1. Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz. Daha Fazla Bilgi.

Üstadlar Al yanaklı / Kalın dudaklı dilber

'İshak BALLICA' forumunda ishak BALLICA tarafından 27 Eylül 2016 tarihinde açılan konu

  1. ishak BALLICA

    ishak BALLICA ÜSTAD ÜSTAD

    Katılım:
    15 Ekim 2008
    Mesaj:
    3,466
    Alınan Beğeniler:
    102
    Ödül Puanları:
    48
    Şehir:
    İzmir
    Arkadaşlar, tatlı su ortamlarında nasıl Sazan avı olsun, Turna avı olsun birer sevda ise ; tuzlu su ortamında da Çupra avı da emin olun ap ayrı bir sevdadır.Hele hele bizlerin değimi ile kallavi ebatta olur ise emin olun tadından yenmez.Onunla ince bir misina vasıtasıyla temas kurup mücadele etmek ve nihayetinde sağ salim kıyıya alabilmek bizlere tarifi mümkün olmayan büyük bir duygu seli yaşatır.

    Tarih kasım ayı başları.Ve her zamanki av partnerlerinden olan sevgili Erdal kardeşim ile bu duyguyu yaşamak için yine düştük yollara.Amaç adına geçit çuprası denilen ve her daim denk gelmeyen kilo üstü çupralara ulaşmak.

    Bu av esnasında kırıntı balık ile uğraşmamak için yem tercihimiz tabiki, benim baş parmağımızın tırnağı büyüklüğünde diye tanımlamış olduğum ebatta yengeç oldu.Zira son derece sert bir çene ve ağız yapısına sahip olan çupra için bu tür kabuklular onun menüsünün içerisinde yer almakta.
    Takım olarakta, zoka diye tabir ettİğimiz tek iğne ve arksına döküm sırasında ona monte edilmiş olan minik bir kurşundan oluşan sistem.Misina tercihi de tabi ki çekeri oldukça yüksek olan 0,35 lik bir msina.

    Bu av serüvenimiz sabah erken saatte kıyıda yer alan 4.60 lık polyester teknemizi sürükleyerek suya indirmemiz ile başladı.Suda yüzmeye başlayan tekneye daha sonra 9.9 luk motorumuzuda monte ederek başladık eşyalarımızı tekneye yüklemeye.Ve arkasından da yaklaşık 1 saat den az fazla sürecek olan yolculuğumuz başladı.

    Gece dolunay olmadığı için ortam henüz kapkaranlık.Zifiri karanlık deniz üstünde ilerlerken bir yandan da pür dikkat güzergahımız üstünde yer alan bölgeyi görmeye ve seçmeye çalışıyoruz.Zira denizin üstünde bir çok çakar denilen ağ şamandraları var.Sorun tabi ki bunlar değil.Çünkü onları görüyor ve kendini uzak tutuyorsun.Esas sorun üstünde çakar olmayan ağlar.Hele hele Allah korusun bunlar yüzey ağı ise içinde dalmak ve motorun pervanesinin bunlara dolanması tam bir felaket olur.

    Allah tan her hangi bir sorun yaşamadan av mekanına vardık.Doğal olarak alelacele hazırlıklar yapılarak yengeç ile yemlenmiş zokalar su ile buluştu.Mera derin olduğu için ince bir kursundan oluşan zokanın inmesi bayağı bir zaman alıyor.Amaç zokayı derine indirip oradan da tahmini bir karış kadar kaldırarak çupra nın yemi görmesini sağlamak.
    Bu arada yavaş yavaş gün ağarmakta.Ve bizlerde sabahın kırağını yemiş vaziyette elimizde ince misina bekleme vaziyetindeyiz.Hava gerçekten zehir gibi.Henüz kışın başlamamış olmasına rağmen hatırı sayılır bir soğuk var.Eşyalarımız ve üstümüz başımız dahil her şey sanki bir sprey ile yıkanmış gibi su içinde.


    Ama sıkıntı yok.Eeeee, emeksiz yemek olmuyormuş misali düştük artık yola bir kere.Tek sıkıntı balığın olmaması.Zira ara sıra takımı çıkarıp baktığımıza yengeçlerin yerinde olduğunu görüyoruz.Kırıntı balık yengeçe dokunmaz.Onun tek sevdalısı Çupra.Ve onun küçüğü Lidaki veya Kaba lidaki vs.

    Ve bu arada meraya başka başka teknelerde gelmeye başladı.Herkesin peşinde olduğu benim ''Al yanaklı/Kalın dudaklı dilber '' diye tanımladığım Çupra.
    Güneş artık iyiden iyiye doğmuş ve hatta yavaş yükselmeye başlamıştı.Ve sonunda balık meraya girdi ve arkadaşım bir adet kandırmayı başardı.Geliyor İshak müdürüm dedi.Ben de dikkatimi elimdeki zoka da olmak kaydıyla onu izliyorum.Ve balık tam yüzeye çıkmıştı ki, balığı kepçesiz almaya kalkınca balık son bir kafa darbesi ile aynen geldiği karanlık sulara geri döndü.


    Tam bir şok hali içindeyiz.Tek yapabildiğimiz tüh be...Allah kahretsin diyerek hayıflanmak..Eee, mekan balığın mekanı.Emniyetli bir yere alıp da su ile temasını kesinceye kadar her an her şey olabilir.

