1. Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz. Daha Fazla Bilgi.

Av Teknikleri Lüfer avı ve teknikleri

'BALIK AVI YÖNTEM VE TEKNİKLERİ' forumunda İsmail ESENCAN tarafından 17 Temmuz 2014 tarihinde açılan konu

  1. İsmail ESENCAN

    İsmail ESENCAN Admin Admin

    Katılım:
    19 Eylül 2008
    Mesaj:
    11,450
    Alınan Beğeniler:
    10,056
    Ödül Puanları:
    5,113
    Şehir:
    İzmir
    Web Sitesi:
    [​IMG]

    LÜFER BALIĞI (Pomatomus saltatrix)


    Boğaz sularının sultanı diye tanımladığımız lüfer edebiyatımıza girmiş, avcılığı için bir devirde uğruna gümüş zokalar dökülmüş, velhasıl Boğaz'la, İstanbul'un eski yaşamıyla bütünleşmiş bir balıktır. Bilimsel adı Pomatomus saltatrix'tir. En küçüğünden en büyüğüne doğru halk dilinde sayıldığında defne yaprağı, çinakop, kabaçinakop, sarı kanat, lüfer, kaba lüfer, kofana ve sırtı kara diye adlandırılır. Bu adlandırma balığın ağırlık ve boyuna göre yapılır. Ustura gibi keskin dişlere sahip olan lüfer, balıkçılar tarafından "dişli" diye de anılır. Hemcinsleri dahil hemen her tür balığa saldırır, parçalar ve yer. Başlıca yemleri zargana, istavrit, kıraça, izmarit, kolyoz ve uskumru vonozları, istrongilos, hamsi, aterina, çamuka ve ilaryadır.

    Yumurta bırakmak için yaz aylarında Ege'den Marmara'ya ve oradan da Karadeniz'e çıkanlüfer sürüleri eylül ortasından itibaren iyice yağlanmış, beslenmiş olarak Karadeniz'den, Boğaz'a Marmara'ya ve Çanakkale Boğazı'ndan Ege'ye inerler. Bu iniş sırasında Boğaz'da ve Marmara'da uzun süre kalıp av verirler.


    [​IMG]

    Boyuna göre lüfer balığının aldığı isimler;

    1. 12cm'e kadar: Defne yaprağı
    2. 13-17cm arası: Çinekop
    3. 18-21cm arası: Sarıkanat
    4. 21-30cm arası: Lüfer
    5. 31-50cm arası: Kofana
    6. 50cm'den yukarısı: Sırtıkara

    Kıyıdan Asansör Sistemi İle Lüfer Avı

    Bu teknik Üsküdar'ın usta balıkçıları tarafından akıntılı Boğaz suları için geliştirilmiş bir teknik'tir. Bu sisteme “kıyıdan uzun olta tekniği” de diyebilirsiniz. Yapacağınız iş aslında çok da zor değildir. 1-1.5 kulaç bedenin bir ucuna klips, diğer ucunada biri gezer, diğeri avcı iğne olmak üzere, iki iğneyi bağlayınız. Bu iğnelere canlı yeminizi, çok nazik bir şekilde, gezer iğneyi iki gagayı kapatacak şekilde, avcı iğneyi de sidikliğine veya sırtına hafifçe geçirerek, sıkmadan takınız. Bu işlemi tek bir avcı iğne ile de yapabilirsiniz. Beden hazırlandıktan sonra kamıştan gelen ana beden misinasının klipsine, gerekli ağırlıktaki kurşununuzu takıp, ileri fırlatınız. Dibi bulduktan hemen sonra bedenin klipsini, ana beden misinasına geçiriniz. Bu işlemden sonra ana beden misinasını kamışla ara ara sallayarak, klipsli ve canlı yemin bulunduğu bedenin ana beden misinası üzerinde kaymasını ve belirli derinliğe inmesini sağlayınız. Bu takıma asansör sistemi denmesinin nedeni budur. Bu işlem tamamlandıktan sonra artık lüferin oltanıza vurmasını bekleyiniz. Bu takımda canlı yem kullanmanız lüfer avlama şansınızı büyük ölçüde artırır. Canlı yem olarak öncelikle zargana bulamaz iseniz istavrit kullanınız.

