Üstadlar Nasipten öte bir şey olmuyormuş

Sevgili dostlar, eskiler çok güzel demişler.Nasipten öte bir şey olmaz diye.Gerçekten de çok yerinde bir özdeyiş.Nitekim de geçtiğimiz Cuma günü bunu aynen bire bir yaşadık.Nasıl mı ? İşte aynen şöyle :

Kafam da epeyden beri emeklilik planları yapıyorum.Uygulamaya koymadan önce de hem kendimi dinlemek ve ölçmek,hem de hakkım olan senelik izin günlerimin bir bölümünü kullanmak için iki haftadan beri de evdeydim.Bu süre zarfında balık planı yapamadığım için de sıkılmadım desem yalan olur.Neyse, iznin son haftası ve bitimine 2 gün kala hazır şehir merkezine inmişken, iş yerime uğradım.Maksat mesai arkadaşlarım ile bir çay,kahve içmek ve az biraz laflamak.Daha varır varmaz, hemen Sevgili Mesai arkadaşım Tahir bey den bir teklif aldım.Haftanın son iş günü için 1 günlüğüne izin aldığını ve bugün mesai çıkışı eve uğradıktan sonra vakitlice Mordoğan a yazlığına gideceğini ve yarın sabah da Yaşar kaptan ile beraber balığa çıkacaklarını söyledi.İstersem de geçerken de beni alabileceğini ifade etti.
Dur bir hele hava nasıl filan diye konuşurken, bir süre sonra kendimizi onun odasında bilgisayar başında bulduk.Gerçekten de tekne ile balık avı için on numara bir hava olacağı tahmini veriyordu tüm hava tahmin siteleri.Durdum düşündüm ve tamam dedim.Alelacele tüm ayrıntıları tekrardan konuştuk ve ayrıldık.Hani ben ne alayım,ne getireyim babından yani.Benden tek isteği 2-3 parça kadar taze tavuk göğsü oldu.Zira onlar avlarında bu yem ile iyi balık aldıklarını söyledi.

Neyse vakitlice buluştuk ve otobana girmeyerek düştük yola.Yolda giderken her ihtimale karşı ben, 100 adet te Sülünez almaya gerek duydum.Eski Çeşme yolundan Karaburun sapağına döndük ve sahile paralel olan yoldan ilerliyoruz.Hava inanılmaz sakin.Yaprak bile kımıldamıyor .Ara sıra bir süre denize sıfır giden yoldan ilerlerken gözümüzü denizden ayıramıyoruz ikimizde .Deniz adeta masum bir çocuk gibi mışıl mışıl uyuyor .Geceyi tüm haşmetiyle aydınlatan dolunayın , deniz üzerinde yarattığı yakamozlar ise seyre doyulmayacak ayrı bir güzellikte.Ortamı gözlemleyince de, elimde olmadan ağzımdan şu dizeler döküldü.Aman deyim, sabahlar olmasın.Zira tür havada, gece balık avına bayılırım.Dost meclisinde olmak kaydıyla, ister kıyı avı olsun,isterse tekne avı fark etmez.

​

Mordoğan a varınca , Sevgili Yaşar kaptan a uğradık.İnternet üzerindeki sosyal ortamlardan tanıdığım ve avlarını zevk ile takip ettiğim,Yaşar kaptan'la ilk defa karşılaşıyordum.Sağolsun, bizleri evinin bahçesinde sıcak bir bardak çay ile ağırladı.Bayağı uzun bir süre hoş sohbet ettik.Sohbet esnasında yarın balık avı için yakın bir yer yerine, Mordoğan a deniz üzerinden,bayağı uzak olan ve Karaburun a doğru bir hat üzerinde yer alan bir mevki için bir plan yapıldı.Zira mevsim itibariyle Mercan ın, üreme mevsiminde olduğunu, her zamanki gibi yaylımda olmayıp, tahminine göre belirli yerlerde toplandıklarını ifade etti.Onun için uzun yol yapıp, onları bulmak için bir çok kerteriz denecekti.

