1. Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz. Daha Fazla Bilgi.

Balık Nesline Dikkat.

'AMATÖR BALIKÇILIK TEBLİĞLERİ' forumunda Mustafa CUMBUL tarafından 18 Kasım 2010 tarihinde açılan konu

  1. Mustafa CUMBUL

    Mustafa CUMBUL Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    16 Ekim 2010
    Mesaj:
    800
    Alınan Beğeniler:
    19
    Ödül Puanları:
    2
    Şehir:
    Deniz
    Denizlerimizi kirlettiğimiz yetmiyormuş gibi, bilinçsiz ve kontrolsüz avlanmayla da balık neslimizi kurutuyoruz.

    Gençliğimizde yediğimiz balıkların çoğunu, bugün bulamıyoruz, göremiyoruz artık. Su ürünleri işi Tarım Bakanlığı’na ait. Bu bakanlık yıllarca işi bir hale yola koyamıyor. Amerika’yı yeniden keşfedecek değiliz.

    Balıkçı ülkeler ne yapıyorsa, biz de onu yapmalıyız. Ama hayır, balık avlanma yasağı koyuyoruz, yasak süresince avlanan kaçak balıkları milletçe yiyoruz. Böyle matrak bir iş olabilir mi?

    Bakanlık bunun denetimi için bazı bölgelere, kontrol tekneleri koymuş. Tekneleri görseniz gülersiniz, dalgalı havada denize açılamaz çoğu. Öyle yapacağına, bunca masraf edeceğine balık hallerine bir adam gönderse, kaçak balıkların hepsini kolayca tezgahlarda bulur. Ama bizim bakanlık, balıkla lahanayı bir tuttuğu için, dostlar alışverişte görsün kabilinden öteye iş göremiyor.

    Denizcilik bakanlığımız yok, ama bari yüzme bilen, deniz seven bir Tarım Bakanımız olsa... Hiç değilse balıkçılıktaki rezaletleri, komik ve garip kararları, balık neslini bekleyen tehlikeleri ele alıp bir miktar düzeltebilirdi. Devlet balıkçılığın kontrolü için, çok büyük masraflar yapıyor. Ama bana göre bu masraflar, sokağa atılan paradan öte hiçbir işe yaramıyor. Yıllardır güya önlem alınıyor, yasalar ve genelgeler çıkarılıyor ama eski hamam eski tas her şey..

    Yasak var mı, var. Ama uyan yok işte. Mesele de bu değil mi zaten. Şimdi Bakanlığa sorsanız, aldığı bir dizi tedbirleri açıklar millete. Bunlar hayata geçiyor mu, ona bakın siz.. Eğer Bakanlık geçiyor diyorsa, yasak mevsiminde balıkçıların tezgahlarında gördüklerimiz ne peki? Kimse kimseyi kandırmasın. Balık neslini devlet-millet el ele vererek iyice kurutuyoruz. Burada sadece Tarım Bakanlığı’nı suçlamak doğru olmaz. Bindiği dalı kesen ve yasaklara uymayan balıkçıları da, hatta kaçak balıkları yiyen vatandaşlarımızı da suçlamalıyız.
    ***** ​
    Denizin dibini tarayarak balık yataklarını mahveden trolcüleri fark etmeyenler, gırgır ve tratalara aldırmayanlar, elinde oltayla balık tutanları gördüler mi basıyorlar cezayı. Durun gülmeyin, gerçekten böyle durum.. Eşinizle ya da çocuğunuzla çıkın bakalım oltayla balık avına. Eğer elinizde 20 liraya alınan amatör balıkçı tezkeresi yoksa yandığınızın resmidir. İtiraz filan edeyim demeyin, iki balık tutmadan ağır cezada alırsınız soluğu. Komik ama gerçek.

    Sahil Güvenlik aldığı emre bakar. Yasalar, genelgeler ne diyorsa o yapılır. Tarım Bakanlığı’nın çıkardığı yasa böyle, üstelik AB’ye uyum yasası diyorlar. Acaba AB ülkelerinde oltayla avlanan aileler mahkemeye verilir mi?

    Şimdi avlanma yasağı kalktı ama yine de ışıkla gece avı yasağı sürüyor. Gelin görün yasağı Bodrum’un Güvercinlik açıklarında.. Karanlık çöktü mü, denizin üstünü aydınlatıyor tekneler. Bodrum’a doğru giden araçların tümü görüyor bu rezaleti ama asıl görmesi gereken görevliler oralı bile olmuyor.