    Kıyıdan Zokalı-Hırsızlı Takımla Lüfer Avı

    Zoka, özel kalıplarda, sap tarafı yerleştirilen iğnenin üzerine kurşun dökülmesiyle elde edilir. Bunlar sarımsak, sülük, fındık, leblebi vb. isimlerle anılırlar. Küçük zokaların tümü genel olarak “Pirçol” olarak adlandırılır. Eski amatör balıkçılarımız ise sarımsak zokanın küçüğüne pirçol demektedirler. Zoka, gece avcılığında çok daha verimlidir. Zoka ile avlanma şekli, lüfer avcılığında en çok seçilen ve sevilen bir yöntemdir. Bu çeşit avlanmalarda kullanılan yemler, istavrit, izmarit, hamsi, ispari gibi balıkların, yaprak, tekgöz ve şakşak olarak kesilmiş şekilleridir. Dilerseniz bunları kısaca açıklamaya çalışayım. Yaprak yem dediğimiz, balığın kuyruk kısmından başlanarak göğsüne kadar kesilip fleto çıkarılmasıdır. Tekgöz yem, balığın kuyruk kısmından, başının yarısı dahil olmak üzere kesilerek çıkarılan fletodur. Şakşak yem ise, balığın kuyruk kısmından baş tarafına kadar her iki tarafından kesilerek ortadaki kılçığının çıkarılmasıyla elde edilen ikili fletodur. Şakşak yemlerde en çok kullanılan balık kıraçadır. Bu yemlerin kesilmesi kadar, zoka ve hırsıza takılmasıda lüfer'i cezbetmesi açısından o kadar önemlidir. Size kısaca hırsızdan da bahsedeyim. Hırsız, zoka iğnesinin sapına bağlanan avcı bir iğnedir. Bu çeşit avlanma şeklinin vazgeçilmezidir. Olta takımının hazırlanması ise şu şekildedir. Avlanacak balığın büyüklüğüne göre, kamıştan gelen ana beden misinasındaki fırdöndünün ucuna, bir kulaç uzunluğunda yemi çok düzgün bir şekilde takılmış zokalı-hırsızlı beden bağlanır. Takım kamış yardımı ile ileri atılır ve süzülerek yavaş yavaş dibe doğru inerken, yine kamış hafif hafif çekilerek yem hareketlendirilir. Yem cezbedici bir hal alır. O bölgede lüfer varsa yeme atlaması kaçınılmazdır. Balık yeme atladığında hafifçe çalınılarak ya da misina gergin bir şekilde çekilerek, iğnelerin balığın ağzına geçmesi sağlanır.


    [​IMG]

    Mantarlı Dip Oltası İle Lüfer Avı

    İstanbul boğazı kıyılarında çokca kullanılan bir takımdır. Oltanın hazırlanması şu şekildedir. Bir kulaca yakın bir bedene, iki iğne peşpeşe bağlanır. İğnelerin arkasınada mantar takılır. Bu beden kamıştan gelen ana beden misinasının ucundaki klipse bağlanır. Aynı klipse kurşunda ilave edilir. Bedenin florocarbon seçilmesinde fayda vardır. Buradaki mantarın görevi yemin dibe oturmasını engellemektir. Yani yem suya battığında mantar batamayacağından, yemi dipten yukarıya doğru kaldıracaktır. Bu tip avlanma şeklinde yine yaprak yem, tekgöz yem ve şakşak yem kullanılır.

    Uzun Oltayla Lüfer Avı

    Zokayla yemli avcılıktan sonra en zevkli lüfer avı "uzun olta" ile yapılanıdır. İstanbul Boğazı'nda Yeniköy Feneri, Kandilli, Çengelköy, Vaniköy, Üsküdar sahilleri, Kumkapı önü bu tür avlanma tekniğinin kullanılabileceği yerlerdir. Uzun olta ile lüfer tutulduğu gibi, aynı yöntemle ve biraz daha kalın takım kullanarak Ege'de, Saroz'da ve Çanakkale'de sinarit, akya gibi balıklar da avlanılabilir. Uzun olta lüfer takımı, yemli sinarit dip sürütmesinin hemen hemen aynıdır.


