1. Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz. Daha Fazla Bilgi.

Av Teknikleri Karagöz avı ve teknikleri

'BALIK AVI YÖNTEM VE TEKNİKLERİ' forumunda İsmail ESENCAN tarafından 19 Mayıs 2014 tarihinde açılan konu

  1. İsmail ESENCAN

    İsmail ESENCAN Admin Admin

    Katılım:
    19 Eylül 2008
    Mesaj:
    11,450
    Alınan Beğeniler:
    10,056
    Ödül Puanları:
    5,113
    Şehir:
    İzmir
    Web Sitesi:
    KARAGÖZ AVI ve TEKNİKLERİ

    5.jpg
    Sparidae familyasındandır. Sularımızda karagöz (Sargus rondeletii), sivriburun karagöz (Puntazzo) isimleriyle anılan iki türü bulunur. Sivriburun karagözün; isminden de anlaşılacağı gibi ağız kısmı, başka bir deyimle başın uç tarafı uzundur.

    Ayrıca okyanusların ılık sahil bölgelerinde ve bunların uzantısı olan diğer sıcak ılıman denizlerde yaşar. 2-3 kilo ağırlığında olanlarına rastlanır. Ortalama boyu 15-20 santimdir.

    Vücudu yuvarlağa yakın elips biçiminde olup, yan taraflarından yassıdır. Başı vücut yapısına göre küçük sayılır. Gözleri normal büyüklüktedir. Ağzı ufaktır. Buna karşın çeneleri kuvvetlidir. Çenelerinin önünde insan dişlerine benzeyen kesici, arka ve yan taraflarında azı dişleri bulunur. Bu sayede ufak midyelerin kabuklarını fındık kırar gibi kırarak içini yer. Ayrıca yavru çağanozları kolayca parçalayabilir. Bundan başka zoka iğnesini kırar veya açabilir.

    Sırt yüzgeci bir tane olup sırtı boyunca uzanır. Ön kısmı batıcı dikenler taşır. Kuyruk yüzgeci mükemmel ve yumuşak olarak gelişmiştir. Göğüs yüzgeci büyükçe olup anüsüne kadar uzanmıştır. Kıç yüzgeci de anüsü dibinden kuyruğuna yakın devam eder. Karın yüzgeci de oldukça gelişmiştir. Karagöz bu yüzgeçleri sayesinde çok iyi yüzer. Olduğu yerde uzun süre hareketsiz kalabilir. Taş kovuklara geri geri girebilir.

    Yan çizgi solungaç kapağı üzerinden kuyruğuna kadar sırtına paralel olarak gider. Yüzme kesesi vardır.
    Vücudu kalın pullarla örtülüdür. Derisine iyice yapışmıştır. Sırtı esmer renktedir. Yan taraflarında, ayrıca sırtından yanlarına doğru sarkan bant şeklinde çizgiler bulunur. Kuyruk yüzgecinin dibinde siyah damga vardır. Göğüs kısmı lekeli olarak kısmen beyaz, hafif esmer, karnı ise beyazdır. Yüzgeçlerinin rengi siyahtır.

    Üreme mevsimi ilkbahardan yaz ortalarına kadar devam eder. Karagözde diğer Sparidae familyasından bazılarında görüldüğü üzere erdişidir. Yaşam yeri olarak denizlerin dibi taşlık, mağaralık, batık gemi gibi yerleri seçmiştir. Kışın; sahiller soğuyunca, aynı şartları olan derin sulara çekilirler. Başlıca gıdalarını deniz solucanı, midye içi, küçük çağanoz, balık yavruları ve karides oluşturur.

    Hassas ve korkak bir balıktır. Eti lezzetlidir. Her zaman oltaya atlamaz.

    OLTA İLE AVCILIĞI

    Karagöz balıkları iriliklerine göre zokalı ve muhtelif tipte köstekli olta takımlarıyla tutulur. Avcılığı hem gece hem gündüz yapılır.

    Zokalı Olta Takımı : Bu takımla taşlık ve mağaralık gibi yerlerde iri boyda karagözler avlanır. Zokası 1/0 ila 3/0 numara iğne taşımalıdır. Çünkü diğer iğneleri açabilir. Olta kısmı 45-50 numara olmalıdır. Yem olarak karides veya yaprak halinde akyem, yada deniz kurdu kullanılabilir. Balıklar iri boyda olmalarına rağmen ince takım, yani 35-40 numara beden kullanılırsa daha verimli netice alınır. Beden gereğinde kalınlaştırılabilir. Karagöz sert ve kuvvetli bir balık olduğundan kullana kullana çekmek lazımdır. Kepçe ile içeri alınır.