    Herneyse, balık neslinin kurumasını bilgiyle, akılla, uluslararası tecrübelerden yararlanarak çözmek lazım. Türkiye ada kıyıları dahil, 8333 kilometre kıyı şeridine sahip bir ülkedir. Ayrıca 177.714 kilometrelik toplam akarsuyumuz var. 200 doğal gölümüzün yarısında da balıkçılık yapılıyor. Yani sadece denizlerimizde değil, akarsularımızda ve göllerimizde de balıkçılık mevcut. Zaten konuya sadece denizler açısından değil, tüm balıkçılık yapılan alanlar açısından bakmak gerek. Bugün denizlerimizde 384, tatlı sularımızda da 127 çeşit balığımız var. Aslında bu rakam çok daha fazlaydı. Ama suların kirlenmesi, vahşi avlanma, kullanılan kimyasal maddeler, küresel ısınma ve doğal yaşam alanlarının yok olması filan mevcudu iyice azalttı. Şimdi daha fazla azalmaması için elimizden geleni yapmalı, koruma kararlarını artırmalı ve daha ciddi tutmalıyız. Bunu yapamazsak, İstanbul Beşiktaş Belediyesi’nin açtığı ‘’nesli tükenen balıklar müzesine’’ daha pek çok ilave yaparız.

    Türkiye’de su ürünleri potansiyelinin yüksek olmasına rağmen balık tükeniyor. İstakoz yok, mavi pavurya tükenmek üzere, sübye ve kalamarın miktarı giderek azalıyor. Ahtapot ise mumla aranır hale geldi. Olacak iş mi, üç tarafı denizle çevrili ülkemiz, balık ithal ediyor. Uskumru’yu Norveç’ten, kalkanı Ukrayna’dan, Orfoz ve Barbunya’yı Fas ile Moritanya’dan, Patlakgöz iri Mercan’ı Senegal’den getirtiyoruz. Ahtapot ve kalamarı Hindistan ve Pakistan’dan, İstakoz’u Kanada’dan, karidesi Tayland ve Endonezya’dan alıyoruz.

    Bari çiftlikler yoluyla balık üretimini doğru dürüst yapsak ya.. Onu da beceremiyoruz, ya turizm bölgelerini kirletiyoruz ya da üreticilerin yerlerini bilinçsizce değiştirerek, onlara da zarar veriyoruz. Oysa devlet, çiftlikleri bir bölgeye toplasa, altyapılarına yardımcı olsa, teşvik ve kredi yoluyla destek sağlasa, üretimi birkaç kat artırır ve denizde azalan balık açığını rahatça kapatırız.

    Gökova’nın önemli bir bölümüne 5 yıl avlanma yasağı getirildi. Bu son yıllarda alınan en doğru karardır.

    Gökova birkaç yıl rahat bırakılsa var ya, balık deposu olur. Burası üremeye çok müsait bir alandır çünkü. Ama dedim ya, önemli olan sadece yasağı koymak değil, onu dikkatle uygulamaktır.

    Tıpkı Gökova gibi birkaç pilot bölge daha seçilse ve oraları da korumaya alınsa, birkaç yıla kalmaz denge değişir ve tükenmeye yüz tutan balık cinsleri yine bollaşır. Örneğin Marmara’da da aynı uygulamayı yapmak lazım. Koruma bölgeleri ve yasak alanları artarsa, iyice hissedilecek balık eksiği nasıl karşılanacak? Bir süre ithal ve üretim balıkla yetiniriz, biraz da dişimizi sıkarız canım...

    Hükümet bu balık politikasını ciddi bir şekilde ele almalı, gerekli düzenlemeleri yapmalı ve denizlerimizi rahatlatarak, balıklarımızın bollaşmasını kolaylaştıracak ortamı bir an önce yaratmalıdır.

    Bir gazeteden Alıntıdır.Saygılarımla...
     
  2. Ferit ERTÖZ

    Ferit ERTÖZ Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    7 Nisan 2010
    Mesaj:
    800
    Alınan Beğeniler:
    10
    Ödül Puanları:
    0
    Şehir:
    FOÇA-MORDOĞAN
    Cevap: Balık Nesline Dikkat.

    Mustafa harika bir yazı :)

    Yaşadıklarımızın özeti çok güzel şekilde aktarılmış :) İnşlallah, 8333 kilometre sahil şeridine sahip nadir ülkelerden biriyiz ama bir " balıkçılık bakanlığımız" yok :(

    Mustafa umarım bu yazılanların farkına birileri varır ...

    Rastgele...
     
  3. Mustafa CUMBUL

    Mustafa CUMBUL Gold Üye Gold Üye

    Katılım:
    16 Ekim 2010
    Mesaj:
    800
    Alınan Beğeniler:
    19
    Ödül Puanları:
    2
    Şehir:
    Deniz
    Cevap: Balık Nesline Dikkat.

    Umarım farkına varılır.Bu güzel sahil şeridine sahip olmuş bir millet olarak korumak ve mücadele etmek görevimiz olmalıdır.
     
  4. deniz34

    deniz34 Üye Balıkçı

    Katılım:
    8 Mart 2016
    Mesaj:
    512
    Alınan Beğeniler:
    140
    Ödül Puanları:
    2
    Şehir:
    MARMARA VE KARADENİZ
    Cevap: Balık Nesline Dikkat.

    Mustafa; Paylaşımın için teşekkürler..
     
Yükleniyor...

Bu Sayfayı Paylaş