    [​IMG]
    Uzun Olta Takımının Hazırlanması

    Kelebeğe (mantara) 40-50 kulaç uzunluğunda gam yapmayan, dayanıklı misinaların 0.45 no.'su sarılır. Boş ucuna 15 mm'lik fırdöndü takılır. Fırdöndünün diğer halkasına 1/2 kulaç uzunluğunda 0.40 no. misina bağlanır ve misinanın diğer ucu üçlü 20 mm'lik bir fırdöndünün sol gözüne takılır. Üçlü fırdöndünün alt halkasına 2 karış uzunluğunda 0.60 no. misina bağlanır ve iskandil takılması için ucu kasalanır. Buraya takılacak iskandilin ağırlığı sulara göre ayarlanır. Üçlü fırdöndünün sağ gözüne 1.5 kulaç uzunluğunda 0.35 no. misina bağlanır, bunun da diğer ucu 15 mm'lik bir fırdöndüye takılır. Fırdöndünün diğer gözüne ise köstek kısmını teşkil eden 3 kulaç uzunluğunda 0.35 no. misina bağlanır. Bu bölüme 20-24 cm uzunluğunda 0.70-0.80 no. kalınlığında misina üzerine bağlanmış çift iğneli "uzun olta" adını verdiğimiz bölüm ilave edilip takım tamamlanır. En kolay hazırlanan uzun olta, 0.70 no. misina üzerine kırmızı ibrişimle bağlanmış müteharrik (ileri geri hareket edebilen) iğne ile yine bu misinanın ucuna takılan 5/0 no. iğneli olanıdır. Uzun oltalar 1 mm çapında çelik tel üzerinde iki-üç iğneyi lehimlemek suretiyle de hazırlanabilir. 0.70'lik misina bölümünde naylon geçirilmiş tel de kullanılabilir. Pratikliği, elastikiyeti ve yemi bozmaması açısından kalın misina üzerine hazırlanmış uzun olta genellikle tercih edilir. Av sırasında en az üç-beş yedek "uzun olta", takım sandığında bulundurulur. Bu takımda canlı zargana yem olarak kullanılırsa çok iyi sonuç verir. Lüfer her zaman hareket halindeki yemden hoşlanır. Zargana bulunamadığı zaman yine canlı olarak iri istavrit veya izmarit kullanılabilir. Zargana canlı yem olarak kullanıldığında, gagası yarıdan kırılıp uzun oltanın müteharrik iğnesi gaga altından sokulup üstten çıkarılır. Sabit avcı iğne de zargananın yanından ve deri altından geçirmek suretiyle takılır. Önemli olan uzun oltanın yem üzerinde gergin durmasıdır ki bu da hareketli iğneyle ayarlanabilir. Av yerine gelindiğinde yem uzun oltaya takılır ve köstekle denize koyverilir. Bu sırada motor sulara karşı çalışır durumdadır. Koyverilen kösteğin ucundaki yemin canlılığını ve iyi yüzüp yüzmediğini görmek için bir kere sandala doğru çekilip kontrol edilir ve sonra tekrar koyverilir. Oltanın üçlü fırdöndüye bağlı iskandili de hafifçe denize bırakılır ve dibi bulması sağlanır. Akışa geçildiğinde iskandil tık-tık diye dibe vurmaktadır. Oltada hissedilebilen bir boşluk, iskandilin havalanması gibi bir durumda aniden Çalınmak suretiyle lüfer yakalanır. Ancak yine her zaman olduğu gibi hiç kalama (boşluk) vermeden süratle olta çekilir ve (son fırdöndüden itibaren kaç kulaçlık kösteğimiz olduğunu bildiğimiz için) son 3 kulaç sayılarak lüfer sandala alınır.

    Uzun olta yerine aynı takıma 1 veya 2 numara söğüt yaprağı şeklinde üçlü iğne taşıyan Fransız kaşığıda takılabilir.

    Uzun olta takımı balığın iriliğine göre kalınlaştırılır. Balık avında önemli olan, en ince takımı kullanmak ve balığa mümkün olduğu kadar şans tanımaktır.


    [​IMG]