Yalnız gidilecek olan yolun uzunluğu bizleri vakit kaybettireceği hususu bizleri düşündürüyordu.Acaba esas av yapılacak yerlerde tekne indirmek için uygun bir yer bulmak inancıyla, Yaşar Kaptan a veda ederek oradan ayrıldık. Bir çok mekanı kontrol ettik.Ama ne yazıkı ki, hiç biri uygun değildi.Zira girişlerine kalaslar üzerinde tamir için bırakılan tekneler yüzünden, çok dardı.Yapacak bir şey olmayacağına karar varınca da tekrardan aynı yolu geri teperek Mordoğan merkeze geldik.Bu arada saatte bayağı ilerlemişti.Eve girmeden önce tekneyi kontrol ettik ve tekneyi römorke çekip, bırakırken kullanılan dişlinin üzerinde yer alan çelik telin karabinaya bağlı olan bölümünü iyice bir sağlamlaştırdık.Eve varınca da motoru kontrol ettik.Kem-küm ettiyse de bir iki çekişte çalıştı.Eh geriye ise istirahate çekilip, sabahı beklemek kaldı haliyle.

​

Sabah 05,30 gibi kaldık ve hazırlanmaya başladık.Toparlanıp da her şey hazır vaziyette Yaşar Kaptanı da alarak, Mordoğan yeni limandaki çekek yerine varmamız saat 06,30 gibi filan olmuştur.Tekneyi sorunsuzca denize indirdikten sonra motoru çalıştırdık ve başladık Limandan çıkmaya.Bizler o saatte çıkarken, gece çıkan gırgırlar ise limana dönüyorlardı.Göz ucuyla baktığımda içlerinin hemen hemen boş olduğunu fark ettim.Mazide bu gırgırların içlerinin kasa, kasa tepeleme balık dolu olduğu eski görüntüler aklıma geldi,

Daha Limanın taşlarından yeni ayrılmıştık ki, takma kıç 9,9 motorumuzdan gaz verince nahoş sesler duymamız bir oldu.Yaşar Kaptan, Tahir kardeşime istersen çok sıkıştırma.Azar, azar gaz ver, motor boğulmasın diye temennide bulundu.Yok .Motor gaz yemiyordu.Başladık tır tır ilerlemeye.Ama sakin bir hızda.Bu arada takviye amacıyla ilave ettiğimiz yakıta yağ konulmadığı için az biraz da yağ takviyesi filan da yapıldı.Ama motorun tadı yok. Zaman zaman kendini toplasa da , bir süre sonra tekrardan, aksırıp tıksırır gibi sesler çıkardığı oluyordu.

Yolda giderken, bir ara gece yapılan plandan vazgeçer gibi olduk.Ve rastgele bir yerde durarak, çapa attık.Oltalar haliyle yemlenerek su ile buluştu.Sabahın bu ilk saatlerinde ,oltalara gelen hep hanos oldu.Yok başka bir balık yok.Üstelik te, boyları çok küçük.Ne yapalım, ne edelim diye konuşup duruyoruz.Sevgili Yaşar Kaptan, bir teknede iki kaptan olmaz.Tahir ne isterse uyarım dedi.

Buradan arzu edilen netice almayınca, tekrardan düştük yola.Motor zorlansa da yine bizi götürdü.Haydi yine çapa attık.Ve büyük bir ümit ile yine takımları yemleyip suya gönderdik.Yok...Yine o arzu edilen vuruşlar yok.:no:Gelen yine hanos cemaatinin küçük üyeleri.Burada oyalanırken ben bir adet mercan aldım.Ama öyle kallavi değil tabiki.Sanırım Tahir kardeşimde İzmarit filan aldı.Gelen hanosları ise zaten hepimiz hep geri salıyoruz.

Başladı bizim moraller bozulmaya.Ben yaklaşık bir aydır elime olta almıştım.Tahir bey ise , en son ne zaman balığa gittim onu bile hatırlamıyorum diyor.Yani, hem Tahir de, hemde bende hamlık had safhada.Gel gelelim, esas meraya gidemediğimiz için bizler yol üstünde ha bre oyalanıp duruyoruz.Bir ara acaba geri dönerken sıkıntı olur mu diye düşünmedik değil hani.Zira Mordoğan Limanından bayağı uzak bir mesafe ayrılmıştık.Ya motor çalışmazsa ahanda o vakit yandık diye düşündük.

Buradan da tat almayınca, motoru yine çalıştırıp başladık yol alamaya.Gerçi varacağımız esas yere çok ama çok mesafe var.Kem küm etse de motor yine bizleri taşıdı.Ve ninayetinde yine bir yerde durarak çapa attık.Bir kaç hanosdan sonra burada nihayet faklı vuruş aldık.Ben bir adet orta şeker kıvamda bir mercan daha aldım.ve sonra bir mercan daha denk geldi.:yahoo:Ahanda dedik.Bu defa oldu galiba diye düşündük.Bu arada ilk önce sevgili Yaşar kaptan ıma, daha sonra da sevgili Tahir kardeşime bir adet yaklaşık 500-600 gr civari birer ahtabot denk geldi.Sağolsun Yaşar Kaptan ım onları iğneden çıkartarak suya geri iade etti.AlkışAlkış

