Sohbet İlk Yakaladığınız Balık

İlk aşk ilk heyecan unutulmazmış, hayatımızın bir çok alanında ilkler vardır. bu ilkler yıllar geçsede hafızamızda ilk günkü tazeliğini korur, tatlı bir anı olarak hatırlanır.

Bu konu altında herkes ilk yakaladığı balığını anlatsın

Benim ilk balığım, 6 yaşındayken tarlamızın hemen yanından akan derede yakladığım 6-7 cm lik kızılkanat dediğimiz benekli inci balığıdır

ince uzun söğüt dalına bağlı 2 metrelik misina, ince kuru söğüt salınan şamandıra ve sinek iğnesinden oluşan abimin oltasıydı.

Yem olarak dere kenarında taşların arasında gezinen kırmızı küçük örümceklerdi

Oltayı suya atıp şamandıranın en kıpırtısında hemen çekiyordum

Çektiğimde ucunda balığı görünce öyle bir heyecan yaptım ki attığım çıktık sevincimden hoplayışım hala taze bir anı olarak durur hafızamda.

Küçücük bir balık olmasına rağmen o yaşadığım heyecan tarif edilemez.
2-3 ay herkese anlatmıştım

Yakaladığım ilk balığım bu balıktandı. bizim kızılkanat dediğimiz benekli inci balığı

 

Aynı derede bende kefal yakalamistim

Sopadan kamis annemin naylon oya iplerinden misine toplu igneden yamultup yaptigimiz kanca cekirgeden yem
Acayip heyecanlanmistim yakalayinca

Sukru yle beraber okuldan kacip çok balik yakaladik o derede

 

Benim ilk balık hikayemde şöyle:
5 veya 6 yaşlarında iken yaşadım.
Öyle misina iğne falan hak getire.
Bir parça ip vede uzun boylu toplu iğne.
İpin makbulude Hacı Bekir lokumlarının kırmızı çizgili paket ipleri idi,dayanıklı oluyor. Gelelim iğneye,uzun boylu toplu iğnenin uç kısmını geriye doğru çevirdinmiydi işlem tamam. İğnenin olta iğnesine çevrilmesi tamamlayıncaya kadar elime kaç kez batırdığımın sayısını tahmin bile edemessiniz.
Yemimiz ise topraktan eşerek çıkartığımız solucanlardı.
Gelelim meraya:Bilenler bilir.
O zamanlar,İzmir Çamdibi'nde oturuyoruz,Altındağ yolu üzeri şimdilerin MTK sitesinin altı. Evimizin olduğu yerde sayısını hatırlamadığım pınarlar kaynardı,bu pınarların birleşiminden 50/60 cm derinliğinde küçük dereler oluşturdu. Bu derenin biriside bizim evimizin kıyısından geçerdi,hatta üzerinde tahta köprümüz bile vardı.
İşte ilk balıkçılık günlerim böyle başladı.
Tuttuğumuz balık ise ismini bile bilmediğim kara balıktı,tutar kovaya alır oynaşır tekrar dereye salardık.
O dereler birleşe birleşe Halkapınar çayını oluştururdu.
Hey gidi günler hey.
Toplu iğneden bozma olta iğnesinden,
Teknolojik olta iğnesine.
Yaşadıkça bakalım daha neler göreceğiz.

Bu arada Ehtiyarın ilk balık macerasınıda merak etmiyor değilim hani.
Güzel günlerdi güzel.

 

@İsmail ESENCANN, @Ergun ŞİRİN, @hus213 abilerim sizlerden de bekliyoruz

Özellikle Hüseyin abimin anlatmasını dört gözle bekliyorum

 

Haydi Hüseyin ağabey ilk milli oluşunun hikayesini bekliyoruz.

 

Ergun abi milli oluşunu anlat dedin ya
Eftalya ya da Katina diye başlamasın şimdi bizim delikanlı

 

Yaparmı ?
Yapar !
Yapmaz yahu .

 

Bilmem eski kulağı kesiklerden gibi duruyor

 

Tam 40 sene oldu, hatırlayamıyorum ama bu gün aşağıdaki geldi, inanın bunu hiç unutamam.

