1. Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz. Daha Fazla Bilgi.

Tekne Avları Parakete avciliğim

'AV RAPORLARI' forumunda deniz34 tarafından 13 Mart 2016 tarihinde açılan konu

  1. deniz34

    deniz34 Üye Balıkçı

    Katılım:
    8 Mart 2016
    Mesaj:
    512
    Alınan Beğeniler:
    140
    Ödül Puanları:
    2
    Şehir:
    MARMARA VE KARADENİZ
    [​IMG]

    Parakete Avcılığım
    Sene : 1968
    Yer: Karadeniz

    O zamanda lise gençlik yıllarımda okuldan kırdığım 4 günlük kaçak tatilimde benden 2 yaş büyük olan agabeyim, rahmetli babam ve 5 kişi tayfa olmak üzere toplam 8 kişi ile kalkan balığı avcılığına gittim.

    Hava çok soğuktu, teknelerde şimdiki gibi kalorifer teşkilatı, Jeneratör vede teknoloji cihazları hak getire...Sadece tahta kutu içerisinde Rus yapısı olan 1 adet pusulamız vardı. Teknemizde agaç teknesi ve 17 metre boyundaydı...
    Büyükdere'den Karadeniz'e açılmamız tam 6 saat sonucunda, babamın her sene gidip geldiği ve pusulasında işaretli olan balığın bol olduğu bölgeye gelebildik...

    Babam pusulasını sabitledikten sonra beni dömene koydu, kendiside aşağıya güverteye inip 15 çavalyedeki (Örgülü sepet) istavrit ve zargana ile yemlenmiş olan oltaları Pareketayı 7 kişi iş bölümü yapmak suretiyle sırası ile denize bırakmaya başladık...
    Bir çavalyede 1000 adet olta bulunmaktaydı..Arada bir babam dömeni düz tut diye bana bağırırdı...2-3 saat sonunda tüm 15 adet paraketeyi denize bıraktık...15 parakete demek ortalama 15000 metre demektir. Her iki olta arası babamın kulacı ile 1 kulaç gelmekteydi. Paraketenin başında 1, ortasında 2 vede sonunda 1 adet olmak üzere toplam 4 adet dandik şamandıralar bulunurdu..Şimdiki gibi şamandıralarda ışık, lamba, fosfor nerede..Hatta parakete ipi pamuk sicimi dediğimiz ip sicimden oluşmaktaydı....Herbir çavalye sonunda sicimin ucuna delikli taşlar bağlanır ve paraketenin bu delikli taşlarla dibe inmesi sağlanırdı....

    Benim ağzım burnum ellerim donmuş bir vaziyette iken agabeyim geldi, dömeni benden alıktan sonra beni orta kamaraya ısınmam için gönderdi. Burada teneke içerisinde agaç parçaları ve denizden çıkan kömürü yakmak suretiyle ısınıyorduk...Rahmetli babam reis olduğundan bu işleri çok iyi bilen eski balıkçılardandı...Bu nedenle zehirlenmemek için kamara giriş kapısını devamlı olarak yarıya kadar açık bırakırdı..

    Parakete atma işlemi bittikten sonra, tam 7- 8 saat parakete başında stop bir vaziyette bekledik...Uyku uyumak gibi bir durum söz konusu değildi, herkes oturduğu yerde kestiriyordu...Ben agabeyime neden bu kadar bekliyoruz diye sorduğumda bana cevaben bulunduğumuz yerler çok derin ve dibi çamurlu vede kuyusu bol olan yerler dedi...Attığımız paraketenin dibe inmesi ve devamlı gezerhalde olması nedeniyle oltalar dibinde balığı avlıyormuş gibi düşünmemi söyledi...Bu zaman zarfında biz paraketeyi attığımız yerden babamın hesabına göre 2 saat doğuya doğru kaydığımızı söyledi..Bu balıkçılık işi böyle oluyor demişti...Bu arada karnı acıkanda taş gibi olmuş büyük ekmek yanında soğan ve zeytin yerdi...

    Zaman geldi . Hafif bir yıldız karayel ve ayaz kendini göstermişti. Babam bu havanın bizim için iyi bir hava olmadığını işimizi acele bitirip geri dönmemiz gerektiğini söyledi. Bu rüzgar ile tekrardan attığımız pareketeyi çekmeye başladık....Bu arada denizden paraketeyi balıkla birlikte çekmek için de insanda bilek gücü ve Bel gücü gerekiyordu.

    Ben en hafif iş olan dömene geçtim, sag sol ileri tornistan derken 9 -10 saat sonunda 250 adet kalkan yakaladık. Bir ara rotayı kaçırdım babamdan bir okkalı tokatıda yedim...kalkanların üzeri midyeliydi..bir tanesi 10 - 12 kilo geliyordu...Hatta balığı içeri alırken oltaların bazılarıda kopardı....

    İşte rahmetli Hacı Sefer Reis olan babam ile son avcılığımda böylece sona ermiş oldu....
    kyn:nurideniz
     
    En son bir moderatör tarafından düzenlenmiş: 23 Kasım 2016
    İsmail ESENCAN bunu beğendi.
Yükleniyor...
Benzer Konular
  1. deniz34
    Yanıt:
    2
    Gösterim:
    1,876

Bu Sayfayı Paylaş