Bizler burada yaklaşık yarım saat oyalandık.Ve sonra tüm vuruşlar komple kesildi.Suya inen sülenez takılı takımlar 10 dakika sonra kontrol amacıyla geri çekilince aynen durdularını görüyorduk.Yok vuruş yok.Deniz sanki bomboş.Biçare vaziyette tekrar tekrar yemler tazelensede fayda yok.Acaba diyoruz kendi kendimize yolda gelirken gördüğümüz yunuslar mı etkiliyor.Bilemiyoruz tabi ki.Ama kırıntının bile olmaması çok hayret verici bir şeyİlk durduğumuz yerdeki küçük hanoslar ve onların vuruşları burada yok.
İnatla tekrar, tekrar denememize rağmen ses soluk alamayınca haydi buradan da gidelim diyerek oltaları topladık.Eee, şikayet etmek yerine nihayetinde çözüm aramalıydık.Tahir kardeşim, tekrardan motorun başına geçerek motoru bir iki uğraştan sonra çalıştırmayı başardı.Tam yol alacaktık ki, hop motor sustu.Haydi motorun üstünde yer alan plastik kapağı söktü ve başladı sağını solunu incelemeye.Bu arada Yaşar kaptan Tahir sanırım bujileri söküp temizlersen sorun belki çözülür diye bir öneride bulundu.:giveup:

Ama teknede hiç bir anahtar,tamir takımı olmadığı için böyle bir şansımız olmadığını da çok kısa bir zamanda öğrendik.:crybaby:Evet, resmen denizin ortasında biçare kalmıştık.Ne başka bir yerler gidip de, nasibimizi arama, ne de geriye dönme gibi bir şansımız kalmamıştı.aggglamaAllahtan hava çok iyi olduğu için o yönden bir sıkıntımız yokdu.İlk andan beri ne yöne eseceğiniz bilemeyen zayıf rüzgar en sonunda külliyen kesmiş ve deniz iyice sakinlemeye başlamıştır.

Eeee, şimdi ne yapacağız diye mütaalada bulunurken, aklıma Sevgili Cem kardeşim kardeşim geldi.Tahir ara Cem Liman ı dedim.O bize bir tekne ayarlar ve geri döneriz dedim.Tahir bey, durumumuzu anlattıktan sonra yaklaşık yerimiz tarif ettikten sonra telofonu kapattı.Ve başladık beklemeye.Sevgili Cem bir süre sonra bu defa beni telefonumdan aradı.Benden habersiz buralara gelirsin ha diye, tatlı sersenişte bulunarak bana bir telefon numarası verdi ve bize yardımcı olacağını söyledi.

Haydi bu defa da ona durumumuz ve yerimizi tarif ettik ve başladık geri dönüş telefonu beklemeye.Bu arada yapacak bir olmadığı için, tekrardan oltaları yemleyip başladık elde olta beklemeye.Bir gözümüz de ilk kabağı-şamadrası bize kısmen yakın olan bayağı uzakta beklemede olan bir paragat attığını tahmin ettiğimiz bir tekneyi de gözlemekteyiz.Hani paragatı toplamaya başlasa ve bize yaklaşsa ondan yadım isteyeceyiz.

Tahir telaş ile ara sıra motoru çalıştırmak için avansını elindeki küçük tornavida ile kurcalasa dahi bir netice alamıyordu.Zira motordan artık tık sesi bile gelmiyordu.Yaşar Kaptan ım, arkadaşlar yapmayın sıkıntı be yav.Nasıl olsa bir şekilde geri döneriz rahat olun diyordu.

Geri dönüş telefonu gelmeyince, bu defa bir defa telefon ettik ve aradığımız kişi bize bu defa başka bir telefon ve isim verdi.Haydi bu defa onu telefon ile aradık ve durumu anlattık.Ve ondan bu defa geri dönüş beklemeye başladık.Bu arada Yaşar Kaptanıma okkalı bir ahtabot denk geldi.AlkışAlkış Tahir kardeşim misinayı tekneden uzak tuttu ve Yaşar kaptan da bir hamle ile onu içeri almaya başardı.Tabi baştan sona sırıksıklam kalarak.Ahtabot mubarek emme basma tulumba gibi su fışkırtıyor.

Sözüm özü,bir kaç telefon görüşmesi daha yaptıktan sonra sağ olsun en son konuştuğumuz arkadaş, o civarda av yapan teknelerden olan bizim gözümüze kestirdiğimiz paragat teknesine ulaşmayı başardı ve o arkadaşlar işi bitince dönüş yolunda bize geldiler ve bizi kendi bağlı oldukları Kaynarpınar daki limana çektiler.