    Köstekli Takım: Olta kısmı 40-45 numara kalınlığında ve 40 kulaç uzunluğunda hesaplanır. Üç veya daha fazla kösteği kapsar. Kösteklerden biri iskandilin dibine, diğerleri vücuda bağlanır.

    Vücudun yapısı şöyledir:

    Derinlikler ve akıntılar göz önünde tutularak 90 ila 120 gram ağırlığında iki tarafı delik olan iskandilin alt deliğine 35 santim uzunluğunda 40 numara kalınlığında bir köstek bağlanır. Üst deliğe de 2 kulaç uzunluğunda 40-45 numara kalınlığında beden eklenir. Bedene 35-40 numara kalınlığında 25 santim uzunluğunda 2-3 adet köstek ilave edilir. Kösteklerin birbirinden açıklığı iğne boyu dahil oldu halde 5 santim daha mesafeli tutulur. Kösteklere kısa saplı olan 1-2 numara iğne bağlanır. Beden oltanın ucundaki fırdöndüye eklenmek suretiyle takım hazırlanmış olur. Bu takımla nisbeten küçük karagözler avlanır. Yemi birinci derecede deniz solucanıdır. Karides ve undan yapılmış hamur ikinci kalitede bir yemdir. Avcılığı daha çok sonbahar ve kış aylarında bu takımla yapılır.

    Uzun Köstekli Takım: Bu takımla mehtaplı gecelerde dibi taşlık, hafif akıntılı yerlerde yaz mevsiminde avcılık yapılır. Takımın olta kısmı 40-45 kulaç uzunluğunda, 50 numara kalınlığında olur. Ucuna 2santim büyüklüğünde bir fırdöndü takılır. Bu fırdöndünün diğer halkasına ikibuçuk kulaç uzunluğunda, 35-50 numara kalınlığında beden ilave edilir. Ucuna, balıkların irilikleri dikkate alınarak 2 ila 1-1/0 - 2/0 numara kısa saplı iğne bağlanır. Yem olarak midye, sulina, tarak, petalidya içleri takılır. Yemlerin iğneyi tamamen örtmesi, kapaması lazımdır.

    Av yerine gidilince tekne, balığın bulunduğu yerden 23-30 kulaç mesafeli olarak akıntının üstüne demirlenir. (Demiri tırnağından bağlamayı unutmamalıdır)

    Olta yemlenerek denize atılır. Yavaş yavaş bırakılarak akıntı etkisiyle balıların bulunduğu yere gidinceye kadar bırakılır. Ve beklenmeye başlanır. Karagöz yeme yavaş atlar. Çok defa geveleyerek yemeye çalışır. Biraz da sürükler. Bu nedenle gelir gelmez hemen çalınmamalıdır. Hafifçe yoklayarak yakalandığı anlaşılınca kullana kullana çekilip kepçe ile içeri alınmalıdır.

    Yurdumuzun tüm denizlerinde yaşayan karagöz balığı, ılıman denizlere özgü bir balıktır. Karadeniz'de de bulunmakla beraber sayıca Marmara ve Akdeniz’de olduğundan daha azdır. Türkçe'de bazen tahta balığı, çırpıntı, karakulak ama daha çok karagöz olarak tanınırken diğer dillerde blacktail bream, twoband bread(ABD), avlias, kampanas, kakarelos (Yun), sargo mojarra (İsp.), sparus negro (Rom.), amarel (Pol.) adları ile rastlanır.