    Kamışla Kıyıdan Yemli Çinakop Avı

    Çinekoplar zaman zaman kıyıya çok yakın av verirler, işte bu gibi hallerde 3 - 5 metre uzunluğunda, ince, makinesiz bambu kamışla kıyıdan Çinekop yakalamak çok zevklidir. Kamışın ucuna 3/4'lük bölümü uzunluğunda 0.30 misina bağlanır ve buna da 12 mm fırdöndü takılır. Fırdöndü nün diğer gözüne 0.25 numara kamışın sapını biraz geçecek uzunlukta misina bağlanır. Bunun da ucuna fındık veya sarımsak diye adlandırdığımız çok küçük, iğnesi yine no. 6 olan kurşun zoka takılır. Kıraça, hamsi gibi balıklardan yaprak halinde kesilen yemler ucundan bir kere geçirilip, döndürülüp tekrar ortasına iğneyi saplamak suretiyle takılır ve yem denize kıyıdan sallandırılır. Yem ve zokanın ağırlığıyla dibe doğru bırakılıp kamışı kısa aralıklarla sallamak suretiyle yemlenmekte olan Çinekoplar kıskandırılır. Yaprak veya sülük halde zokanın ucunda sallanan yemi gören Çinakop, derhal yeme hamle yapar. Yemi kapıp o mahalden uzaklaşmak ister, işte o anda atılacak bir tasma balığın zokaya takılmasını sağlayacaktır.
    Zaman zaman Çinakoplar kıyıya o kadar yaklaşırlar ki su berraksa görerek avlanabilirsiniz.

    Mavruka ile Lüfer Avı

    Mavruka kurşundan dökülmüş, uzun ve yuvarlak iki ucu delikli, mazgallanıp civayla parlatılmış veya sarı madenden döküm olarak yapıp nikelajlanmış 80-130 gr ağırlığında bir av aletidir.

    Mavruka takımının olta kısmı 0.40 numara ve 40-50 kulaç olup kelebeğe (mantara) sarılır. 0.40 misinanın ucuna yine 13 mm'lik bir fırdöndü takılır ve bu fırdöndünün diğer halkasına 1 kulaç uzunluğunda 0.35'lik misina bağlanır. Misinanın ucuna yine 13 mm'lik bir fırdöndü bağlandıktan sonra boş halkasına 1/2 kulaç uzunluğunda 0.35'lik beden bağlanır. Bedenin diğer ucu mavrukanın bir gözünden geçirilip düğüm atılır. Ancak mavrukanın bu gözüne daha önce dört-beş kat kırmızı ibrişim sarılmış olmalıdır. Olta kullanılırken bu ibrişim hem misinanın yıpranmasını önler, hem de renginden ötürü balığın galsamasını andırır. Mavrukanın diğer deliğine yemi dik tutacak iki uçlu tel bağlanır. Telin iki ucuna da no. 1/0 veya 2/0 iğneler bağlanır. Mavrukayla Çinekop avı daha çok durgun ve akıntısı az olan koylarda yapılır. Kış aylarında Marmara'da Kumkapı önlerinde, Sivriada'nın 15 kulacı geçmeyen sahillerinde, Çanakkale Boğazı'nın Ege'ye açık sığ koylarında yapabilecek çok verimli bir av şeklidir.

    Bütün olarak kullanılan yemler iğnelere ağızlarından sokulup, galsamadan çıkarılıp kuyruğa yakın batırılmak suretiyle veya ağızdan sokup, biraz yürütüp ucu çıkarılmak suretiyle takılır. Mavruka takımında yem olarak kıraça, hamsi veya aterina (gümüş) kullanılır. Yemlerin taze olması ve takılırken hırpalanmaması avda verimi artırır. Av yerine gündüz vakti sandalla gelindiğinde demir atılır. Olta yemlendikten sonra yavaşça denize koyverilir. Mavruka dibi bulduktan sonra 1 kulaç yukarı alınır ve çok kısa hareketiyle sallanır. Balık yeme geldiği zaman bir tasmayla avlanıp, seri kulaçlarla çekilerek sandala alınır. Çift iğne kullanıldığı için mavruka takımıyla aynı anda iki Çinakop birden yakalanabilir. Balık yemle oynuyor ve yemiyorsa yemli ve zokalı takımda yaptığımız gibi hafifçe süzerek (oltayı biraz yukarı kaldırarak) balık kıskandırılır ve yeme atladığında küçük bir tasmayla yakalanır. Çinakop sürüsüne rastlandığı takdirde çok seri çalışabilecek zevkli bir av şeklidir.


    [​IMG]

    Yemli Kısa Köstekli Çinakop Çaparisi

    Yemli izmarit çaparisinin 3 veya 4 numaralı iğneleriyle donatılmış benzeridir.

    0.50'lik oltaya 0.40 beden 30-35 adet 5 cm'i geçmeyen 0.35'lik köstek ve 200-240 gr ağırlığında iskandil takılır. Köstekler sandalın içine takılı dört adet yassı çıtaya dizilerek yemlenir. İstavrit yaprak halinde kesildikten sonra "mama" tabir ettiğimiz birer parmak boğumu kadar ince uzun şekilde dilimlenir. İğnelere bir kere batınlıp, döndürülüp tekrar batırılmak suretiyle yem takılır.