 

Anlaşıldı sizlerde kaşıntı var ne oltası gömlek neyinize yetmiyor bahis konusu olan yer tabi oturduğumuz semt ''Kançeşme''bu günkü adı ile ''Gürçeşme'' yaş 7 veya 8 ilk olarak tüm mahalle veletleriyle birlikte Melez çayındaki Vezir köprüsündeki çağlayana yüzmeye gittik. Ben yüzme bilmiyorum ama soranlara dalgıç gibi yüzerim diyorum.Çağlyanın olmuş olduğu yer de su üstünde büyük kayalar var ama orta yer boş ve orada yüzülüyor mahallemizde köse Salih dediğimiz bir abimiz var ben kayalardan birinin üzerindeyim hadi ulan atlasana dedi tabi erkekliğe bok sürülürmü hemen kendimi suya attım tabi doğru onun bacakların altında kendimi buldum da beni kafamdan yakalayıp dışarı çıkardı.Tabi hani ulan yüzme biliyordun dedi. Ben o gün yüzmeyi öğrendim.Şimdi buraya kadar hikye bundan sonrası balık hikayesine gelelim. karnımız aç para yok neyle kanımızı doyuracağız tabiki balıkla nasıl olacak bu iş iki üç kişi yukarıdan bize doğru hızlı hızlı yürüyor bi kişi deredeki kayaların arasına gömleğini açıp suda tutuyor ama bir ama iki tane tatlı su balığı ne demeyin o an bilmiyorum bu yapmış olduğumuzu tekrar tekrar yaparak onbeş yirmi tane balık yakalıyoruz hemen kıyıda bir ateş ve paslı bir teneke bu gün için bunu biliyorum ''boklu kebap'' o gün için sadece karnımızı doyurmak için ne derseniz deyin işte ve tabi nihayet orta okul çağlarım ki gerçekten o tarihte fırlamanın tekiyim orta okula müracaatımız Tepecik orta okulu galiba şimdi 27 mayıs orta okulu ismini aldı. Okul açılacak ve sınıflarımız belli olacak her kez okulun bahçesinde toplanmış müdür veya yardımcısı bir banko gibi bir yere çıktı, Sayın veliler ve değerli öğrenciler yapılan müracaatlara göre okul kontenjanımızın üzerinde olduğundan numaralarını okuyacağımız ögrenciler Namık Kemal Lisesine gideceklerdir.Zınk bende jeton düştü yanımda rahmetli annem var hemen anneme anne benim numaram çıkarsa ben okumam seneye tekrar yazılırım dediğimi bu gün gibi hatırlıyorum.Tabi benim düşüncem hiç önemli değil. Orayada çıksa okula gideceksin. Sıkıyorsa itiraz et. Tabi numaram çıktı ve ben Namık Kemal Lisesine 2576 numara ile 1-H sınıfı öğrencisiyim.Rahmetli babam tamam sana her gün 50 kuruş vereceğim bu sana yeter dedi ve hakikaten o para bana her gün verilseydi.Orta okulu helvacı kağıdı ile terketmezdim Çünkü o para sadece bir hafta devam etti. Kançeşmeden Namık Kemal Lisesi en az 10 kilometre ve fuarın etrafından dolaşacaksın fuar içinde olanları gördükten sonra ben de ders ile ilgili bir şeymi kalır mümkün değil.1972 yılında evlendim 1973 yılında ilk çocuğum oldu 1975 yılında memuriyete odacı kadrosu ile göreve girdim.1976 yılında ikim çocuğum oldu. 1979 yılında dışarıdan imtihanlara girdim Kuşadası Kaya Aldoğan Lisesinden Orta okul diplomamı aldım.1981 ylında Nazilli mağazasına tayinim Satış memuru olarak tayin edildim.İlk olarak şeflik teklifimi zamanın Nazilli bölge müdürü Mehmet Vezirin takdiri olarak aldım. Kabul etmedim.1982 yılında İzmir'e tayinimi istedim ve 1992 yılında yine dışarıdan imtihanlara girerek lise diplomamı aldım. 1994 yılında üniversite imtihanlarına girdim 104.348 ile açık öğretimi kaybettim o tarihte 105 puanı tutturan açık öğretimi, kazanıyordu cüzi bir puan ile üniversiteyi kaybettim ''Ben bu gün imtihanlarına tamamen dışarıdan girerek 7 defa amirlik tekliflerini reddettim.Ve Sümerbank camiası içerisinde kuruluşundan 1989 yılına kadar hiç bir başarı belgesi verilmemiş olan camiada ilk başarı belgesini ben aldım ve karşılığı bir maaş tutarı ikramiye idi 90 yılında yine aynı şekilde 93 yılında sözleşmeye geçtiğim için ikramiye yok 94 yılında devam 95 yılında aynı başarı belgesine devam 96 yılında müdüre karşı gelmekten fiyasko 97 yılında tahammül sınırlarımı aştığından emekliliğimi istedim ve 97 yılında emekli oldum.Şimdi burada bir parantez açıp bir konuya parmak basmak isterim.Hani yukarıda dedim ya 1-H sınufına başladım. işte ilk sene tabi çaktık ,ikinci senem sınıf hocamız Kayhan Yalkız isminde afeti figan bir öğretmen kocasından boşanmış her tarafı fıkır fıkır oynuyor.Dedik ya yukarıda o yaşlarımda fırlamanın ön bacağı benim.Bu öğretmen benim hayatımı mahvetti. Nedenmi ? iki dersim var birisi tabiat bilgisi diğeri coğrafya Kayhan Yalkız Tabiat öğretmenimiz olmasına rağmen bir not verse ikinci sınıfa bir dersten borçlu olarak geçeceğim belkide okulu sonuna kadar götüreceğim. Vermedi tabi bende ''Helvacı''kağıdı ile okul dışında kaldım. Bir anekdot daha ikinci senemde tabi okulu ekmelerim başladı ama iki tane öğretmenim var ki birisinin kesin öldüğünü biliyorum ruhu şad olsun Matematik öğretmenim Kamil Çınar ''
ALLAH rahmet eylesin mekânı Cennet olsun aileye Rab’im sabırlar ihsan eylesin. İnna Lillahi Ve İnna Aleyhi Raci’un
Türkçe Meali:
“Şüphesiz Biz ALLAH’TAN Geldik ve Şüphesiz Dönüşümüz O’nadır.”Diğeri Türkçe öğremenim Nezihe Baysal dı.Bir gün eski Alsancak limanı tren yolu ve liman kalın kalaslarla idi.Tabi o zaman oralarda değil her yerde balık kaynıyordu o kalasların arasından oltayı sarkıtıp kefal yakalardık üç tane kefal yakaladınmı bu günkü. şu an ismi ''konak piyer'' denilen yer balık hali idi. tanesini 1 liradan satar doğru sinemaya bir gevrek 5 kuruş bir sinema 25 kuruş geriye daha bir sürü para kalıyordu .İşte böyle bir günümde balıkları yakalamışım Alsancak garından Kemere kadar kaçak trene bineceğim tam gara girdim yürüyorum giriş yönüne geldim Kamil Çınar ve Nezihe Baysal la karşı karşıya geldim.Tabi bir güzel öğütle yetinmediler benim biletimi aldılar Kemer istasyonunda onlarda indiler benimle beraber eve kadar geldiler annemle görüştüler onlar gitti ben annemden güzel bir dayak yedim yetmedi velim ağabeyim idi ondanda güzel bir dayak yedim ama benim okul hayatım bitti.Evet hoşunuza gittimi kaşıntınız bittimi.