    Vücudu yüksek sırt profili ve yanlardan basık olması nedeni ile neredeyse yuvarlak disk görünüşlüdür. Tüm vücudu iyi intibak etmiş iri pullarla kaplıdır. Sırt yüzgeci sert, uzun ve tek parçadır; ön tarafında batıcı dikenler vardır ama bunlar izmarit balığındaki kadar tehlikeli değildir. Yan yüzgeçleri oldukça uzun, anal yüzgeci de sırt gibi tek parça ve kuyruğa kadar uzanır; kuyruk yüzgeci yumuşak ve iyi gelişmiştir. Yüzgeçlerinin rengi esmerdir. Yüksek sırt profilli tüm balıklarda olduğu gibi gelişmiş yüzgeçlerinin de avantajı ile çok hareketli ve yüksek manevra kabiliyetli bir balıktır. Bu özellik üyesi olduğu sparidae familyasının tüm balıklarında görülür. Biri başının hemen gerisinde biri de kuyruk yüzgeç boğumunun üzerinde olmak üzere iki siyah bant karakteristik özelliği olarak balığı tanıtır, kuyruk boğumunda ikinci bantla birleşmiş siyah bir benek buluınur. Rengi sırtında esmerce yanları biraz daha açık karnı beyazdır. Sırtından kuyruğa doğru bir kaç tane parlak gümüşi hat uzanır. Başı ufakça, gözleri normal büyüklüktedir.

    Ağzı küçük fakat çeneleri çok kuvvetlidir. Tüm çeneleri batıcı konik ve öğütücü sert dişlerle kaplıdır. Bu dişler kesici değildir, yandaki resim çene ve diş yapısını göstermektedir. Özellikle ön dişleri koyun dişi gibi görünür. Bu dişlere sahip karagöz midye gibi kabuklu yumuşakçaları kırıp açabilir, kayaların üstelerini kazıyıp ekmeğini taştan çıkartabilir.Bitkilerle beslenip küçük balıkları da yer.
    Kışları 160 metreye kadar derinler çekilirken yazları kıyılara yanaşır genellikle de 50 metreden az derinliklerde rastlanır. Zaman zaman özellikle sert akıntılı anaforlu kayalıklarda yemlenirken su yüzüne çok yaklaşarak görüntü verdiği de sık sık olur. Yavruları dibi yosunlu veya kumlu kıyılarda görmek mümkündür. Yüzme keseleri vardır. Yerel balıklardandır yani göç etmezler yaşamlarını doğdukları denizde tamamlarlar. Hermafrodit özellikler gösterir, yani bir müddet sonra cinsiyet değiştirebilir. Üremeleri yurdumuzda suların ısınmasına bağlı olarak Nisan-Temmuz bazen de Ağustos ayları arasındadır. Yumurtalar açık suya dökülür. Genelde sürüler halinde bulunurlar. 45 santim boya, 1,5 kilo ağırlığa erişirlerse de sık rastlanan ortalama boy 15-25 santim arası, yarım kilo civarında ağırlıktır. Karagöz balıklarının 10-12 yıl yaşadıkları sanılmaktadır.

    Karagöz balığının yurdumuz sularında hayat hikayesi aynı olan üç farklı türü daha mevcuttur. Bu türler de karagöz ile aynı yaşam hikayesine sahiptir ve genelde birlikte yaşarlar.

    Şansınız bol, iğneleriniz keskin olsun.
     
    Son düzenleme: 27 Kasım 2016
  2. CengizKaanBulut

    CengizKaanBulut Üye Balıkçı

    Katılım:
    9 Mayıs 2014
    Mesaj:
    85
    Alınan Beğeniler:
    3
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Türkiye
    Cevap: Karagöz avı ve teknikleri

    Hiç tutmadığım bir balık,kafa vuruşları ile meşhur olduğu söylenir,Ellerinize sağlık.."
     
  3. Kadir TOZAR

    Kadir TOZAR Üye Balıkçı

    Katılım:
    25 Kasım 2013
    Mesaj:
    524
    Alınan Beğeniler:
    6
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Mersin
    Cevap: Karagöz avı ve teknikleri

    Aynen öyle Cengiz abi, avlaması en zevkli balıklardan biridir.
     
  4. deniz34

    deniz34 Üye Balıkçı

    Katılım:
    8 Mart 2016
    Mesaj:
    512
    Alınan Beğeniler:
    140
    Ödül Puanları:
    2
    Şehir:
    MARMARA VE KARADENİZ
    Cevap: Karagöz avı ve teknikleri

    2004 yılında Sivri adasının kuzey batısında bir ağ atmıştık..Çinekop için...ağın içinde 8 adet çıkmıştı..O zamanlarda telefonlar böyle resim çekenlerden değildi..
    o günleri belgeleyemedim...
     
Yükleniyor...

Bu Sayfayı Paylaş