    Bu takım da durgun ve akıntısız koylarda kullanılır. Av mahalline sandalla gelindiğinde demir atılır ve yemlenmiş olta yavaşça suya koyverilir. Böyle bir takım kullanırken sandalda iki kişi olması hem yemlemeyi çabuklaştırır, hem de köstekler sandala alınırken balıkların iğnelerden kolayca toplanmasını sağlar. Olta suya indirildikten ve dip bulunduktan sonra iskandil 1 karış kadar yukarı alınır. Balıklar oltaya vurmaya ve iskandili hoplatmaya başlayınca kısa ve seri tasmalarla balıkların iğnelere takılması sağlanır. Bu tür takımda sadece Çinakop değil, izmarit, istavrit, mezgit gibi balıklar da yakalanır. Avın zevkli tarafı çeşitli balıkların aynı anda yakalanmasıdır.

    Kıyıdan Yemli Su Üstü Çinakop Takımı

    Bu takımda kullanılan zokalar sandaldan kullandıklarımızdan farklıdır ve sülük zokalar diye adlandırılırlar. Olta yemlendikten sonra 20-22 kulaçlık bölümü yere sağılır ve fırdöndüden tutup atmak suretiyle akıntılı sulara kıyıdan fırlatılır. Çok az kalama verip dibe inmesine meydan vermeden, olta bazen yavaş ve zaman zaman da kısa hareketlerle kıyıya doğru kaçırma suretiyle çekilir. Çinakop suların içinde hareket halinde zokayı ve dolayısıyla zokaya takılmış kıraçayı görür, kıskanarak yeme hamle yapar. Çok atik ve çabuk bir balık olduğu için tasma zamanında atılmalı ve çinakopun yemi kesip almasına fırsat vermemelidir. Kullanılan iğneler no. 1 vye no.2 olup istenilirse 4 no. lu iğne "hırsız" olarak takılabilir.

    Çinakopta en uygun yem, Kıraçanın kuyruk bölümünden yukarı doğru iki yanının da kesilmesi ve kuyruk dahil, ortaya çıkan bel-kemiğinin bir bölümünün kırılıp atılmasıdır. Zokanın iğnesi Kıraçanın galsamasından geçirilip yana döndürülür ve balığın belkemiğinin atılmış olan bölümüne (yumuşak kısmına) saplamak suretiyle diğer yandan dışarı çıkarılır.

    Bu takımda beden 0.25, olta ise 0.30'dur. Takım ne kadar ince olursa av da o derce zevkli ve verimli geçecektir. Takımın hazırlanması diğer takımlara oranla oldukça kolaydır. 40 kulaç uzunluğunda 0.30 veya 0.35'lik misina kelebeğe (mantara) sarılır ve ucuna 13 mm bir fırdöndü bağlanır. Fırdöndünün diğer gözüne 1/2 kulaç uzunluğunda 0.25'lik misinalar bağlanır ve bu misinaya da zoka takılır.

    Yemli Çinakop Avı

    Yemli Çinakop avı son derece zevkli ve maharet isteyen bir av şeklidir. Yemli lüfer takımına oranla Çinakop için kullanılan takım daha ince, zokası daha ufaktır. Kullanılan yemler, bütün halde hamsi, çamuka, aterina, yaprak ve sülük biçiminde küçük ve uzunlamasına kesilmiş istavrit, Kıraça, zargana, uskumru vonozu, izmarit ve istrongilos gibi balıklardır. Bu takımın olta ve beden bölümlerinde kullanılabilecek misinalar 0.25, 0.30 ve 0.35 numaralardır. iğneler no. 2, 1, 1/0 no. olup takımda kullanılan kıstırmalar ise 10-15 gram ağırlığındadır. Yemli Çinakop ve lüfer takımlarında kullanılan kıstırmalar zokadan daha hafiftir. Kıstırma, takımın daha kolay dibe inmesini ve av sırasında bedenin apiko kalmasını (dikey durmasını) sağlar. Ayrıca olta çekilirken 3 kulaç sonra zokanın geleceğini hatırlatır.

