1. Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz. Daha Fazla Bilgi.

Üstadlar “En İyi Balıkçı Arkadaşına Yük Olmayan Balıkçıdır ! ”

'Talip GİRGİN' forumunda Talip Girgin tarafından 6 Aralık 2009 tarihinde açılan konu

  1. Talip Girgin

    Talip Girgin ÜSTAD ÜSTAD

    Katılım:
    16 Mayıs 2009
    Mesaj:
    770
    Alınan Beğeniler:
    17
    Ödül Puanları:
    18
    Şehir:
    Marmara ve Trakya
    Web Sitesi:
    ORGANİZASYON öncesi; Ustalar 1, Acemiler 2 kez okusun! :)

    Bu ara çok sık organizasyonlar oluyor, küçük gruplar da kendi aralarında balığa gidiyor. Bu yazımı güncelleme gereği duydum. Tabiki maksadım bilgilendirme amaçlı, zira takım çok yani kikikikikiki

    En İyi Balıkçı Arkadaşına Yük Olmayan Balıkçıdır !
    Ben bunda varım” Diyebilmek için merakımızın yanında birazda yeteneğimizin olması lazım!
    Zaman zaman içimizdeki kıvılcımı ateşleyen öyle değişik olaylar ile karşılaşırız ki,
    Merakımızı gidermek için olaya birden balıklama dalar ve ona hâkim olmaya çalışırız.
    Kim bilir, kendimizin bile sahip olduğumuzu bilmediğimiz geniş bir potansiyelimiz vardır da gün yüzüne çıkmak için bir sebep bir vesile bekliyordur. Bellimi olur.

    Ne zaman elimize boş bir su bidonu geçse, darbukatör Bayram oluveririz! Oysa gerçek bir darbuka alıp öğrenmek, nedense pek işimize gelmez. Darbuka, saz, org, keman gibi müzik aletlerini büyük bir heves ile alır ve hemen kırk yıllık müzisyenler gibi çalabileceğimizi sanırız. Bunun hemen mümkün olmadığını gördüğümüzde büyük bir hayal kırıklığı ile karşılaşır ve merakımızı bilinmeyen bir zaman dilimi içinde hapsederiz.

    Birde şey var hani, boş bir kola kutusu veya pet şişesiyle, yolda futbol oynarız da halı sahaya pek gitmek istemeyiz… sakatlık olur diye!

    Bu bizim sevdalısı olduğumuz balıkçılıkta hepsinden fazla ön planda görünmekte. Nasıl mı?
    Şöyle ki daha dün olta balıkçısı olmaya karar veren arkadaşlarımız bugün kafadan bir numara balıkçı olmak istiyorlar. Onlar için denize atılacak bir oltanın olması yeterli gibi geliyor. Oltanın ucuna takılan bir iğnenin, her balığı yakalayacağını sananları çok gördüm!

    Önceleri işin ince kısmıyla ilgilenmek, yeni katılan arkadaşlara sıkıcı gelir. Aslında, olmazsa olmazlardan biri bu detaylarda gizlidir. Özene bezene yaptığınız takımlara sahip olmak, En az balık tutmak kadar zevklidir.

    O’ küçücük iğnelerin ve misinanın kocaman parmaklarımızın arasında zaman zaman görünüp kaybolması, düğümlenmesi, renk renk boncuklanması, ara sıra iğnelerin elimize batmasıyla bir başka anlam kazanır. Takımlarımızı gelin çeyizi gibi takım sandığımıza dizeriz.

    Zaman zaman yerlerini değiştirirken bu takımlarla tutulacak balıkların bir an fotoğraflarını görürüz.
    Müthiş bir heyecana kapılır, balığa gitmek için zor bekleriz.

    Bir çocuğun elinden en sevdiği oyuncağını alabilir misiniz? Tabi ki alamazsınız o oyuncak o çocuğun hayal dünyası ile gerçek dünya arasında iletişim kurduğu tek varlığıdır.
    Oyuncağı almak için bir hamle yapsanız ortalığı velveleye verirler.

    Bizler de aslında hepimiz kocaman çocuklarız! Bizler de oyuncaklarımızın elimizden alınmasını asla istemeyiz. Her ne kadar bunun önemsiz gibi durduğuna aldanmayın! Bunun önemini takımın ekonomik boyutu ile karşılaştırma yanlışına kesinlikle düşmeyin derim.