Oraya varınca da bizler oralarda oyalanırken Sevgili Tahir im bir nevi otostop yaparak araç sahibi bir arkadaş sayesinde Mordoğan a geri döndü ve romorkü getirmeyi başardı. Haydi bir bir meşakkat ile kimimiz su içinden, kimimiz su dışından iş görerek 5,30 yarım kamara Rota teknemizi sağ salim romörke bindirmeyi başararak geri dönüş yoluna geçtik.

Nasipden öte gerçekten hiç bir şey olmuyormuş.:no::no::no:

1180 eklentisini görüntüle

1181 eklentisini görüntüle

NOT: Bu kısa güne denk gelen bir kaç misafir sanırım gönülleri hoş edilerek uğurlanmışlar.

1182 eklentisini görüntüle

​

 

Cevap: Nasipten öte bir şey olmuyormuş...

Avlarınız bol ve daim olsun...

 

Cevap: Nasipten öte bir şey olmuyormuş...

Sevgili abim, yanarım böyle güzel bir havanın boşu boşuna kaçtığına yanarım...aggglamaaggglamaaggglamaaggglama

 

Cevap: Nasipten öte bir şey olmuyormuş...

Öncelikle geçmiş olsun İshak abi, 'Balık işi nasip işi derler' ya aynen öyle olmuş. Teknemin, bağlama kütüğü, motorun yedek ipi, buji sökme anahtarları, el feneri,çok amaçlı isveç çakısı,yedek 2 adet buji her zaman küçük bir çantanın içinde yanımdadır. Motor için bir nevi ilk yardım çantası diyebiliriz. Herkese tavsiye ederim. Ahtapot için Yaşar Kaptan'ı tebrik ederim. Bütün aksiliğe rağmen evde balık kokutulmuş. Afiyet olsun.... Tekrar geçmiş olsun.. rasgelsin...

 

Cevap: Nasipten öte bir şey olmuyormuş...

Sevgili Hayri kardeşim, dediklerinde son derece haklısın.Aslında Tahir kardeşim elinden her iş gelen son derece becerikli bir arkadaşımdır.Bu defa heyecandan ve aceleden olsa gerek bir çok şey gibi, o takım taklavat çantası da unutulmuş.

Esas avlağa az kalmışken kös kös geri dönmek varmış demek nasip de..

​

 

Cevap: Nasipten öte bir şey olmuyormuş...

sevgili dostum isak üstadım

avlanma iraden hiç eksilmesin, hep böyle güzel plan ve raporlar tanzim et. site ve üyeleri tüm dostlara,balık sevgisi,güzel dostluklar nasıl oluşturulurun örneği,ve balık tutulamamış olsa bile bu durumu dahi en güzel şekilde anlatabilme yeteneği ile herkez için çok değerli bir örnek insansın.

2012 nin ağustosundan ihtibaren çipurada,2013 kışı levrekte ve diğer tekne avlarında kötü bir süreç yaşıyoruz.sanki tanrım bizleri yarattıklarına karşı olmsuz davranışlarımızdan dolayı kesatlıkla cezalandırmakta.çünki kyıdaki su sıcaklığı düşük balık derin suda diye yorum yapıyoruz ama derindede aynı manzara.

umarım tüm bu olumsuz koşullar ileriki günlerde değişir ve güzel avlarla karşılaşmak nasip olur.
rapor için teşekkürlerimi ifade ediyor sevgilerimi iletiyorum.

 

Cevap: Nasipten öte bir şey olmuyormuş...

Abi balıkların daha ömrü varmış Sağ salim kıyıya ulaşmak ilk hedefimiz.. Sağlıcakla kal. rasgelsin......

 

Cevap: Nasipten öte bir şey olmuyormuş...

İshak hocam , tebrik ederim motor arızasına rağmen güzel av olmuş. Ahtapotun maşallahı var

Aslında başka bir tekne bekleme sürecinizi okurken "Hah , şimdi balık patlama yapacak birer ikişer

tekneye alacaklar mercanları " diye düşünmüştüm

Dediğinize katılıyorum nasipten ötesi olmuyor. Daha güzel ve neşeli avlar diliyorum,

rastgelsin

 

Cevap: Nasipten öte bir şey olmuyormuş...