    Bu arada etraftaa yer alan teknelerden balık alabilenler oldu.Henüz bizlerde tık yok.Ve derken tekrar derin sessizlik.Su adeta bomboş bir akvaryum gibi.Elde olta bekle Allah bekle.İnsanlar ha bre yer değiştiriyor ve balığı arıyorlar.Bizler ise hiç kımıldamadan aynı noktada beklemeyi tercih ettik.
    Ve sanırım saat 10.00 civarı olsa gerek.Benim dipte bekleyen zokadaki yengeçin başına bir koca kafa çöktü.Emin olun belirli belirsiz bir titreşim parmağıma gelmekte.Acaba o mu ? Ümidiyle anında ani bir hamle ile tasmayı basmam ile birlikte nihayetinde koca kafa ile tanışabildik.


    Aman ne inat.Aman ne direnme.Garibim sürekli aşağıya doğru kafa atıyor.Hemde arka arkaya.Gelmeyecekmiş.Bu nasıl bir direnç.Bu nasıl bir mücadele.İşte bizlerin akıllarını başından alan bu anlar olsa gerek.

    Allah sizleri inandırsın o anlarda resmen bir adrenalin patlaması yaşıyor insan.Üstelik de tarifi mümkün olmayan bir duygu fırtınası.O incecik misina vasıtasıyla onunla saniyeler ve hatta dakikalar süren bir can pazarlığı yaşıyorsun.Ve nihayetinde arkadaşımın kepçe ile bana yardım etmesi ile çok şükür onu teknenin tabanına yatırabildik.

    Olamaz böyle bir güzellik.Balığın beden yapısında yer alan renkler adeta bir renk cümbüşü gibi.Alnında yer alan altın rengindeki sarı bir serit ona apayrı bir güzellik vermekte.Sanırım Altınbaş adı bundan dolayı genel kabul görmekte.Hele hele o kalın dudaklar ona ayrı bir heybet veriyor.Ve yanağındaki o gurup rengindeki allık/pembelik.Velhasıl Allah ım özenmişte yaratmış bu balığı desem lütfen beni mazur görün.Çünkü Çupra avı bir sevdadır.
     
    En son bir moderatör tarafından düzenlenmiş: 7 Kasım 2016
  2. İsmail ESENCAN

    İsmail ESENCAN Admin Admin

    Katılım:
    19 Eylül 2008
    Mesaj:
    11,450
    Alınan Beğeniler:
    10,056
    Ödül Puanları:
    5,113
    Şehir:
    İzmir
    Web Sitesi:
    Cevap: Al yanaklı / Kalın dudaklı dilber

    Çok değerli paylaşımın için yürekten teşekkür ederim güzel abim, çupra avı seninde dediğin gibi bir sevda hatta sevda ötesi bir av. Bir aydır doyasıya yaşıyorum bu güzellikleri. Senin her zaman dediğin gibi Al yanaklı, kalın dudaklı dilberler bir harika.

    Bende dün aldım bu dilberden, mübarekte ki güzelliğe bak hele.:)


    [​IMG]
     
  3. ishak BALLICA

    ishak BALLICA ÜSTAD ÜSTAD

    Katılım:
    15 Ekim 2008
    Mesaj:
    3,466
    Alınan Beğeniler:
    102
    Ödül Puanları:
    48
    Şehir:
    İzmir
    Cevap: Al yanaklı / Kalın dudaklı dilber

    Teşbihte hata olmasın...Cenab ı Allah ım bu balığı başka bir özenerek yaratmış sanki :)
     
  4. İsmail ESENCAN

    İsmail ESENCAN Admin Admin

    Katılım:
    19 Eylül 2008
    Mesaj:
    11,450
    Alınan Beğeniler:
    10,056
    Ödül Puanları:
    5,113
    Şehir:
    İzmir
    Web Sitesi:
    Cevap: Al yanaklı / Kalın dudaklı dilber

    Kesinlikle haklısın abim, o kadar çok balık çeşidi avlıyoruz, bunun kadar yakışıklı ve güzel olanı yok, biraz da mercanın gözlerine hastayım, onunda gözleri çok güzel.:)
     
  5. Şükrü

    Şükrü Admin Admin

    Katılım:
    20 Eylül 2008
    Mesaj:
    1,070
    Alınan Beğeniler:
    1,095
    Ödül Puanları:
    49
    Şehir:
    İstanbul
    Cevap: Al yanaklı / Kalın dudaklı dilber

    Harika bir av harika anlatım
    Bu güzel paylasim için teşekkürler

    Daha iyileri rastgelsin temennisiyle
     
  6. ishak BALLICA

    ishak BALLICA ÜSTAD ÜSTAD

    Katılım:
    15 Ekim 2008
    Mesaj:
    3,466
    Alınan Beğeniler:
    102
    Ödül Puanları:
    48
    Şehir:
    İzmir
    Cevap: Al yanaklı / Kalın dudaklı dilber

    Çok daha güzellerinin tez zamanda sizlere denk gelmesi dileğiyle cümlemize rastgele kardeşim
     

Bu Sayfayı Paylaş