    “En iyi balıkçı arkadaşına yük olmayan balıkçıdır.” Bu felsefeyi balıkçı kardeşlerimiz unutmamalıdırlar.
    Yardım almak, bilgi edinmek, sormak, öğrenmek başka şey, bir balıkçının olması gerektiği ve uyması gerektiği kurallara karşı duyarsız kalması başka şeydir.

    Tabi ki yeni gelen, bu işe merak saran arkadaşlara yardımcı olacağız. Fakat bu arkadaşlarımızın süratle en azından, avına gideceği balık türlerine göre olta takım ve düzeneklerini öğrenmeli. Kullanılacak yemler konusunda yeterli bilgiye sahip olmalı ve solucan, sülük, kum kurdu, kaya kurdu, boru kurdu, teke, sülünüz, midye vs. yemleri oltasına takabilmeli. ( laf aramızda bazılarını ben bile elime alırken tiksiniyorum.)

    Özellikle av sahasında yem, kurşun, iğne veya hazır takım istemek günah değil ama mekruhtur. :) İstenilen şeyin ekonomik değeri olmayabilir, burada istendiği yerin önemi ön planda olduğu için zaten yeterince ağırlaşan çantalarımızda, birde başkaları için takım bulundurma lüksümüzün olmadığını belirtmek isterim.

    Sizin başınıza geldi mi bilmem! Yukarıda saydığım özelliklere bir başka deyişle, disipline uymayan arkadaşlarla balıkta olduğunuzda, bıkkınlık gösteren davranışları ile günü size zehir edebilir.

    Hiç kimsenin bu tür duyguları arkadaşına yaşatma hakkı yoktur. Burada belirli kişilerin yani kankilerin bu sorunu pek sorun edeceklerini sanmıyorum ama ben genel anlamdaki durumdan bahsediyorum.
    Hani derler ya arkadaşını ya kumar masasında ya da içki masasında tanıyacaksın diye; bir anlamda burası da o durumdan farksız.

    Ben bu olta balıkçılığını; geçen gün hesapladım. Yaklaşık 15 yıldır yapıyorum.
    Çocukken tuttuklarımız veya arada birileriyle derelerde tuttuğumuz balıklar hariç.
    Bunun dışında iki sezon gırgır ile alamana balıkçılığı, iki sezon voli teknesi ile kalkancılık ve bir sezon da yaz balıkçılığı yaptım.

    Toplu iğne veya çengel iğneden profosyenel düzene, yani şimdiki amatör düzene yeni evlendiğim sene yani 1992 yılında geçtim.
    Ayrıca zamanında iyi para verip aldığım birde yamaha org var. Yukarıda bahsettiğim gibi bozulmaya bırakıldı!

    Bu konuyla alakalı iki örnek vereceğim….

    &&&

    Bir gün sabah namazından önce ördek avına çıktık. Geçit yeri için,
    şişme bot ile gölden karşı kıyıya çıkacağız derken arkadaşlardan biri göl’e düşer gibi oldu ve elinden silahını düşürdü. Tabi silah kuma saplandı küreklerle taratarak silahı bulduk.
    Av yerine gelip üç kişi pusuya yattık. Diğer iki arkadaşımız bot ile gölün içine daldı.
    Bir süre sonra ördekler vak vak diye tepemizde dolaşmaya başladı.
    Solumdaki vatandaş pintiliğinden eski fişekleri yaktığı için pöf pöf diye garip sesler çıkaran tüfeğiyle yine hayırlı bir iş yapıyor, ördekleri tekrar benim önüme çeviriyordu.:)

    Bu esnada rüzgâr karşıdan esiyor vurduğum ördekler ayaklarımın dibine patır patır düşüyor.
    Hayatımda ilk defa gördüğüm kırmızı gagalı tuna ördeklerini vururken solumdaki arkadaşımın pöf pöf diye namlunun içinden giden umutlarına acıyordum.

    Sağımdaki arkadaşımın ise göle düşen silahı tetik düşürmüyordu. Bana haset gözlerle bakmasına dayanamıyordum. Av'ın en hızlı zamanında onun tüfeğini aldım. Benim tüfeğimi ona verdim o ana kadar ben beş ördek vurmuştum sağımdaki arkadaşım benim tüfeğim ile ben onun tüfeğini yapana kadar o da iki ördek vurdu. Ben her konuda uzman olduğum için çareler bende tükenmez

    Yaptığım tek iş tüfeği açıp her parçasına üfledim. Üflemek ile çıkmayan kum tanelerini sazlıktan kopardığım kamış ile temizledim ve silah çalışmaya başladı. En fazla 3-5 dakikamı aldı.