 

Yukarıda bahsini ettiğim yer Melez çayı sanırım Ergun çok iyi biliyordur o zamanki çayın ne kadarda temiz olduğunu öyle değilmi şekerim

 

Hüseyin abi öyle bir hikaye anlatmışsın ki vallahi film senaryosu çıkar bu hikayeden
Herşeyi dün gibi hatırlayarak yazmışsın maşallah hafıza zehir gibi
Yüreğine sağlık delikanlı

Ama üzerinden 40 yıl gecti hatırlamıyorum diyen yazmaya üşenenlerde var haksızmıyım @İsmail ESENCANN abi

 

Kardeşim, Hüseyin abim haftada bir kere balığa gidiyor, ben her gün hangi birini anlatayım.

 

A

Amcam!
İlk balık hikayesi dedik,hayat hikayesi değil.
Yinede eline sağlık.
Çıkarana güzel dersler var.

 

Götürdünde gelmedimi,?

 

Evet,evet biliyorum.
Doğru söylüyor.

 

Duyanda elinde oltayla doğdu zannedecek

İlkler hep hatırlanır

 

Hayatımda lik balığım olmayan bir ilk daha var
14-15 yaşlarında ilken gece karanlığında Gönen çayında oltama takılan yılan balığını yılan zannedip ortalığı ayağa kaldıran bir çığlığım var ki hala aklıma geldikçe gülüyorum

 

Günaydın gerçi bu saat'te günaydın değilde tünaytdın diyelim gali.Şükrü bazı şeyleri es geçtim daha çok yazabilirdim ama sıkmak istemedim.Mesela ilkokul birinci sınıf öğretmenimin ismi Safiye ondan bir dayak yemişimki hala avuçlarımda acısını hissediyorum ikinci,üçüncü ve de dördüncü sınmıf öğretmenimin ismi Mashar'dı ve hala onun öğütlerini üzerimde uygularım mesela cebimde mendil taşımak daha yazayımmı yeter değilmi.Yalnız tabi 17 ve 18 yaşımdan sonrasını sorma tamammı çünkü kara tahta çıkar karşımıza

 

Tünaydınlar hayırlı kandiller bak Ergun çok güzel bir şey söylemiş götürdünde gelmedimmi