    Yemli Takım


    Olta kısmı, 0.35 numara ve 50 kulaç uzunluğunda olup kelebeğe (mantara) sarılır. Misinanın boş ucuna 11 mm boyunda bir fırdöndü takılır. Fırdöndünün diğer halkasına 0.35 numara ve 1 karış uzunluğunda küçük bir beden İlave edilerek ortasından 8-10 gr ağırlığında yuvarlak bir kıstırma geçirilir. Bu bedenin diğer ucuna 11 mm'lik bir fırdöndü bağlanır. Fırdöndünün diğer halkasına 1/2 kulaç uzunluğunda 0.30'luk bir ek beden İlave edilir. Ek bedenin diğer ucuna 11 mm'lik bir fırdöndü bağlanır. Fırdöndünün diğer halkasına 2.5 kulaç uzunluğunda 0.25'lik veya 0.30'luk bir beden ilave edilir. Bu bedenin ucuna da 15-20 gr'lık Çinakop veya lüfer zokası bağlanır. Aynı takım lüfer ve kofana için daha kalın misina ve daha iri iğnelerle aynen hazırlanır.

    Kaşıkla - Sarıkanat Avı

    Motorlu tekneden Çinakop ve sarıkanadın en zevkli avlanma tekniklerinden biri de kaşıkladır. Sığlıklarda, koy içlerinde akıntılı sularda 2-3 mil süratle dolaşmak suretiyle yapılan bu av sırasında balık kaşığa atlayıp yakalandığı anda süratle çekilip İçeri alınması gerekir. Çinakop veya sarıkanat son derece çeviktir ve keskin dişlere sahip olduğundan ufak bir tereddüt veya oltaya verilen kalama (boşluk) balığın oltayı kesmesine veya kaşığın iğnesini silkinerek atmasına sebep olur. Bu tür avda aynı takımla hem Çinakop, hem de sinarit palazı, ispendek, zargana gibi balıklar da tutulabilir.


    [​IMG]
    Kaşık Takımında Kullanılan Malzemeler
    Bu takımda çoğunlukla (0) ve (1) numara Fransız kaşıkları kullanılır, bunlar söğüt yaprağı tipindedir. Ancak iğnenin takıldığı kısmı daha enli ve aşağı doğru daralan, kendinden fırdöndülü kaşıklar da kullanılmaktadır. Önemli olan fırdöndülerin iyi çalışması ve kaşıkların parlaklıklarını muhafaza edebilmeleridir. Her av sonunda kaşıklar tatlı-suyla yıkanır, iyice kurulanırsa pas tutmaz, tuzun bırakacağı lekelerden arınır ve parlaklıklarını korurlar. Olta ve bedende kullanılabilecek misinalar 0.25, 0.30 ve 0.35 numaralardır. Kıstırmalar aşağıdaki şekilde de belirtildiği gibi 30-100 gr arasında çeşitli biçimlerde olur ve kaşık takımında suların derinliğine göre bir veya iki tane kullanılır. 4-8 no.'lu, üçlü iğneler bu tip kaşık takımla tercih edilmektedir.

    Kaşık Takımı

    Çinakop için kaşık takımı ince hazırlandığı takdirde av daha zevkli ve verimli olur.

    Olta kısmı 0.40 numara ve 30 kulaç uzunluğunda olup kelebeğe (mantara) sarılır. Ucuna 13 mm uzunluğunda bir fırdöndü takılır. Fırdöndünün diğer halkasına yarım kulaç uzunluğunda 0.35 misina bağlanır ve tekrar 13 mm uzunluğunda bir fırdöndü takılır. Bu fırdöndünün boş halkasına bir kulaç uzunluğunda 0.35 misina bağlanır. Bu misinanın ortasına bir veya iki adet, suların derinliği ve akıntıya göre ayarlanabilecek kıstırmalar geçirilir. 1 kulaç uzunluğundaki misinanın boş ucu yine 11 mm uzunluğunda bir fırdöndüye bağlanır. Bu fırdöndünün boş halkasına 4 kulaçlık 0.30 numara beden ilave edilir ve bunun ucuna da 11 m'lik bir fırdöndü, halka ve 0-1 numara üçlü iğnesiyle kaşık takılır.


    [​IMG]

    Çinakop - Sarıkanat Çaparisi

    Çinakop ve sarıkanat için kullanılan çaparilerin oltası 0.50, bedeni 0.40, köstekleri ise 0.35 numara beyaz naylon misinadandır. Çaparilerde sert misinalar köstekleri dik tuttukları için tercih edilir. Köstekler yirmi beş-otuz adet olup 20 santim uzunluğundadır. Bedene kazık bağıyla bağlanır, alttan ve üstten ikişer defa ilmeklenir.