    &&&

    Balıkla ilgili örneğim ise: Bazen içimizden çok şey olmak isteriz de ancak yeteneğimiz kadarına sahip olabiliriz.
    Olta balıkçılığı da öyle bir şey, siz patır patır balık alırken, birden etrafınızı meraklı insanlar sarar.
    Ahiret soruları başlamıştır artık, bu insanlar meraklanır ve sizin yaptığınız bu işin hemen öğrenilecek, çok kolay bir şey olduğunu düşünürler.

    Başka bir gün bu meraklı arkadaşlardan biri, yeni bir olta almış ve sizin yanınızda belirmiştir. Birlikte yan yana olta atarsınız.
    Siz yine patır patır balık alırsınız o ise bol bol ya marul ya, hava alır!

    Durduk yerde kızmaya başlar bu kez yanında getirdiği oğlu, kardeşi, kayınçosu her kimse işte ona karşı mahcup olmaya başlar. Çünkü buraya gelirken bu işin kolay olduğuna kendini inandırmıştır.

    Sınırlı sayıdaki takımlarını bitirdiğinde… yenilen pehlivan güreşe doymaz hesabı, önce gelir kurşun ister, kaç paraysa vereyim der. Tabi adama “burası malzemeci dükkânımı? Gelirken alsaydın” diyemezsin ve çıkarıp verir “para istemez” dersin.

    Az sonra takım için etrafında dolanmaya başlar. Veya öncesinde etraftan topladığı atıl takımlar ile idare etmeye çalışırlar ama olmaz. Senin çantan mübarek, malzemeci dükkânı gibi olduğundan! İlla senden takım almayı kafasına koyar. Allem eder kullem eder bunu başarır ama balık tutmayı bir türlü başaramaz.

    Takım aynı olsa bile balığın suyoluna bir türlü oltayı düşüremez. Acırsın ona ne yapması gerektiğini söylersin, yok seni dinlerse balık almaya başlar (İstisnalar hariç benim gibi:) ) yok burnunun dikine giderse hiçbir şey tutamaz.

    Sonunda agresifleşmeye başlar havaya küfreder, suya küfreder sen yem takarken gelir senin oltayı attığın yerden oltayı atar. Sanki sadece senin önündedir o balıklar, fesatlık başlamıştır artık kanser gibi vücuduna yayılır adamın.

    Oysa bunun böyle olacağını hiç düşünmemişti. Günün yarısı eldekiler tükendikten sonra, (Malzemecinin olmadığı yerde) kurşun veya takım aramakla, karışan takımları açmak ile geçti, günün diğer yarısını ise, başkalarının tuttuğu balıkları seyretmekle.
    Sonunda beklenen olur “senin balığının da denizinin de” diyerek arkasına” bakmadan oradan uzaklaşır.

    &&&

    Bir başka yeni balıkçı ise çok sevdiğimiz bir arkadaşımızdır. Ona tuttuğumuz balık muhabbetlerinden anlatırken onu meraklandırır ve onun da olta balıkçısı olmasını isteriz.
    Ufak ufak onu aşılamak için balığa götürür, hazır yemli ve hatta denize atılmış kamışı eline verir, balık vurduğu zaman nasıl yapacağını tarif ederiz.
    Maksat muhabbet olsun o da bu ortama ayak uydursun birlikte gidip gelelim.
    Bir, iki, üç derken aşı tutar ve arkadaşımız “ne zaman balığa gidiyoruz” demeye başlamıştır artık!

    &&&

    Böylesi bir durumla birçok kez karşılaştım.
    Bir keresinde bir arkadaşımla sabaha karşı önce kum kurdu çıkartmak için göl ile denizin birleştiği yere gittik. Allahtan arkadaşım kurtları elle tutmaktan çekinmiyor.

    Amacımız sabah güneşi doğmadan oltalarımızı denize atmak.