İshak bey öncelikle geçmiş olsun dilerim, bundan sonraki avlarınızda böyle aksilikler olmaz umarım.Av için gerçekten kocaman bir ahtapot muhteşem.Bugün bir tavsiye aldım onun yapılması ile ilgili paylaşmak istedim.,düdüklü tencereye bir çay bardağı sirke ve bir çay bardağı zeytin yağı ile su ilave etmeden yarım saat pişirilince çok güzel olacağını söyledi aşçı başım

 

Cevap: Nasipten öte bir şey olmuyormuş...

Geçmiş olsun Ishak abim,bazen böyle olumsuzluklar oluyor ve bizler bunu hazırlıksız yakalanıyoruz.İnşallah sonraki avlarınız hayırlı ve bereketli olur.

 

Cevap: Nasipten öte bir şey olmuyormuş...

Sevgili Yeğen im, bu defa nasip böyleymiş demek.Bizi çeke çeke Kaynarpınar limanına getiren balıkçı abilerimiz ile orada ayak üstü sohbet yaptık.İki, sele paragat sermişler.1-2 saat sonra paragatı toplarken, sardalyaların üstünde olduğunu söylediler.Yani balık yemeyince yemiyor demek.

Nihayetinde de bizde onları beklerken bir türlü sülünezleri yediremedik.Atılan oltalarda aynen yemler geri geliyordu. Zaten öğle vakti de kös kös geri döndük.

 

Cevap: Nasipten öte bir şey olmuyormuş...

Sevgili Mazhar hocam yorumun için teşekkürler.Her şey bir kenara dost meclisinde elde olta ile beklemek bile güzel.
Bu avdaki en büyük kazancım Sosyal ortamlardan tanıyıp da takip ettiğim Yaşar Kaptan ile tanışmak çok güzeldi.Yeni bir dost kazandığım için kendi adıma mutlu olduğumu söyleyebilirim.

 

Cevap: Nasipten öte bir şey olmuyormuş...

Sevgili Mehmet kardeşim, bu av esnasında tanışmış olduğum Sevgili Yaşar Kaptan'ım Ahtabot u bir bardak beyaz şarap ve bir baş soğan koyarak düdüklüde pişirdiğini söyledi.

Ahtapot bir tür olarak benim ilgi alanıma girmediği için bu hususta hiç bir fikrim yok.Ama salatasının bir defa yemiştim ve çok lezzetli gelmişti.

 

Cevap: Nasipten öte bir şey olmuyormuş...

Sevgili Aşkın en büyük hayalim szilerin geçen haftaki av güncenizde denk gelen o canım Pembe-Beyaz merca ailesine denk gelmekti.:hypno2:Ama bu defa sanırım nasip değilmiş.Her şeyin hayırlısı kardeşim.

 

Cevap: Nasipten öte bir şey olmuyormuş...

Sevgili abim, aynen dediğin gibi nasipten öte bir şey olmuyor.Dün İstanbul'da balık tutabilmek için dünyanın taktiğini uyguladım ama olmadı mı olmuyor işte, günün skoru 2 adet hani balığı.

Değerli paylaşımın için teşekkür ederim güzel abim, emeğine sağlık.

 

Cevap: Nasipten öte bir şey olmuyormuş...

Çok geçmiş olsun İshak kardeşim,ahtapot harikaymış,bereketli kazasız belasız avlar dilerim.

 

Cevap: Nasipten öte bir şey olmuyormuş...

Abi yine şiir tadında bir raporu sayende okudum.

Malum kul yapısı derler, nazlandıkları da oluyor.
Allah beterinden saklasın, iyi ki telefon ile ulaşabileceğiniz yakınlarınız var da büyük sıkıntılar olmadan neticeye varmışsınız.
Biraz can sıkıntısının yanında hayatta hatırlanacak bir gün yaşamış ve tavalıklarınızı almışsınız.
Güzel de bir uğurlama ile vedalaşılmış, afiyetler olsun.

 

Cevap: Nasipten öte bir şey olmuyormuş...

İshakcım geçmiş olsun.Fakat değişik ve heyacanlı birşeyler olmuş.Bu da güzel paylaşımdan dolayı teşekkürler tüm ekibi kutluyorum.

 

Cevap: Nasipten öte bir şey olmuyormuş...

Abi geçmiş olsun buda yaşanacakmış inşallah tekrarı olmaz ahtapot içinde afiyet olsun.Saygılar

 

Cevap: Nasipten öte bir şey olmuyormuş...

Üstadım paylaşım teşekkürler.Ayrıca Tahir bey ve Yaşar kaptanı kutlarım.Ahtapot çok güzel. Nasipten öte bir şey olmuyor. İnşallah sonraki avların çok güzel olur.