarının bu açık sulara, sabahçı barbun ağı atmasını nasıl karşılıyordu?

    - Bu durum trollerin hiç hoşuna gitmiyordu tabi. Çünkü sabah barbun ağları kalkıncaya kadar bu alanlara yanaşıp ağ sürükleyemiyorlardı. Verimleri de bir ölçüde düşüyordu. Ayrıca kıyı balıkçıları barbun ağlarını sabahçı atmak için, gece saat 3'e doğru bu sulara çıkmak zorundaydı. Özellikle balığa elverişli, iyi havalarda gece trollerin tüm hareketleri yakından izlenebiliyor ve bu durum da onlar için belirli bir sıkıntı yaratıyordu. Bilindiği gibi profesyonel balıkçılığın dört ana grubu olan, kıyı, trol, gırgır ve üretim balıkçılığı sürekli belirli bir çıkar çarpışması içinde bulunuyor.

    * Anlattıklarınıza göre kıyı balıkçılarına bu açık sularda çalışma alanlarını troller açmış...

    - Evet, istemeyerek de olsa, troller uzun yıllar ağlarının yırtılmasını göze alarak bu doğal resif alanlarımızı kendileri tahrip ederek, barbun ağı atılmasına elverişli hale dönüştürmüşler. Şimdi artık en değerli balıkların ürediği ve barındığı alanlar tahrip olmuş, içerdiği balıklar da çok azalmış. Sonuçta ilk maçta trolcular kendi kalelerine attıkları golle kıyı balıkçılarına yenilmişler. Ancak kıyı balıkçıları artık iplik ağlarla aynı sularda çalışamayacaklarına göre şimdi rövanşı kazanarak sevinen taraf yine trolcüler oldu.

    Kara kefal, Çeşme'yi es geçti

    * Çeşme'de geçen yıla oranla balıkçılığın güncel durumunda herhangi bir değişiklik oldu mu?

    - Ben uzun yıllar Çeşme denizinin güney bölgesinde çalışıyorum. Ancak Çeşme denizinin kuzey bölgelerinde çalışan Dalyanköy, Ilıca ve Ildırı Su Ürünleri Kooperatifi üyesi olan arkadaşlarımla da sürekli haberleşiyorum. Son 2 yıldır balık geçitlerinde giderek artan aksaklıklar izleniyordu. Özellikle bu yıl bu durum daha belirgin hale dönüştü.

    Bilindiği gibi artık yerli balıklar günümüzde tükendiği için balık avcısı, ümidini geçit balıklarına bağlamıştı. Ekim ayı sonuyla kasım ayı başlarında gerçekleşen yumurtalı çipura geçidi, az çok düzenli geçti. Ancak şubat ayı başlarında görmeğe alışık olduğumuz ve bazı yörelerde arık çipurası olarak tanımlanan çipura dönüşü gerçekleşmedi.

    Ocak ayında izlediğimiz mırmır geçidiyle, şubat-mart ayı arasında gerçekleyen 'Mavri' adı verilen kara kefal geçidi de hiç olmadı.


    * Neden?

    - Kesin olmasa da 5 olasılıktan söz etmek mümkün... Bunlardan ilki; yeni teknolojiyle donatılmış büyük gırgırlar, modern fish-finderler yardımıyla büyük balık sürülerini uzaktan saptayarak, takip edip uygun bir yerde ağlarıyla sarıp topluca tutmuş olabilirler. Bu durum gerçekleşirse tonlarca balık balıkhaneye geleceğine göre, önce basının haberi olacaktır. Örneğin geçen günlerde Samsunda Kızılırmak ağzında yakalanmış olan 85 ton kefal gibi. İkinci olasılık; son yıllarda üretim çiftlikleri okyanus tipi havuzlarla açık suya taşındıktan sonra, balık sürüleri geçit yaparken, güvenli bir ortamda bol yem buldukları için bu havuzların altında konaklamış olabilirler.

    GEÇİT YOLLARI

    Üçüncüsü; uzun yıllar başta sürükleme ağlarının yasa dışı çalışmalarıyla balıklar yavrularıyla birlikte artık tükenmiş olduklarından büyük sürüler halinde günümüzde geçit yapamıyorlar.

    Dördüncü olasılık; İklimle ilgili ekolojik bazı özelliklere bağlı olarak, balık geçitleri ertelenmiş olabileceği gibi, balıkların geçit yollarında bazı değişiklikler de gerçekleşebilir. Örneğin kara kefal iki yıldır Çeşme kıyılarından geçit yapmamasına karşın, duyumlarımıza göre Foça gibi daha kuzey yörelerden geçmiş.

    Son olarak ise Karaburun deniz kıyılarımızın hemen tümünde asma dalyanlar kurulmuş. Balıkların büyük çoğunluğu kıyı sulardan geçtiklerinde bu asma dalyanlar, balık geçitlerinde önemli bir handikap oluşturmakta. Çok sert fırtınalı günler dışında balık, güncel düzende bu asma dalyanlardan kaçamıyor. Kuşkusuz balık markajları gibi ayrıntılı bilimsel araştırmalar yapılmadan bu açıkladığım 5 olasılığın sorumluluk dereceleri saptanamayacaktı.
     
    En son bir moderatör tarafından düzenlenmiş: 17 Nisan 2012
  2. Güman ARDAL

    Güman ARDAL Üye Balıkçı

    Katılım:
    8 Ekim 2011
    Mesaj:
    667
    Alınan Beğeniler:
    9
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    İstanbul
    Cevap: Rövanşı Trolcüler kazanmış.

    Bilgilendirme ve paylaşım için teşekkür ederiz.
     

Bu Sayfayı Paylaş