    Neyse kurtları topladık karanlıkta kayaların üzerinden oltalar, zıpkınlar, paletler, takım sandığı, yiyecek içecek, termosta çay ve elimizde kurtlar olmak üzere, tepe tepe dolu. “Sanki denizde avlanacak yer kalmamışta buradaki balıklar bizi bekliyormuş” gibi söylene söylene, gidilebilecek en pis, fakat en bakir yere doğru yürüdük.

    Allah muhafaza düşüp ayağımızı kırsak sesimizi bir Allahın kulu duymaz! Öyle çatak dibi, deniz dalgalarının patladığı bir yer.
    Teşkilatı ben düzenleyene kadar arkadaşım olta atılacak en güzel taşın üzerine çıktı yerleşti. Arkadaşım acemi olduğu için ben önce ona olta takımı yapayım sonra kendime yaparım diye düşündüm.

    Kamışı açtım en güzel iğnelerimden yapılmış bir dip oltası takıp yemleyip kendisine verdim.
    Ona nasıl atılacağını tarif ettim
    Ya Allah bismillah diyerek arkadaşım kamışı savurdu “trak” diye bir ses; eyvah gitti takım! Kamışı savururken makinenin mandalı düşmüş ve klips'in bir karış altından misina kopmuştu. Tekrar bir takım açtım.

    Bu arada arkadaşım ile aramda deniz var. Kendisi zıplaya zıplaya kayaların üstüne çıkmış, ben ona oltayı yemiyle takımıyla hazırlayıp veriyorum. O'da alıp atıyor!
    Üç veya dört iğneli 6 numara kısa palalı çelik iğneler 75 gr kurşunlu beden 0.30 köstekler 0.20 neye atsan çeker.
    Şimdiki gibi tepe lambamızda yok el feneri var kim tutacak! Neyse bin bir zorlukla ikinci takımı hazırlayıp kurtları takıp tamam diyorum.

    Bu kez trak'lamadı ama oltanın nereye düştüğünü de göremedik doğrusu. Sadece “şlop” diye bir ses duyduk.

    Kendi kamışımı açıp zor bela sapını takacak bir yer buldum. Bu arada hava aydınlanmış her şey açık seçik görünüyordu. Güneş doğudan patladı patlayacak.
    Gecenin karanlığında takım sandığımın içinden düşürdüklerimi, kayaların arasında sıkışmış görüyorum…
    Tam takımı taktım yemleme yapacağım, arkadaşım bir heyecan ile fırlayıp, "zır zır zır" makineyi sarmaya başladı.

    Ben de balık geliyor diye seviniyorum. Tabi ne gelen var ne giden.
    "Hayırdır"
    “Bir şey vurdu sanki bende balık diye çektim. Sana da zahmet olacak ama bunda yem kalmamış!”
    Takarız ağabey sıkma canını “’&%(/?)” bunların ne anlama geldiğini bilen var mı?

    Sevgili arkadaşım ne olur, Allah rızası için bir müsaade et… bende oltamı denize bir kez atabileyim. Güneş doğdu. Balıklar karnını doyurdu!
    Sabahın köründe eğitim vermeye mi geldim ben buraya?

    Gel bir bak, ben nasıl yapıyorum? Bu nasıl merak, bunun neresi balıkçılık? Artık bir şeyleri de sen yap be sevgili ağabeyim ne olur? Ay ben böyle balıkçılığın...(Bir daha seni çağırırsam ne olayım!!)

    Ben bu evreleri geçirdim arkadaşlar… burada bir şeyi vermekten veya anlatmaktan bahsetmiyorum… kullanılmaktan bahsediyorum.

    &&&

    Arkadaşlarımızın hakikaten merakı varsa öğrenmek için çaba sarf etmeli. Onlara seve seve yardımcı oluruz. Ama verdiğim örnekteki arkadaşların böyle bir çabaları yoktu. Benim sözüm onlara! “Kç ıslanmadan balık tutulmaz” der atalarımız. Ee balığı ve yakalamasını seviyorsak ıslanacağız.

    Beni ilk balığa davet eden ağabeyim ile Kumkapı'daki malzemeciye gittik. Yanılmıyorsam “Nuri baba” nın dükkânı.
    Bir takım çantası ve içinde bir olta balıkçısı için ne gerekiyorsa her şeyi aldık. Zaten incik boncuk para tutmayan şeylerdi. Bugün halen kullanmadığım 15 yıldır çantamda duran mepsler var.