    Kösteklerde 1-2 numara kalaylı iğne kullanılır Bu iğnelere kazın, martının kırçıllı göğüs tüylerinden veya beyaz horozun boyun tüylerinden İki-dört adet bağlanır. Küçük de olsa Çinakopun dişleri çok keskindir. Çapariyle yapılan av sırasında köstek kaybı sık olur. Balığın bol av verdiği (tav yaptığı) anda oltasız kalmamak için mutlaka yedek çapari veya bol miktarda yedek kösteği bir defterin arasında muhafaza etmek ve olta takım kutusunda bulundurmakta fayda vardır. Av yerine sandalla gelindiğinde, iskandil ağırlığı akıntıya göre ayarlanmış olta suya koy verilir ve aşağıdan yukarıya çekip bırakmak suretiyle balığın suyu aranır.

    Balığa rast gelinen derinlikte, çekmeden önce oltaya hemen bir işaret konur ve bundan sonra o derinlikte balık aranır. Balıkların takılı olduğu çapari çekilirken boşluk (kalama) vermemeye dikkat edilir. Aksi takdirde Çinakop veya sarıkanat köstekleri kolayca keser. Yirmi beş-otuz köstekli çaparilerin İğnelerinden balığı tek başına temizlemek zordur. Bunun için sandalın iç kısmının yanlarına sıkıştırılan iki-dört adet küçük yassı tahtadan yararlanılır. Olta yukarı alındıktan sonra birinci kösteğin iğnesi bu tahtalardan birine takılır, geri kalan köstekler de diğer tahtalara asılarak balıklar kolayca iğneden çıkarılır. Tabii işi kolaylaştırmak için on-on beş köstekli çapari de kullanılabilir..
     
  2. Kadir TOZAR

    Kadir TOZAR Üye Balıkçı

    Katılım:
    25 Kasım 2013
    Mesaj:
    524
    Alınan Beğeniler:
    6
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Mersin
    Cevap: Lüfer avı ve teknikleri

    Emek verilip hazırlanmış harika bir konu. Amatörlerin soru sormasına gerek bile kalmamış. :)
     
  3. CengizKaanBulut

    CengizKaanBulut Üye Balıkçı

    Katılım:
    9 Mayıs 2014
    Mesaj:
    85
    Alınan Beğeniler:
    3
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Türkiye
    Cevap: Lüfer avı ve teknikleri

    bilgilendirme için teşekkürler,ellerinize sağlık,,,,,
     
  4. Turan SİNGEZ

    Turan SİNGEZ Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    18 Ağustos 2014
    Mesaj:
    43
    Alınan Beğeniler:
    0
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    İSTANBUL
    Cevap: Lüfer avı ve teknikleri

    İsmail bey bir takım uzun olta yapıp yollamanız lazım benimkiler hep kısa kalıyor.
     
  5. İsmail ESENCAN

    İsmail ESENCAN Admin Admin

    Katılım:
    19 Eylül 2008
    Mesaj:
    11,450
    Alınan Beğeniler:
    10,056
    Ödül Puanları:
    5,113
    Şehir:
    İzmir
    Web Sitesi:
    Cevap: Lüfer avı ve teknikleri

    Kardeşim gelmiş hoş gelmiş sefalar getirmiş.Alkış Senin gibi bir lüfer ustasına ben nasıl uzun olta yapar gönderirim kardeşim, senin yanında ben çırak bile olamam.:) Lüfer raporlarını bekliyorum, hele şu 2007 yılında mangalda pişirdiğin o lüferin tadı halen damağımda, özellikle o boyutlarda ki lüfer raporlarının tadıda bir başka hani.;)

    [​IMG]

    [​IMG]

    [​IMG]

    [​IMG]

     
  6. Halis DEMİR

    Halis DEMİR Üye Balıkçı

    Katılım:
    12 Ekim 2009
    Mesaj:
    148
    Alınan Beğeniler:
    6
    Ödül Puanları:
    2
    Şehir:
    AKDENİZ EGE
    Cevap: Lüfer avı ve teknikleri

    Lüferin ustası gelmiş aramıza hoşgelmiş.:)
     
Yükleniyor...

Bu Sayfayı Paylaş