    Gelelim bu düzeneklerle ilgili ne kadar tecrübeli olduğumuza. Efendim olta balıkçılığında "bilgi" derya deniz. Kim ne kadar biliyorum derse desin, bildikleri bilmediklerinin yanında hiç kalır.
    Bazen bölgesel konumuna göre, düzeneklerde doğaçlama yapar, farklı bir takımla balık alırız.
    Sizin yaratıcığılınızı kullanarak balık tuttuğunuz takım en iyi takımdır. Klasik takımların yanında insan yaratıcı olmalı, gün içinde değişen hava şartlarına ve bölgesel farklılık gösteren yerlere göre takım yapmalı.

    Bir gün malzeme almaya gittiğimde o kadar çatapatlı süslü takımlar ile karşılaştım ki,
    Ben bir tane alıyorsam kardeşim üç tane alıyor sırf jiletine para veriyoruz.
    Satıcıya ne sorarsak “tabi ağabey onu da yakalar, bunu da, şunu da,” efendim takımların tutmadığı balık yok! (Trol gibi!)

    Peki diyorum “sen hep buradasın, nerden biliyorsun bu takımların iş yaptığını?”
    “Balığa gitmezsin her türlü oltayı methedersin. Av'a gitmezsin hangi fişeğin en iyisi olduğunu biliyorsun ne iş?”

    Kulağıma eğilip
    "karıştırma orasını ağabey sen çay içermisin onu söyle, buraya gelenlerin çoğu acemi" dedi.
    Sevgili arkadaşlar;
    Muhabbetiniz bol olsun verdiğim rahatsızlıktan ve yazı hatalarımdan dolayı özür dilerim. Tecrübe yaşanılmadan Elde edilmiyor.
    Sevgi ve saygılarımla...
     
    En son bir moderatör tarafından düzenlenmiş: 6 Kasım 2011
  2. Kamil ESEN

    Kamil ESEN Üye Balıkçı

    Katılım:
    4 Ekim 2008
    Mesaj:
    83
    Alınan Beğeniler:
    3
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    İzmir Manisa
    Talip abi lütfen yazılarının sonuna rahatsızlık kelimesini bir daha yzma.Yazılarını çok büyük keyifle okuyoruz.(en azından sohbet ettiğim arkadaşlar seviyorlar)Sağlık ve sıhhatle muhabbet daim olsun.Paylaşıma teşekkürler...
     
  3. Talip Girgin

    Talip Girgin ÜSTAD ÜSTAD

    Katılım:
    16 Mayıs 2009
    Mesaj:
    770
    Alınan Beğeniler:
    17
    Ödül Puanları:
    18
    Şehir:
    Marmara ve Trakya
    Web Sitesi:

    Teşekkür ederim Kamil kardeşim. Bu yazıyı 2007 yılında yazmıştım. Küçük bir düzenleme ile yeniden yayınladım. Çünkü bu konu gerçekten çok önemli.

    (U_B) Birol arkadaşımız yeni konu açmış, " Avda En Çok Neye Kızarsınız?" diye. Yeri geldiği için bu yazımı yayınladım.

    Umarım katkısı olmuştur:p Selamlar...
     
  4. ahme+

    ahme+ Üye Balıkçı

    Katılım:
    10 Ocak 2009
    Mesaj:
    686
    Alınan Beğeniler:
    2
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Bilecik ve çevresi
    üstadım söylemek isteyipte söyleyemediklerimizi
    senin yazılarında okuyoruz ve görüyoruz.
    yani üstadım tecumanımız oluyorsun
    TEŞEKKÜRLER emeğine sağlık.
     
  5. Öner

    Öner Üye Balıkçı

    Katılım:
    13 Ekim 2008
    Mesaj:
    862
    Alınan Beğeniler:
    3
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    ege
    Talip abi senin yazılarını büyük bir zevkle okuyorum,herşey için teşekkürler Talip abi..;)
    Ben'de senin gibi fedakarlıgı her zaman yapıyorum ama meraklısına...kikikiki
    Paylaşım için teşekkürler abi..;)
     
  6. Kamil ESEN

    Kamil ESEN Üye Balıkçı

    Katılım:
    4 Ekim 2008
    Mesaj:
    83
    Alınan Beğeniler:
    3
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    İzmir Manisa
    Senin her yazın büyük katkı bence.Saygı ve selamlar...
     
  7. Mehmet BODUROĞLU

    Mehmet BODUROĞLU Üye Balıkçı

    Katılım:
    15 Kasım 2008
    Mesaj:
    183
    Alınan Beğeniler:
    0
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Ege
    Teşekkürler Talip abi.
    Harika bir yazı.
    Bazıları için duygularına tercüman,bazıları için ( ben gibi yani :) ) bir bilgi kaynağı.
    Ustalarımızla balıga gittiğimizde nelere dikkat etmemiz gerektiğini gayet güzel bir şekilde anlatmışsınız.
    Emeklerinize sağlık ...
     
  8. Gürdeniz

    Gürdeniz Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    12 Ekim 2009
    Mesaj:
    40
    Alınan Beğeniler:
    3
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Ege Bölgesi
    Süper bir yazı.Bizler aslında kocaman çocuklarız lafınız çok hoşuma gitti.Emeğinize sağlık,ellerinize sağlık üstadım.Selamlar.:)
     
  9. Sedo3535

    Sedo3535 Tba Okuru

    Süpersin Talip abicim, balık avına heves eden arkadaşlara mutlaka bu yazınızı okutmamız lazım:).
     
  10. Cem VAROL

    Cem VAROL Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    17 Ocak 2009
    Mesaj:
    574
    Alınan Beğeniler:
    1
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    İZMİR
    harika bi yazı okuyunca ınan ınsan kendınden de bıseler goruo bende serdarın bu yazı ıcrsınde gecen konularda bi cok hakkı var
    burdan ona tesekkur ederım. egerkı bu dusuncelerı yasattıysam uzgunum. Bazen kendını merakla gıttıgın bır avda cok kaptırıp senınle gelen arkadasının durumunu yada dusuncelerını dusunemıosun

    okurken bı cok sey kattınız ustalık bı yana yasarken orenmek ve oretmek bu olsa gerek bu harıka paylasım ıcın tesekkurler emegınıze saglık
     
  11. Murat VAROL

    Murat VAROL Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    19 Eylül 2008
    Mesaj:
    800
    Alınan Beğeniler:
    6
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Mardin
    Talip Abim, yine süper bir yazın;) Bunu çalıştığım yerde bulunan bazı arkadaşlarımında okumasını sağlıyacağım... Başkan sen onları tanıyorsun değilmi...:D Başımızın dadlı belaları, masrafkarlar...:D
     
  12. GONYA-42

    GONYA-42 Üye Balıkçı

    Katılım:
    18 Ağustos 2009
    Mesaj:
    466
    Alınan Beğeniler:
    2
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Beyşehir Gölü
    Talip abi harika bir paylaşım
    Emeğine sağlık
     
  13. mehteran

    mehteran Üye Balıkçı

    Katılım:
    18 Kasım 2008
    Mesaj:
    286
    Alınan Beğeniler:
    1
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Kütahya
    Doğru söze ne hacet. Teşekkürler. AlkışAlkış
     
  14. Talip Girgin

    Talip Girgin ÜSTAD ÜSTAD

    Katılım:
    16 Mayıs 2009
    Mesaj:
    770
    Alınan Beğeniler:
    17
    Ödül Puanları:
    18
    Şehir:
    Marmara ve Trakya
    Web Sitesi:
    Tüm arkadaşlara güzel yorumları için tek tek teşekkür ederim.
    Sağ olun arkadaşlar...:p
     
  15. minx

    minx Üye Balıkçı

    Katılım:
    21 Temmuz 2010
    Mesaj:
    103
    Alınan Beğeniler:
    0
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    ist
    Cevap: “En iyi balıkçı arkadaşına yük olmayan balıkçıdır!”

    Talip abi çok güzel bir yazı. Keşke gözlemlerimi hislerimi bende böyle yazıya dökebilsem.Fırsat buldukça yazılarınızı okuyacağım başarılar Talip abiAlkışAlkış
     
  16. Talip Girgin

    Talip Girgin ÜSTAD ÜSTAD

    Katılım:
    16 Mayıs 2009
    Mesaj:
    770
    Alınan Beğeniler:
    17
    Ödül Puanları:
    18
    Şehir:
    Marmara ve Trakya
    Web Sitesi:
    Cevap: “En iyi balıkçı arkadaşına yük olmayan balıkçıdır!”

    Teşekkür ederim Erkan kardeşim sağ ol:)
     
  17. demir35

    demir35 Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    11 Kasım 2009
    Mesaj:
    141
    Alınan Beğeniler:
    11
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    çeşme,
    Cevap: “En iyi balıkçı arkadaşına yük olmayan balıkçıdır!”

    ellerine sağlık değerli kardesim nede güzel yazmısınız,izniniz olursa bir-kaç ilavede ben yapmak isterim.
    7.5 mt,kamaralı,motoruda çok iyi,gel gelelim çevremde izlemişimdir,sizinde dediğiniz gibi içki maası misali,bir insanı tanımak için bir seyleri paylasmak gerekki tanıyasın,balıktada aynı,benim yazmak istediğim,mesela çevremde kaç kişi bilirim,güya arkadastırlar,lafa geldimi mangalda kül bırakmazlar:),eee, abi balığa çıkalım bak havada güzel,iyi çıklaım diyorsunuz,ya mubarek hem kendi takımlarınızdan veririsiniz,iğne,kursun,vs vs,bu yetmezmiş gibi,yakalanan balığın yarısınıda,sizinde dediğiniz gibi balığı yakalayan benim,ee adet ya,neyse tamam ben işin balığında falan değilim,yesin helal hos olsun,ya akşam olur limana döneriz abi bu tekne ne yaktı,masrafımız ne diye bi sor ya demi:)oda yok,kaldıki bizim bildiğimiz bir gün önceden kumanya yapılır,bunada mazotda dahildir,yem vs,kalmadı be üstadım nerdeeee o eski keyifçi balıkçılar,şimdilerde inanın kimseleri almıyorum balığa falan:)tek tabanca ileriiii,tabii bazı çok samimi arkadaslarım hariç,kaldıki onlarda bir elin parmaklarını geçmez,
    birde bazıları vardır,çok yakın değilsinizdir ama bir gün sizde kanarsınız balığa çıkarsınız,30-40 lira birkumanya koydumu cebinden,sanırki dedizde balıklar bizi bekliyorlar oltamızı atalım diye,balıkda çıkmadı binbir afra-tafra,
    ya bilader dedim ya vallahi bıktım artık,son çareyi tek basıma çıkmakta buldum,önce alllaha emanetiz diyerek,basıyorum marsa,çıktı çıkmadı,hiç olmasaa kafam rahat,ohhhh be dünya varmıs diyerek,dönüyorum limanıma,birde sigara yakıp bakıyorum keyfime,neyse daha anlatılacak çok sey varda,:)saygılarımla,
     
  18. Talip Girgin

    Talip Girgin ÜSTAD ÜSTAD

    Katılım:
    16 Mayıs 2009
    Mesaj:
    770
    Alınan Beğeniler:
    17
    Ödül Puanları:
    18
    Şehir:
    Marmara ve Trakya
    Web Sitesi:
    Cevap: “En iyi balıkçı arkadaşına yük olmayan balıkçıdır!”

    Vallahi Demir35 dostum yazdıklarını tebessüm ederek okudum. Senin işin gerçekten zormuşkiki Ben bu konularda çok titizimdir. Kural neyse, o kurala uyulur...bunun lamı cimi olmaz empati yapmak lazım. Bizim keyfimiz, başkalarına eziyet ve külfet getirmemeli! Katkın için teşekkür ederim. Allah yardımcın olsun selam ve saygılar...
     
  19. Yusuf KİREZ

    Yusuf KİREZ Üye Balıkçı

    Katılım:
    17 Aralık 2009
    Mesaj:
    227
    Alınan Beğeniler:
    0
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    Marmara
    Cevap: “En iyi balıkçı arkadaşına yük olmayan balıkçıdır ! ”

    Harika bir paylaşım Talip abi.Tercumanımız oldunuz.
     
  20. Talip Girgin

    Talip Girgin ÜSTAD ÜSTAD

    Katılım:
    16 Mayıs 2009
    Mesaj:
    770
    Alınan Beğeniler:
    17
    Ödül Puanları:
    18
    Şehir:
    Marmara ve Trakya
    Web Sitesi:
    Cevap: “En iyi balıkçı arkadaşına yük olmayan balıkçıdır ! ”

    Teşekkür ederim Yusuf Kiraz geçenlerde Marmara Ereğlisinde kaldım bir hafta; hem denizde hem gölde avlandım... Bir ara sözleşelim:) Selamlar...
     
Yükleniyor...

Bu Sayfayı Paylaş